Kurbanın adi Elen Deren 23 yasinda son 10 gündür kayip listesinde bu gece saat 11 de ölü bulundu. Ölüm sebebi su an icin belli degil.
Polis memuru dedektife durumu bu sekilde anlatiyordu . Karanlik sokak polis ve ambulans arabalarinin ışıklarıyla aydınlanmıstı. Kylie yol kenarindaki kalabalığı ve polis ışıklarını gorunce neler oldugunu anlamak icin durdu. Bir kızın ölü bulundugunu duyabildi kalabalıgın konusmalarından.

- Belki oda benim gibi çok acı çekiyordu ve intahari seçti diye düşündü. Bir kez daha gözünden yaşlar akmaya başladı. Sevgilisiyle , en yakın arkadasının aralarindaki aşkı sadece 2 saat önce ögrenmişti. 10 yıllık arkadası ve son 1 yıldır aşık oldugu adam gözünün içine bakarak ,hiç utanmadan söylemişlerdi. Cesedin ambulansa yerleştirilmesini korku dolu gözlerle izledi. Kötü olan psikolojisi gördükleriyle daha da kötü olmuştu.Kalabalığın arasından sıyrılarak evine doğru yürümeye çalıştı. Sanki herkes ona bakıyormuş gibi hissediyor, insanların arasından bir an önce uzaklaşmak istiyordu. Meraklı gözlerle cesedi izleyen topluluğu iterek , koşar adımlarla uzaklaştı olay yerinden. Polis ışıkları iyice gerisinde kalmıştı.Her zaman gittiği ana caddeden gitmek yerine karanlık ara sokaktan gitmeyi seçti. Normalde gitmeye korktuğu ara sokaklara girmek şu an cokda umrunda değildi. Aklında sadece uğradığı ihanet ve nasıl kandırıldıgı vardı. Sokak sadece bir arabanın geçebilceği büyüklükte dar , evlerin arka bahçelerine baktığı için etrafı aydınlatan hiç bir ışık yoktu ama çokta umrunda değildi vücudu burdaydı ama aklı uzaklardaydı. Louise i öldüresiye dövmek istiyordu. Herşeyini anlattığı kardeşten bile yakın gördüğü en iyi dostu sevgilisiyle eleleydi.Duyduğu sesle irkildi. Kafasındaki düşünceler bir anlığına da olsa silnmiş içini bir ürperti almıştı. Hızla arkasına döndü. Karanlık sokaktan başka hiçbirşey yoktu ama sesi tekrar duydu. Hızla tekrar arkasına döndü. Ana yoldan sapmamalıydım diye düşündü. Adımlarını hızlandırdı ama bir şeyin onu izlediği hissinden bir türlü kurtulamıyordu. Arkasında bir gölge oldugunu hissediyor , arkasına dönüyor bu sefer diğer tarafta bir karartı hissediyordu ama hiç bir şey yoktu.Sadece hayal görüyorsun diye geçirdi içinden. Sonunda dar sokağın sonuna gelmişti. Karşısındaki sokaka nispeten daha geniş, evlerin ön bahçesine bakıyor ve bu yüzden daha aydınlıktı. Son evden sonra köşeyi dönünce kalbi yerinden çıkıcak gibi oldu . Tam orda bir karartı vardı ama ne olduğunu anlıyamadı , kacmak istedi ama yapamadı.

- Pardon sizi korkutmak istememistim dedi karsısındaki gölge
Karşısında 24-25 yaşlarında siyah uzun ve düz saçlı bir kadın vardı.Karşısındakinin bir kadın olduğunu anlayınca korkusu biraz olsun azalmıştı. Ama genede karanlık sokakta geceyarısı taımadığı birinin onunla konuşması Kylie yi tedirgin etmişti.
"Önemli degil" diyebildi titreyen bir ses tonuyla ve kadınla arasındaki mesafeyi koruyarak.
