Burda paylaşmadan geçmek istemedim bu hikayeyii...
DENİZ GÖRMEMİŞ KÖLE..!
Bir padişah acemi bir köle ile gemiye binmişti.
Köle hiç deniz görmemiş, geminin mihnetini tatmamıştı.
Ağlamaya, inlemeye başladı.
Tir tir titriyordu.
Avutmak için çok uğraştılar, ama bir türlü sakinleşmedi.
Padişahın keyfi kaçtı.
Herkes aciz bir vaziyetteyken gemide bulunan yaşlı bir adam padişahın huzuruna çıktı;
Müsade buyurursanız ben onu sustururum dedi.
Padişah da;
Lütfetmiş olursunuz dedi.
Yaşlı adam emretti, köleyi denize attılar.
Köle birkaç kere suya battı çıktı.
Sonra saçından yakaladılar, gemiden tarafa çektiler.
Köle gemiye yaklaşınca iki eliyle dümene asıldı, oradan gemiye çıktı, bir köşede uslu uslu oturmaya başladı.
Yaşlı adamın yaptığı iş padişahı hayrete düşürdü.
Padişah:
Bu işteki hikmet nedir..?
Yaşlı adam cevap verdi:
Köle evvelce suya batmayı tatmamıştı.
Gemideki selametin kıymetini bilmiyordu.
İşte huzur ve saadet de böyledir.
Bir felaket görmeyen kimse, huzurun kıymetini bilemez..!
Alıntıdır..!
Eline sağlık Kızım Gerçekten Güzel bir paylaşım olmuş.
Seytanla beni ayiran tek fark,O hiç bir insani sevmez, Bense insan olmayi taklit edenleri....
"Pain is life, the sharper, the more evidence of life." - Charles Lamb
"The eye of the master will do more work than both his hands." - Benjamin Franklin
"You know what charm is: a way of getting the answer yes without having asked a clear question." - Albert Camus, "The Fall"
Teşekkürler Efendi'm..
Geçengün acele ile bir göz atmıştım sadece bu paylaşıma. Anlamamaıştım bile. Sıradan bir internet metni gibi gelmişti, ne kadar yanılmışım.
Teşekkürler Firuzee.
Geçengün acele ile bir göz atmıştım sadece bu paylaşıma. Anlamamaıştım bile. Sıradan bir internet metni gibi gelmişti, ne kadar yanılmışım.
Teşekkürler Firuzee.
Ben teşekkür ederim.. Sıradan olur mu? Hiç benim gibi renkli biri, renkli ve dokunaklı yazar, paylaşır dermişim 😛 
Yazı bence yaşamın temelinde yatan bir nankörlüğün örneğini veriyor. Bu nankörlüğü kötü niyetli algılamıyorum. Gözlerimizi açmak hepimizin elinde. En büyük, en başarılı iş adamları/kadınları mesela ne yapıyorlar? Yaşamın temelini ve kendi nankörlüklerine diz çökmemek için hayatta kalma eğitimlerine katılıyorlar, bazı doktorlar işlerinin kutsal temelini unutmamak için dünyanın yoksul ve en tehlikeli bölgelerinde can kurtarıyorlar, başarıya ulaşmış insanlar kendilerini unutmamak için toplumun en zayıfların arasına girip yardım ederler,...
köleler için genel değilde bugünkü BDSM camiasına baktığımda yazıya ekleyeceğim bir şey yoktur 
köleler için genel değilde bugünkü BDSM camiasına baktığımda yazıya ekleyeceğim bir şey yoktur
Teşekkürler yorumuzun için.. Size katılmamak mümkün değil..
BDSM camiası olarak sınırlandırmak istemiyorum aslında.. Yaşamın tüm bölümünü kapsayan örnek bir anlatım.. Nankörlük, ileğe kemiğe işlemiş gibi diyebilirim.. Herkesin gözünü açacak bir hikayesi yaşanmışlığı olması temennim.. Hani hep masum yanımızdan bahsederiz ve iyilik yapmaktan iyilik görmekten ama kötülükle karşılaşınca içimizdeki şeytan çıkar ya tüm ders aldıklarımız unutulur biranda.. Unutulmaması dileğimle..
Gönülden dilerdim ki insanlar BDSM'i felsefe olarak daha iyi anlasa. Güçlerin dengesi, ışık ile karanlık, sadizm ile mazoşizm, Efendi ile köle ve bunların arasında ki karışımlar mesela BD DS SM, Switcher, gülerken hüngür hüngür ağlamak; bunlar hayatın filtresiz gerçekleri. BDSM hayatın aynasıdır ve gerçekleri çırılçıplak gösterir, his ettirir ve yaşatır. Eğer hayatı ve ölümü ile yaşamamayı ve ölmemeyi bilmiyorsan, korkuyorsun anlamına gelir. Korkmak iyidir ama korkuyla karşılaşmayı kabul edersen. Onun dışında sadece yaşamaktan çekinir, ölümden korkarsın. Eğer kendine bu ihaneti yaparsan bu senin seçeneğindir. Ama BDSM içinde boğulursun. Çoğu köle yüzmeyi bilemez ve çırpınma yerine kendini dalgalara bırakır. Çırpınmayana yardım etmek gerekir mi bilemem. Ama bir çok Efendi de yüzmeyi bilemediği için boğlana yardım edemez.
