Shop
Bildirimler
Tümünü temizle

Şöför Ali

7 Gönderiler
2 Üyeler
0 Reactions
831 Görüntüleme
(@by_kole)
Gönderiler: 2301
BDSM Ustası Yönetici Admin
Konu başlatıcı
 

Bu Hikaye tamamen can sıkıntısından yazılmıştır aslı hatta astarıda yoktur.

İşsiz günlerimin altıncı ayındaydım. Yaş 32 olunca iş bulmak zordu tek oda pansyon evin kirasını 4 aydır veremiyordum ve ev sahibi bu gece valizimle kapıya koyacağını sölemişti. Sokaklarda kahveden topladığım ilan sayfalarıyla dolanıyordum. Karnım aç canım sıkkındı. Bir çere bir yol bulmam lazımdı.

Bir süre böyle başı boş dolanmanın sonucunda çocukluk arkadaşım Oktaya uğrayayım diye düşündüm Etiler de bir şirkette şöförlük yapıyordu biraz borç isteyebilir ve karnımı doyurabilirdim. Yürüyerek Etilere gittim ara sokaklarda dolanarak villa şirketi buldum bir büyük şirketti. Kapıda duranlara kendimi taktim ettim içerde bahçede çardak altında bir masada beklemeye başladım.

Oktay ardan gözükmüştü. Sıkı bir sarılmadan sonra:
Oktay:Naber Ali bu ne hal?
Ali:Sorma Oktay 6 aydır işsizim her şey ters hayat zor geçiyor.
Oktay: Ne yapmayı düşünüyorsun?
Ali:Öncelikle bir iş bulmam lazım karnım aç belkide iki gündür sadece simit yedim.
-Oktay Kapıdaki çocuklara seslenerek Bir yemek siparişi vermişti.
Ali: Burda bir iş yokmu Oktay geçicide olsa üç kuruş para girsin cebime.
-Diye sözlerime devam ederken içerden bir genç adam ve Güzel bir bayan çıktı. Bayan adama bağırıp çağırıyor ne işe yararsınız erkek değilmisini defol git.Gözüm görmesin Bu arada Oktayın ayağa kalması benide hareketlendirmiş bende ayağa kalkmıştım. Adam kapıdan çıkınca bize doğru gelip Oktaya bana adam gibi adam birini bul bu nedir dedi ve hırsınıda alarak yanımızdan gitti.....Anlamamıştım Oktaya dönüp.

Ali:Ne iş? Kim bu kadın? Neden sinirli?
Oktay:Patronun kız kardeşi çok hırçın çok asabi sinirlendinmi gözü görmüyor. Bu kaçırdığı 8 şöför demişti.
Ali:Ben oktay ben bu işe girerim.
Oktay:Abi bu kadın bildiğin kadınlardan değil deli katlanılmaz.
Ali:Razıyım Oktay iş lazım para lazım ne olur konuş diye ısrarımı sürdürdüm.
Oktay:Tamam ama sonra bana kızma diyerek.

Masadan kalktı.Ben konuşayım bu arada yemeğim gelmişti. Ben yemeği iştahla yemeye başlamış günlerdir aç kalan midemi bayram ettiriyordum. Yemeğin üstüne birde çay geldi. Ah dedim içimden birde sigara olsa belkide 3-4 aydır sigara içmiyordum.

Bu esnada kapıda Oktay ve Hanımefendi belirdi. Hanımefendi bana dönerek araba hadi bakım işimiz var dedi.Sevinmiştim bu işe alındığım anlamına geliyordu.Sonunda bir işim olacaktı.Arabanın arka kapısını açtım hanımefendi koltuğa kuruldu Ali ye dönerek teşekkürler tadında bir işaret patlattım. Ali farkettirmeden bir miktar parayı avucuma sıkıştırdı. Arabaya binerek koltuk ayna v.s. ayarlarıda tamamladıktan sonra bahçe kapısından arabayla çıktım. Aynadan hanımefendiye bakarak
Ali:Nereye Hanımefendi
Hanım:Akmerkez