"Buralarda oturuyorsunuz sanırım Buralarda bir bar olduğunu tarif etmislerdi ama sanırım yanlıs sokaktayim" dedi esrarengiz kadın. Kadının her kelimesinden sonra Kylie kendini biraz daha rahat hissediyordu ve kadının gecenin karanlığında parlıyan yeşil gözlerine bakmaktan kendini alamıyordu. Kylie kadının aradığı barın yerini biliyordu , bu civarda sadece moonbar vardı ve kadının aradığı bar bu olmalıydı.
" Eee evet" titreyen bir ses tonuyla yanıtladı ve devam etti" 2 sokak aşşağıda bir pub var. Isterseniz size oraya kadar eşlik edebilirim yolumun üzerinde" Moon bar yolunun üstünde değildi aksine yolunu uzatıcaktı ama istemsiz bir şekilde kadına eşlik ediceğini söylemişti. Bunu istiyordu ama neden istediğini bilmiyordu.Kylie şaşkındı kadın onu inanilmaz etkilemis adeta kontrolunü kaybetmişti.
Kadın north sydney tarafında oturdugunu buraya bir arkadasını ziyarete geldiğini eve gitmeden önce bir , iki bira içmek istediğini ama tamamen yolunu kaybettiğini anlatmış , Kylie 5 dakika önce boğuştuğu düşünceleri bu kadını dinlerken unutmuştu.
Beraber karanlık sokaklarda yürümeye başlamışlardı. Kylie gözünü esrarengiz kadından alamıyordu. Ayağındaki siyah deri topuklu çizmelere , kısa deri eteğinin altındaki seksi bacaklarına , saçlarının altındaki boynunun ve göğüslerinin güzelliğine. Sanki tanrı onu kusursuz yaratmış diye düşündü. Kadının ona bakıp gülümseyerek.
"Herşey yolundamı "diye sordu. Hiçbirşey yolunda değildi ama Kylie gülümseyerek.
"Evet sadece az önce polislerin bir kızın cesedini ambulansa yüklediklerini gördüm. " daha lafını bitirmeden kadın.
"Üzücü bir durum bende ordaydım biraz önce , oldukça iç karartıcı"
Bu konuşmanın ardından birkaç saniye suskunluk olmuş , zaten bu süredede Moon bar ın ışıklı yazısının önüne gelmişlerdi. Kadın tesekkur etmek icin bir bira ısmarlamak istediğini söylediğinde Kylie hiç düşünmeden evet demişti. Bu kadarı da fazlaydı. Neden bu kadını bırakıp sadece yoluna gidemiyordu. Ama onunla tanıştığı bu kısa süre içinde bugün ilk kez David ve Louise i düşünmemişti. Giriş kapısına yöneldiklerin de kimliğini yanına almadığını hatırladı. Kimliksiz içeri giremezdi , güvenliğin onu almıycağından emindi , her zaman bu konuda çok katıydılar.
"Özürdilerim ama sanırım kimliğim yanımda değil" çekingen bir sesle barın giriş kapısına yönelen kadına seslendi Kylie. Kadın gülümsüyerek ona baktı ve
"En büyük derdimiz bu olsun" diyerek yürümeye devam etti. Kylie giremiyceğinden emindi . Daha önce David le kimliklerini unuttuklarında güvenlikle 20 dakika konuşmuş ama ikna edememişlerdi. Yeniden David aklına gelmiş gözleri dolmuştu. Kapıya geldiklerinde iri yarı kafasında hiç saçı kalmamış yüz hatlarından kuzeydoğu avrupalı olduğu hissini veren güvenlik sert bir ses tonuyla
"Kimliklerinizi görebilirmiyim hanımlar" dedi. Kadın kendinden emin bir şekilde
"15 yaşındamı gösteriyoruz " diyerek güvenliğe doğru gülümsedi. Kylie giremiyceklerinden emindi. Kadına tam vazgeçmelerini gerektiğini söyliycekken.