Gönülden dilerdim ki insanlar BDSM'i felsefe olarak daha iyi anlasa. Güçlerin dengesi, ışık ile karanlık, sadizm ile mazoşizm, Efendi ile köle ve bunların arasında ki karışımlar mesela BD DS SM, Switcher, gülerken hüngür hüngür ağlamak; bunlar hayatın filtresiz gerçekleri. BDSM hayatın aynasıdır ve gerçekleri çırılçıplak gösterir, his ettirir ve yaşatır. Eğer hayatı ve ölümü ile yaşamamayı ve ölmemeyi bilmiyorsan, korkuyorsun anlamına gelir. Korkmak iyidir ama korkuyla karşılaşmayı kabul edersen. Onun dışında sadece yaşamaktan çekinir, ölümden korkarsın. Eğer kendine bu ihaneti yaparsan bu senin seçeneğindir. Ama BDSM içinde boğulursun. Çoğu köle yüzmeyi bilemez ve çırpınma yerine kendini dalgalara bırakır. Çırpınmayana yardım etmek gerekir mi bilemem. Ama bir çok Efendi de yüzmeyi bilemediği için boğlana yardım edemez.
Zaten burda ki sızlanma, bir yardım çığlığı ve korkuyorum ama korkumdan da kurtulmak istiyorum feryadı değilmidir?.. Sözylediklerinize katılıyorum ama bu camia ve ortam o kadar çok şeyi barındırıyor ki içinde, emeklemeden yürünmüyor zaman her şeyi gösterip yol açıyor.. Daha çok yeni biri olarak çok fazla yorum yapamayacağım ancak yaşanmışlıklarım ve öğrendiklerimle zamana yayılan süreçte, en doğru tezi kendime hazırlayacağıma inanıyorum..
Evet.
Herkes kendi yolunu kendi seçmeli. Temelinde diyeceğim bir şey yok. Yanlış yolu seçmek doğru yolu seçmekten daha faydalı olabilir eğer o 'yanlış' şahsen kabul edilirse. Ama kaç kişimiz hata yaptığını kabul ediyor? Burnundan kıl aldırmaz bir dönemde insanların kendisine güveni git gide düştüğü için kendini avutmak için hata kabul etmeyen kişilerin sayısı çoğalıyor. Hatanı kabul ettiğin zaman artık özür dilemek bir erdemdir yerine üstüne üstün tekme atanlar çıkıyor. İnsanda öz güven gelişeceği yerde korkular git gide büyüyor. Buna çok üzülüyorum çünkü toplumun durumu BDSM'e kaliteli yansıyor. Bu kaliteyi anlamak ve idrak etmek tecrübe ister. Tecrübe edinmekten korkmadıkça, daha doğrusu korkuyu yenmek için onunla yüzleştikçe, yanlış veya doğru yol seçimi önemli olmuyor. Hatanın hesabını verdikçe doğruyu seçmeyi daha iyi öğreniyorsun.
Ama asıl sanatkarlar baştan en kolay yolu seçenlerdir. Sanatları ahmaklığın kralları olmalarında yatıyor. Bunları suya da atsan, ateşe de atsan hiç bir şey olmaz. Ama ahmaklık artık toplumun büyük bir parçası oldu. Ahmaklık, ezilmeyi kolay çözüm olarak kabul edenlerindir. Bunlar ne köle olabilirler nede Efendi. Ama BDSM harflerin arkasında saklanırlar ve dikkat edilmezse komple gemiyi batırırlar.
Bence sen hata da yapsan doğru yapsan attığın adımlardan pişmanlık duymuyorsun. Belki adımları atarken fazla düşünüyorsun ama senin bir hedefin var. Seni arada suya atmak sana iyi geliyor. Keşke her köle senin gibi değer bilse. Sen ayrıca suya yakınsın. Efendinin ve kendi kalıbına girebiliyorsun. Daha çok hatalar yapacaksın ve çok şeyler öğreneceksin. Bende hala hatalar yapıyorum ve çok şeyler öğreniyorum ve daima bir öğrencinin yolunda hizmet edeceğim; Efendide olsam kölede olsaydım bu değişmez.
Teşekkür ederim MDP
Hata yapmak insana mahsus. Her insan hata yapar yaptığı hatayı kabul edebildiği kadar kendne dürüst etrafına dürüsttür. Bu konuda Firuzee her yönüyle gelişmiş bir itaatakardır. Emin adımlarla düşünerek tartarak adımını atar.Evet hatalar yapıyor hatalar yapacak hepsini yavaş yavaş zaman içinde öğrenecek düzelticek ben umutluyum kızımdan:)
Seytanla beni ayiran tek fark,O hiç bir insani sevmez, Bense insan olmayi taklit edenleri....
"Pain is life, the sharper, the more evidence of life." - Charles Lamb
"The eye of the master will do more work than both his hands." - Benjamin Franklin
"You know what charm is: a way of getting the answer yes without having asked a clear question." - Albert Camus, "The Fall"
Ne kadar faydalı bir paylaşım olmuş bu böyle. İlgiyle ve beğeniyle okudum. Teşekkürler Firuze. 
Hata yapmak insana mahsus. Her insan hata yapar yaptığı hatayı kabul edebildiği kadar kendne dürüst etrafına dürüsttür. Bu konuda Firuzee her yönüyle gelişmiş bir itaatakardır. Emin adımlarla düşünerek tartarak adımını atar.Evet hatalar yapıyor hatalar yapacak hepsini yavaş yavaş zaman içinde öğrenecek düzelticek ben umutluyum kızımdan:)
Bende Sizinle çok mutluyum.. onurlandırdınız teşekkür ederim Efendim..
Ne kadar faydalı bir paylaşım olmuş bu böyle. İlgiyle ve beğeniyle okudum. Teşekkürler Firuze. Ben teşekkür ederim ladylall..