Ara sokaklardan kestime akmerkeze yaklaştığımız bir esnada Hanımefendi Oktay sana ne verdi az evvel diye sordu. Bende yok bişey Efendim dedim. Daha sert bir tonla soru tekrar geldi. Yutkunarak ben 6 aydır çalışmıyorum birikmiş kiram ve biraz paraya ihtiyacım vardı oda bana bir miktar borç verdi dedim. Bir kahkaha attı.Oktay iyi çocuktur dedi. Bu kadının ağzından çıkan belkide iyi bir söz duymak güzeldi. Akmerkeze ulaştık bana arabayı otoparka çekmemi söyledi. Otaparka girdim arabayı parkedip kapısını açtım indi bana bakarak evinde takım elbisen varmı dedi ben evet bir tane var ne renk giri. Kahkaha attı devlet memurumusun sen gel peşimden. Hanımefendi önde ben arkada yürümeye başladık. Kendi birşeyler aldıkça torba sayısı artıyordu. En son 800 ytl verdiği ve bana uzattığı parfüm torbası benim avucumu korkudan ısıtmıştı. Sıra sana geldi gerizekalı dediğinde şaşırmıştım. Daha bir saat olmadı nerden anladınız diyecektim ama bu işe ihtiyacım vardı. mağazalara girip çıkıyorduk. Bana bir siyah takım elbise aldı 1200 ytl etiket ayakkabıya verilen 400ytl gömleğe verilen 200 ytl kol düğmelerinin hediye edilişi. şaşkındım bu para benim evdeki bir valiz eşyam gibi üç valiz alırdı. Bana dönerek hadi gidelim dedi.

Arabaya vardığımızda kapısını açtım. Torbaları bagaja koyarak koltuğuma oturduğum esnada allah kahretsin küpem düştü yere dedi. Hemen arabadan inerek arka kapıyı açtım yerde küpeye bakıyordum. Bu esnada gözlerim ayaklara takıldı Siyah ojeler 38 ayak numarası ince topuklu bir terlik. Heyecanlanmıştım. Ellerim zeminde gezerken ayaklardan da gözlerimi ayıramıyordum. Nihayetinde elime küpenin takılmasıyla kendime geldim.Doğrularak buyrun hanımefendi küpeniz dedim bana bakarak göründüğün kadar salak değilsin dedi. gene şaşırmıştım. Yola çıktık tekrar aynadan bakarak nereye hanımefendi dedim sür dedi emredersiniz Efendim dediğinde aynadan bana bakarak güldü afferim salak şey bu Efendim lafını sevdim dedi. Etilerden Sahile ordan Beşiktaş yoluna giderken sohbetimiz başladı.

Hanımefendi:Nerde yaşıyorsun? Ailen nerde?
ALi:Efendim yalnız yaşıyorum Beşiktaşta bir pansyon odası
Hanımefendi:Hemen oraya git pılını pırtını topla.
Ali:Efendim çıkamam birikmiş kira borcum var
Hanımefendi:Gerizekalı ben ne diyorsam odur.
Ali:Emredersiniz Efendim
Hanımefendi:Kaç para borcun var
Ali:(Utanarak) 800 ytl
Hanımefendi:(Gülerek) Al 800 sana kısa olsun seni bekleyememe salakçık.

İçimden bu kelimeler hoş gelsede daha ilk günden patroniçemden bunları duymak garipti.Heyecanlanmıştım ama zevk aldığım bir durumu belli etmem demek hata olurd. Pansyonda durdum hemen borcumu ödedim valizlerimi toparladım. Hamen arabaya inerek bagaja yerleştirdim. Arabaya geçerek çalıştırıp hareket ettim. Hanımefendi "bahçeköy" dedi. Yoluma devam ettim yol boyu bir şey sölememişti. Devasal güzel bir siteye girdik tek katlı ve yarı dubleks evlerden oluşuyordu. Yolun sonuna kadar gittiğimizde hepsinden farkli çevresi yüksel duvarlarla örülü bir bahçeden içeri girdik kapıya yanaştım Hemen kapısını açtım. Elinde kumandayla evin kapılarını açmış bana odama çıkar eşyalarımı dedi. Emrdersiniz Efendim dedim kendisi içeri geçti. Ben içeri girdiğimde evdeki dekor hayli hoştu.