"Yoo hayır sa sadece " o güçlü kendinden emin adam kekelemeye başlamıştı.
"Sadece ne " diyerek adamın yanağını okşadı kadın.
" Hi hiç bu seferlik bir sorun olmaz ama ne olur bir sonraki sefer kimliksiz gelmemeye özen gösterin" sert , katı güvenlik bunları yumuşak bir ses tonuyla söylemiş , Kylie şaşkınlıkla olanları izliyordu.
" Teşekkürler yakışıklı " diyerek adamın yüzünü tekrar okşamış , adamın kadına hayran dolu bakışlarının altında bara girmişlerdi. Moon bar pazarları genelde boş ve sıkıcı olurdu. Bugün pazardı ve çok kalabalık sayılmazdı. Dans pistinde dans eden çok kişi yoktu ve masalarda oturmuş içkilerini içen birkaç kişi vardı. Kadın dans pistinin hemen yanındaki masaya oturmuş , Kylie de onu takip etmişti.
"Evelyn " diyerek elini Kylie ye doğru uzattı.
"Kylie " diyerek kadının elin sıktı kadının. Neden buraya bu kadınla geldiğine hala anlam veremiyordu.
"Ben kendime bir bira alıcam , biramı içersin sende yoksa istediğin başka bir içki varmı " diyerek gülümsedi Evelyn. Dudakları çok güzeldi. Çok ince değillerdi ya da çok tombul sadece olması gerektiği gibiydi. Birden dudaklarında kayboldu.
"Kylie" diyerek onu tekrar dürttü. Kylie hipnozda gibiydi ve hala cevap vermemişti.
"Bira , bira ok for me " dedi. Kadın tekrar gülümseyerek bara doğru yürümeye başladı. Kylie kadının arkasından poposunu seyretmiş ardından kendi kendine saçmalıyorsun diyerek yüzünü dans pistine çevirmişti. David le burda defalarca dans etmiş , sarhoş olmuş , hatta bir keresinde tuvalette sevişmişlerdi. Neden benim başıma geldi diye geçirdi içinden ve gözünden yaş akmaya başladı gene.
"Buz gibi biralarımız" diyerek biraları masaya koydu Evelyn. Kylie onu karşısında görünce gözyaşlarını silip gizlemeye çalıştı ama artık çok geçti. Evelyn onun ağladığını görmüştü.
"Sen iyimisin , yanlış birşeymi yaptım" diyerek endişeli bir ses tonuyla sordu Evelyn.
"Yoo hayır sadece bugün iyi değilim, özürdilerim" diyerek tekrar ağlamaya başladı.Evelyn ısrarla ne olduğunu sormaya devam edince Kylie olanları ona anlattı. Anlatmak biraz olsun içini rahatlatmıştı. Saatlerdir yanlız başına yürüyor ve düşünüyordu , şimdi konuşmak çok daha ferahlatıcıydı. Evelyn onu dinledikten sonra sımsıkı sarılmış başını okşamaya başlamıştı. Kylie onun kolları arasında kendini daha iyi hissetmişti. Ardından Evelyn ellerini Kylie nin ıslak yanaklarına koymuş gözlerinin içine bakmaya başlamıştı. Kylie de büyülenmiş gibi onun gözlerine bakıyor arada gözleri dudaklarına kayıyordu. Aklından David aniden gitmişti. Kylie lezbiyen ya da bi seksuel değildi asla bu tip fantazisi olmamış veya kadınlara karşı asla ilgi duymamıştı ama şimdi onun dudaklarına dokunmak istiyordu. Aniden Evelyn dudaklarını Kylie ninkilere dokundurmuştu. Sıcacık dudaklar , tüylerini diken diken yapmış , kalp atışlarını hızlandırmıştı. İki kadın şehvetle çıldırmışçasına birbirlerini öpüyorlardu. Birkaç dakikalık öpüşmenin ardından tekrar birbirlerinin gözlerine bakmış ,gülümsemeye başlamışlardı. Evelyn Kylie nin ellerini tutmuş , ayağa kalkmış ve onu dans pistine doğru çekmişti. Kylie tanrım ben napıyorum diye içinden geçiriyor ama bu esrarengiz kadına karşı koyamıyordu. Kadın onun beline dolanmış dizini cinsel organında gezdiriyor bir yandan da öpüyordu. İki kadın şimdi dans pistinde dans etmiyor adeta sevişiyorlardı. Pistte dans eden herkes gözünün ucuyla onlara bakıyor , masalarında içkilerini yudumluyanlar konuşmayı bırakmış iki kadının dansını izliyorlardı. Kylie bir defasında arkadaşlarının zoruyla ne olduğunu dahi bilmediği bir uyuşturucu kullanmış ve bütün gece kendini çok mutlu , rahat ve herşeyi yapabilceğine inanan biri olarak hissetmişti. Şimdide aynen uyuşturucu kullandığı gün gibi hissediyordu.Bütün gün çektiği acıları unutmuş , kahkalar atıyordu.Gözlerini kapamış kadının vücudunun her yerinde gezmesini hissediyor ve çalan müzikle beraber dans ediyordu.
