Osmanlı'nın Haremlerinden, Fransa'nın ihtişamlı şatolarının avlu, bahçe ve salonlarına ve günümüzün apartman dairelerine, swinger club'larına, evlerine, havuz başlarına yayılmış bir öykünün, yeni de olsa, bir parçası olmak gurur verici.

Bondage Discipline, Sadoism ya da Masoism... Ben köleyim diyemem. Değilim... Hey ahali "Efendi" bana derler de diyemem... Değilim... Ama sade bir gözlemci hiç değilim... Ben bir buqalemun'um...

Atmosferik bir BDSM ortamı ya da doğal lifestyle ortamının vazgeçilmez şartı değildir; "efendi" ya da "köle"den biri olmak. Biri, diğerini ezen ve mutlak kılan iki olgu da değildir... Öyle görünse de... Niyedir ki kölelere ortam dışında saygı gösterilir ve gösterilmelidir? Çünkü, o saygıdır ve dominasyon rahatlığıdır, köleyi şehvetli erotik ortamında "tam tersi" olmaya zorlayan. Basit bir kuraldır:

"Hep hükmeden, mutlaka gün gelir boyun eğmek ister."

Ya da dialektik mantıkla...

"Hükmedilen, düzen içerisinde köleleşmiş bir sistem parçasının, bir gün gelip, ortam ve şartlar sağlandığında herkese hükmetme isteğine kapılacaktır."

... mottosu da doğrudur.

Efendim (bu "efendim"i tüm üyelere hitaben söylüyorum; yanlış anlaşılmasın; henüz kimsenin dominasyonunu veya köleliğini kabul etmiş değilim )

Bendeniz IM