Üst kata çıktığımda odalarda yatak odasına bakıyordum.Demir karyolanın olduğu bir odaya girdim. Evet burasıydı hemen torbalardakileri çıkardım yatağın üstüne düzgünce bıraktım torbalarıda alarak aşağıya indim Hanımefendinin huzuruna geldim.

Ali:Evet hanımefendi eşyalarınız odanızda bir emriniz varmı.
Hanımefendi:Portmantoda Siyah ev terliklerim var getir.

Hemen gidip getirmiştim ve hanımefendinidn düşüneyeceği çeviklikle tek dizime çöküp terliklerini çıkarmış ev terliklerini giydirmiştim.Bu esnada ayağına değen ellerim heyecanlanmama neden olmuştu. Bu hareketim ise hanımefendiyi şaşırtmış aynı zamanda eğlendirmişti. Ayağa kalktığımda yüzüne bakmayarak başka bir emriniz varmı Efendim diye sorduğumda hanımefendi kahkahalar atmıştı. Alt katta bir oda var orası senin ortalıkta gezme oranın ayrı bir çıkışıda var evde gezinmek yok bu akşamlık dolaptan yiyeceklerini al yarın aşa dolaba kendince bişey doldurursun. Aşada kullanman gereken şeyler ver ve kesinlikle seni bu katta ben istemeden görmeyeceğim dedi ve yıkıl karşımdan diyerek kovdu beni.

S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!

 
Gönderildi : 22 Haziran 2007 19:53
(@alevvv_)
Gönderiler: 507
BDSM Tutkunu
 

teşekkürler emeğine sağlık devamını da bekliyorum

<img class="go2wpf-bbcode" src="http://img220.imageshack.us/img220/4295/glittermaker10022007182fk3.gif">

Anka kuşuyum ben
Acı küllerimdir
Küllerimden yeniden doğmasını bilirim
Anka kuşuyum ben

 
Gönderildi : 22 Haziran 2007 20:24
(@by_kole)
Gönderiler: 2301
BDSM Ustası Yönetici Admin
Konu başlatıcı
 

Arabayı düzgün bir yere çekerek bagajdan bana ait eşyaları alarak. Alt kata indim şirin bir odaydı. Televizyon,bilgisayar,dvdplayer,televizyon,ve buzdolabı vardı. Eşyalarımı yerleştirdim. yeni kıyafetlerimi askıma eskilerle berabet astım. Çekmeceleri yerleştirip duşumu aldım. Yatağa uzanıp bugünkü gelişmeleri gözden geçirdim.Bu esnada Hanımefendinin tavrı ve ayakları aklımdan çıkmıyordu. Kölelik ruhum kabarmış hayaller kurmaya başlamıştım.Kendimce eğleniyrodum. Saat on gibi uykum gelmişti gün boyu yürümek ve bitkin düşmek kolay değildi kapımı araladım ve yatağın içine girerek uyumaya karar verdim sabah saatimi 8e kurmuştum. Günün yorgunluğuyla uyumuşum.

Saat 8 de uyandım hemen banyoyay girdim. traşımı olup kafamı kazıdım duşumuda alıp giyindim arka kapıdan çıkarak arabaya geldim iç kısmın bir tozunu aldım. Bir süre bahçede dolandım saat 10 olmuş evde hareket yoktu tekrar odama indim bilgisayarı açarak fal bakmaya başladım. O esnada odamda bir diyamofondan ses geldi. Yukarı gel diye . Önce şaşırmış hemen yukarı çıkmıştım. Alt katı dolandım yoktu hemen üst kata çıktım kapısı açıktı. Kapı kenarından buyrun Efendim dedim bana bir portakal suyu sık sade bir nescafe getir hemen dedi. Emredersiniz efendim dedim ama aşağıya inerken içimden ben şöförmüyüm hizmetçimiyim dedim.