Kylie bir arabada oldugunu farketti buraya nasıl gelmişti , az önce barda dans ettiğini hatırlıyordu.Sadece bir bira içmesine rağmen başı inanilmaz dönuyordu ama çok mutluydu , yukarı baktığında kadının gözlerini gördü çok güzellerdi ona gülümsedi oda aynı şekilde karşılık verdi. Evet emindi artık bir arabadaydılar , bir taksi olabilirdi , kadının dizlerinin üstünde yatıyor ve kadın onun başını okşuyordu.
"Çok mutluyum" dedi. çok mutluydu çünkü , kadının dizlerinde huzurluydu, herşeyi unutmuştu sanki.
Kadın sadece ona gülümsedi ve başını okşamaya devam etti. Kylie kadının elini aldi ve öpmeye başladı , sevgiyle , şehvetle öpüyordu, gözleri kapandı tekrar.
Bir odaya girmişlerdi, büyük yatağı gördü , kırmızı çarşaflar vardı yatağın üstünde , oda karanlıktı ama etrafda ışıldıyan mumlar vardı , şimdi yatağın üstündeydi. Dudakları tekrar dudaklarına değdi. Bütün vücudu titredi. Şimdi boynundaydı , şimdi göğüslerinde ve şimdi vajinasinda . Kylie birden ona sarildi ve altina aldi her yerini öpmeye başladı onu öpmek harikaydı , bütün gün öpebilirdi. Altında yatan kadına baktı çok güzeldi , ona gülümsüyordu ve gülümseyince daha güzel oluyordu. Elini yüzüne koydu ve
"Çok güzelsin "dedi.
"Sende öyle " diye yanıtladı Evelyn.
"Sende beni terketmiyceksin di mi?" diye sordu Kylie
"Asla sensiz aç ve susuz kalırım ben " diyerek tekrar gülümsedi.
