LS...sana bu konuda katiliyorum. kadin gucunu erkekten almaz.
ayni zamanda anne olan bir kadin oldugum icin de soyluyorum bunu...
ama erkek gucunu kadindan alir!
kadin ureyebilmenin, var edebilmenin gucunu uzerinde toplayan zaten guclu bir varliktir. inanilmaz guclu! hem fiziksel, hem de ruhsal olarak!
erkekten en onemli farki vazgecme ve uyum gucudur!
kadin onemli saydigi seyler icin gucunden vazgecebilir! ve o gucu sonra isterse kaldigi yerden ustalikla yeniden kazanabilir.
erkeklerin boyle bir yetisi yoktur...vazgecmek basarisizlikla esittir.
o yuzden yasamlarini hayatla ve birbirleriyle anlamsiz didismeler icinde gecirmekten alikoyamazlar. varolmak icin baska nedenleri yoktur cunku!
bunun adi da savaslarin bitmedigi, cocuklarin ilacsizliktan oldugu, "para/guc!" icin herseyin yapilabildigi erkek dunyasi olur!
yani kadinlarin vaz gectigi gucler aslinda ironik olarak yine onlari yaralar...
kadinlar erkege benzer bir duygusal donanimla dogmus olsalardi insan soyunu surdurebilmek mumkun olmazdi.
vazgecmenin ve uyum saglamanin yaratici / yurutucu bir gucu var!
ornegin kiz cocuklar erkeklerden daha onde cikiyorlar yola...hem duygusal, hem egitsel olarak.
kiz cocuklarinin okuma yazmaya hazir olma yasi 4,5, erkek cocuklarin 7...
ama yolda bir yerde biseyler oluyor...
daha onemli sayilan varolmayla ilgili seyler icin vazgecme ve yeni duruma uyum saglama ortaya cikiyor kadinlar icin...
iste o noktada kadinlar gucsuz gibi gorunuyor ama bu var edebilmenin ve varolani yasatabilecek nitelikte olmanin gucu...
derin dusununce gormek hic zor degil!
o guc bizde hep var ister dom olarak ister sub olarak!
ve gucu paylasma ya da paylasamama sekli de ilk cocukluk caglarimizdaki deneyimlerimize gore degisiyor.
imza: bu-ne-acayip-sub 8)
Evet yanılıyorsunuz.Erkekten almaz kadın gücünü, çünkü kadın yaradışından güçlüdür. Ona yüklenen misyon her ne kadar gücsüz sahiplenilmeye muhtac gibi görünsede özündeki gücü yaradılısından gelmektedir.
öncelikle aramıza hoğgeldiniz .
yazdıklarınızı okurken ,gerçektente çoğrafyamızdaki doğusundan batısına kadar hala hüküm süren gizli feodal yaşam tarzının hem erkeklerimizi ve hemde kadınlarımızı etkisi altın aldığını cürretkarca sergilemişsiniz.
özellikle kendi hemcinslarinizden dominant yaşıyanlarla ilgili yaptığınız tespit taktire değer benim için. yorumunuzda feminen takıntılardan kurtulup,ofjektif bakış açısıyla kurmuşsunuz cümlelerinizi. bununla birlikte bulunduğunuz pozisyonuda çok açık ve net ortaya koyma erdemi göstermişsiniz.bu tavrınızdan yola çıkarak,forumun değerli bir şahsiyet daha kazandığı düşüncesindeyim.
son olarak ne iyi ettinizde geldiniz aramıza diyorum..
oxytocin sayesinde başlayan ve güzel ve seviyeli bir sohbet haline gelen bu konuyu ayırıp başka başlığa taşımayı düşündüm. Ancak ayrımı anlam bütünlüğünü bozmadan yapacak bir kırılma noktası bulamadım. Ama başlık dağılmasın diye üyelerin fikirlerini yazmaya gem vurmasını da istemiyorum.
Aklıma gelen tek çözüm oxytocin'nin izin vermesi halinde burada devam etmek.
oxytocin izin veriyor musun?
hoşgeldiniz aramıza
istediginiz yere tasiyabilirsiniz forumu...burasi orasi farketmez!
onemli olan dunusuyor ve kendimizi ifade ediyor olmamiz bence! 8)
turkuaz guzel renk degil mi? 😉 
bu arada yeni avatarimi cok begendim...
oxytocin molekulu...
bazilari ask hormonu der, bazilari dogum hormonu...ama baglanmayi saglayan hormon oldugu biliniyor. ve cinsel iliski sirasinda bolca salgilandigi da ...
kime borcluyum bu avatar jestini acaba, ogrenebilir miyim?
oxytocin sayesinde başlayan ve güzel ve seviyeli bir sohbet haline gelen bu konuyu ayırıp başka başlığa taşımayı düşündüm. Ancak ayrımı anlam bütünlüğünü bozmadan yapacak bir kırılma noktası bulamadım. Ama başlık dağılmasın diye üyelerin fikirlerini yazmaya gem vurmasını da istemiyorum.
Aklıma gelen tek çözüm oxytocin'nin izin vermesi halinde burada devam etmek.
oxytocin izin veriyor musun?