İstekleri hazırlayıp tepsiyle odasına çıktım kapıyı çaldım gel demesiyle içeri girdim. Beni şöle bir tepeden aşağıya süzdü ve dünkü zibidiye bak şimdikine bak bir gecede imaj yapmış bizim asalak dedi gülerek. İçimden hey allahım dedim. Servisi yaptım kenarda bekle dedi. Şaşkınca kenarda tepsi elimde beklemeye başladım. Yatakta uzanmış Siyah saten gecelikler üzerindeki örtüsünden gözüken ayak tabanları gözüm takılmıştı çok hoş kıvrımlarda ayak duruşundan dolayı buruşmuş bir görüntü çizen muhteşem bir görüntüydü. Gözlerimi kaçırmak istiyordum ama yapamıyordum heyecandan pul pul terlemiştim.

Hanımefendi bana dönerek kuveti hazırla ılık olsun ve köpüklü dediğinde kendime geldim. Emredersiniz diyerek banyoya doğru yönlendim. Yerde sanırım dün giydiği iç çamaşırlar vardı kuveti açtım ve hemen yerdekileri toplayarak kirli sepetine attım kuvet hazırlandığında. Hanımefendi banyonuz hazır dedim. İçeri süzüldüğünde saten gecelikler içinde bir dişi şeytan gibi gelmişti gözüme . Tekrar bana dönerek afferim yerdekileride toplamayı akıl etmişin sende gelecek var dedi. Teşekkürler efendim dedim banyo kapısında bekle beni dedi. emredersiniz dedim kapının dışına çıktığımda hoşuma gitmesine rağmen ne bu böle ya demektende kendimi alı koyamadım. Yaklaşık yarım saat banyoda kaldı ve bornozla çıkmış yatağına uzanmıştı gene muhteşem ayaklar ortada idi bakamıyordum ama kokumu yenerek kaçamaklar yapıyorudum.Banyoyu temizle bende giyineyim dedi. Emredersiniz oldum ve temizliğe başladım. İşim bittiğinde Hanımefendi gel buraya dedi içeri girdiğimde kısa bir etek beyaz bir bluz giymişti ve aynanın önünde oturuyordu bana dönerek gel buraya ve ayaklarımı kremle eğilemiyorum demişti.

Heyecanım tavan yapmıştı diz çöktüm hemen kremi alarak ayaklarına krem sürmeye ve kısmen masaj yapmaya başlamış ve pembe dünyanın içinde uçmaya başlamıştım daha sonra diğer ayağınada aynı ilgiyi gösterdikten sonra bana kenarda duran siyah terlikleri göstererek bunları giyeceğim dedi terlikleride yağına giydirerek deri bilek iplerini özenle bağladım dizlerimin üstünde bekliyordum. Ve bir anda şaşkın bir durumda kaldım ayakkabısının tabanıyla bacak arama bastırarak dün küpeyi ararken açık verdin akşam terlikleri giydiriken belli ettin bu gün ise mat oldun dedi bastırarak. defol şimdi aşada bekle beni dedi.

Aşağıya inmiştim bekliyordum on beş dakka kadar sonra aşağıya indi yüzüma baktı ve koltuğa oturdu bana bir duble whisky doldur dedi hemen servisi yaptım otur dediğinde ise dizlerimin üstüne çöküşüm benide şaşırtmıştı onuda güldürmüştü. Artık herşey kontrolümden çıkıyordu.Bana dönerek senle eğleniceğiz Dışarda şöförüm evde hizmetkarım sıkılınca oyuncağım sinirlenince kum torbam olacaksın. İstemediğin bir durumsa hemen pılını pırtını topla defol dedi.

Bir süre suskun kalmıştım yüzümde öyle bir tokat patladıkı hiç beklemediğim bu tokat üstüne hareketim dah ilginçti hemen eğildim ayak dibine Emrinizdeyim Efendim ne emrederseniz o olmaya hazırım dedim. Kafamı siyah terliklerin altında ezdikten sonra arabayı hazırla köpek hadi çıkıyoruz dedi. Hemen arabayı kapıya çektim Kapısını açtım başım önde yere bakark binmesini bekledim arabayı çalıştırarak hareket ettim. Hanımefendi şirkete demesiyle Emredersiniz hanımefend diyerek yoluma devam ettim.