Kylie altında yatan güzelliğin dudaklarına yapıştı tekrar, o kadar şehvetle öpüşüyorlardıki dudaklarının kanadığını hissetti. Kanıyan dudaklarını Evelyn emmeye başlamıştı. Bu canını acıtıyordu ama dudaklarını terketmek istemiyordu. Acı artık dayanılmaz olunca kafasını kaldırdı. Evelynin dudaklarına bulaşan kanı görebiliyordu.Evelyn sert bi şekilde tekrar onu altına aldı. Yüzünü iyice yüzüne yaklaştırıp gözlerine bakmaya başladı. Kylie onu öpmek için hamle yapmaya çalıştı ama Evelyn dudaklarını kaçırarak ona gülümsedi. Kylie onu istiyordu dudaklarında istiyordu ama Evelyn hafifçe Kylie nin boynuna doğru inmiş boynunu çıldırmışçasına emiyor , diziyle vajinasını okşuyordu , Kylie zevkten inlemeye başlamış adeta çıldırmıştı. Elleriyle Evelyn nin kafasını bastırıyor daha fazla istiyordu. Birden elleri yatağın iki yanına yapıştı , sanki boynuna bir iğne batırmışlardı ve o iğne butun vucudunu delip çıkmış ve onu haraketsiz bırakmıştı. Çığlık atmaya çalıştı ama nefesi kesilmişti değil çığlık atmak konuşamıyordu bile. Kendini geri çekmek istedi ama kadının dişleri sanki boynuna kenetlenmişti.Dişleriyle sadece boynunu değil sanki bütün vücudunu emiyordu , kolunu dahi kaldırıp itemedi kadını. Gözlerinden yaş gelmeye başladı. Çektiği acı giderek artıyordu artık iğneden çok boynunu bıçakla kesiyorlarmış gibi hissediyordu.Yatakta haraketsiz bu acının sanki hiç bitmiyceğini düşünüyor , her geçen saniye çaresizliğe gömülüyordu. Çığlık atmak bu kadar zor olmamalıydı , belki çığlık atsa daha iyi hissedicekti ama atamıyordu. Vücudunun tek yapabildiği gözünden akan gözyaşlarıydı şu an. 5 dakika kadar bu şekilde acıyı hissettikten sonra boynundaki ağırlık bir anda kalkmıştı.Boynundaki kadın kendini Kylie nin hemen yanına sırtüstü atmış , orgazm olmuş gibi inlemeye başlamıştı. Kylie korku dolu gözlerle vücudunda tek oynatabildiği bölge olan gözleriyle ona doğru bakıyordu. Nasıl bir deliliğin içine sürüklemişti kendini. Vücuduna bir tür zehir enjekte edilmiş olmalıydı. Tekrar kıpırdayama çalıştı , şimdi bacaklarını birazcık hissedebiliyordu. Belki kendimi yataktan atabilir sürünebilirim diye düşündü. Çaresiz bir insanın çaresiz kurtulma çabalarıydı. Evelyn hala aynı şekildi gülüyor ve yatakta sıçrıyordu. Bacaklarından aldığı güçle kendini yataktan aşşağı attı. Canı acımıştı ama umrunda değildi , burdan kaçması lazımdı. Zorla yüzünü karşıdaki açık olan odanın kapısına döndü, kadının kahkasını hala duyabiliyordu. Zor da olsa yerde sürünebiliyordu. Kapı çok uzak değildi , belki burası bir oteldi , çünkü bir otel odasını andırıyordu , dışarıda birileri olabilirdi. Sürünmeye devam etti , artık iyice yaklaşmıştı ki sırtındaki ağırlıkla daha fazla kıpırdıyamadı.
"Bir yeremi gidiyorsun" Evelyn kalkmıştı , Kylie nin son 1 dakikada katettiği yolu 2 adımda almıştı.
"Lütfen bırak gidiyim , ben sana bişi yapmadım" ağlamaklı ses tonuyla karşılık vermişti . Evelyn Kylie nin üstünden ayağını çekmiş 2 adım daha atıp onun son umudu olan kapıyı kapatmıştı. Evelyn arkasını döndüğünde ayakları Kylie nin dibindeydi ve gözyaşları ayaklarının üstüne damlıyordu. Ölüceğini hissediyordu , neden ben diye geçirdi içinden o sırada Evelyn nin elini çenesinde hissetti. Evelyn çömelmiş ve eliyle Kylie nin çenesini tutup yüzünü kaldırmıştı. Kylie kadının yüzüne baltığında bütün ağzının çevresinin kan içinde olduğunu gördü. Dehşete düşmüştü
"Lütfen beni öldürme " diyebildi ağlıyarak
Evelyn diğer eliyle onun yüzünü okşuyarak.
" Merak etme böyle güzel bir yemeği hemen çöpe atmam" dedi.