Şirketin kapısından arabayla girdik.Hemen arabadan inerek kapısını açtım gene başım önde bu arada Oktay bize bakıyordu. Hanımefendi Oktaya dönerek güldü Afferim Oktay bana harika bir şöför buldun bir ikramiye maaşını muhasebeden al dedi ve yola devam etti bana dönerek gel benle dedi. Odasına çıktık kapıyı kapattığı an ben dizlerimin üstüne çökmüştüm başımı okşadı muhasebeyi aradı Şöförümü yolluyacağım 2000 ytl verin dedi. Bana dönerek bir takım malzemeler aldım onları almaya gideceksin kutuyu açma sana kısmetmiş dedi. Oradan kendini temsil edecek bir tasma ve bir pet shoptanda metal mama kapları al akşam 17 de şirkette ol dedi. Ben emredersiniz Efendim diyerek eğildim. Ayakları öpmek çok isterdim ama bu durumda artık isteme şansım yoktu. Muhasebeye inip parayı aldım ordan çıkıp kapıya yöneldiğimde Oktay ne yaptın oğlum Hanımefendiye hayatta bu şirketten içeri böle girmezdi eserdi dedim. Bende iç çekerek merak etme artık hep böle mutlu gelecek sana temin ederim o mazlumunu buldu dedim ve arabaya binerek görevlerimi yapmak üzere yola çıktım.

S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!

 
Gönderildi : 22 Haziran 2007 20:30
(@by_kole)
Gönderiler: 2301
BDSM Ustası Yönetici Admin
Konu başlatıcı
 

Verilen adrese gitmiştim. Genç bir bayan kibar bir şekilde karşıladı bana baktı ismi ve paketi alacağımı sölediğimde güldü bekle az dedi. Aman yarabbi herkes bir geripti az evvel kibar kız nerde idi bir müddet sonra pakedim geldi ben tasmaları görmek istediğimi söledim çeşit çeşit bişeyle çıkardığında en yalınını deri üstüne minik metaller olanlardan birini seçtim uygun bir zincirde seçtikten sonra ödemeyi yaptım teşekkür ederek oradan ayrıldım.

Yolda kolide ne olduğunu merak ediyordum ama üstündeki baskılı koli bantı açmama engeldi Efendimi ilk günden kızdırmaya cesaret edemezdim. Yolda bir pet shopa uğrayarak bir kaç boy mama kabıda aldım satıcı karlı bir iş yaptığından buda bizden olsun diye bir diş temizleme kemiği vermişti güldüm onuda alarak arabaya atladım yolda birşeyler yiyerek saat 16 da şirkete ulaştım.Hanımefendinin odasına çıktığımda sekreteri misafiri olduğunu söledi.Telefonla geldiğimi bildirmesini rica ettim. Sekreter kız telefonu kapattıktan sonra bana dönerek içeri bekleniyorsun dedi. İçeri girdiğimde bir başka bayanla koltuklarda sohbet ediyorlardı bana bakana kadar bekledim. Eliyle ayak dibini işaret ettiğinde hemen yanına gelerek diz çöktüm. Başımı okşadı bitirdinmi işlerini dedi. Evet efendim dedim afferim sana dedi. Arkadaşı evet bahsettiğin kadar şirin ama önemli olan direnci dedi gülerek. Alışır alışır dedi bana dönerek hadi sen aşada bekle az sonra çıkarız biraz sohbet et dedi. Emredersiniz Efendim diyerek huzurdan çekildim. Aşağıya indiğimde Oktayın yanına oturdum Oktay az evvel mazlum diyerek ne demek istedin anlamadım dedi. Gülerek önemli değil öle bir benzetme idi ben işimden memlunum Hanımefendiyle iyi anlaşıyoruz dedim. Hani Ali eskidende sabırlı ve mülayimdin ama bu kadarını beklemiyorum bu kadın bir cadı dediğinde.Sinirlenerek Hanımefendi hakkında düzgün konuşmasını rica ettim şaşırmıştı ama pardon dedi. Havadan sudan konuştuk.

O esnada kapıda Hanımefendi ve arkadaşı belirdi. Arabaya yöneldim önce hanımefendinin kapısını sonra bayanın kapısını açarak araca bindim yola çıktığımda hanımefendi eve diye talimat verdi ve arkadaşıyla havadan sudan dedikodulara devam etti.Eve vardığımızda bana kutuyu ve mazlemeleri yukarı çıkar sağda bulunan kitli oda var anahtarı yandaki sephanın çekmecesinde oraya bırak dedi. Emredersiniz diyerek kutuyu alarak yukarı çıktım. Kapıyı açarak içeri girdiğimde nutkum tutulmuştu.

Ortada bir falaka sephası. Duvarda zincirli bağlama aparatı. duvarda asılı kırbaçlar,clamplar,cufflar,elektrikli şok aletleri,ağız tıkaçları, çeşitli ipler,değişik boyda paddle ve kırbaçlar tasmalar vardı. kenarda bir metal kafes ve küçük kutularda ne oldunu bilmediğim bir çok şey. İçim ürpermiş korku salmıştı hemen kutuyu yere bıraktım kapıyı kapadım ve dışarda derin bir nefes aldım.

Aşağıya inerek hanımefendiye bir emri olup olmadığını sordum. İçkilerini istediler servisi yaptıktan sonra bir başka emriniz yoksa ve uygun görürseniz duş alacağım dedim. Hanımefendi duşunu al kurulan ve aldığın tasmanı al ve giyinmeden buraya çık dedi. Elimden emredersiniz demekten başka bişey gelmiyordu huzurdan çekildim aşağıya inerek duşumu aldım kurulandım tasmamı taktım çıplak bir halde ayakta merdivenlerden çıktım. Yere eğilerek emekleyerek Efendimin yakınına kadar gittim sohbettelerdi bana dönerek gülüştüler. Efendim ayağıyla sephayı itti ve bana arayı gösterdi.

Emekleyerek araya girdim. Eli başımdan başlayarak enseme kadar yumuşak bir iniş yaptı ensemden sonra tırnakları sırtıma hafif batarak kuyruk sokumuma ordan popoma ve baldırlarıma kadar indi. Gülerek hiç fena değil en azından el değmemiş dedi tekrar gülerek arkadaşına. Popoma bir şaplak atarak arkadaşının önünü işaret etti oda aynı oranda vucudumu kontrol etti ve ardından ayağa kalk dedi. Utanmıştım ayağa kalktım. utanarak elimle önümü örttüm. Efendim çek ellerini salak senin değersiz şeyine bakmıyacağız ayrıca o salak utanç duygunu o beyninden çıkar yoksa bunun cezasını utandığın yerler çeker dedi. Ve hemen kütüpaneden iki kalın ciltli ansiklopedi al ve gel dedi.

Hemen emri yerine getirdim yanına geldiğinde ansiklopediyi avucunun üstüne koydu bana demin utandın şeyi üstüne koy dedi. Hemen emri uyguladım diğer ansiklopediyi hızla üstüne vurduğunda acısı içimde patladı. Güldü ve tekrarladı acıyı utandığın yerler çeker ve unutma utandığın yerlerin acıya en az dayanıklı yerlerdir dedi. Ve ansiklopedileri kenara bıraktı bana çeşitli açılarda bakıyorlardı. Sağa dön sola dön eğil kalk diz çök domal ve en sonunda ayak tabanlarıma bakarak kenarde bekle dediler . Ben kenarda beklerken sephaya uzanamadıkları için bana şunu it demesine sephayı başımla itmem ayrı bir lezzet kattı.

Arkadaşı bunun içinde varmış baksana nasılda istekli ne zaman bakacağız tadına dedi. Efendim ben önce bir alıştırayım sonra utandırmasın beni önce antreman yapmalı dedi gülerek.Bir süre sonra bana yukarda kutunun içinde deri bir kıyafet olacak git giyin ve gel dedi.

Yukarı çıktım kutuyu açtım. Yeni kırbaçlar ve bir takım aparatlar vardı. deri kıyafeti bulmam ve anlamam on dakkamı buldu garip bişeydi. Baldırlardan sarılı popo açık ön kısımda penisin içinden geçtiği gerisi örtülü yanlardan kapalı sırt ve göğsü açık boyunda birleşen ve yüze maske uygulayan bir kıyafetti.Giymem ve çözmeme yarım saatimi aldı giyinip kendime baktığımda kömik kılları dökülmüş bir karakediye benzetmiştim Filmi olan Cat womanın savaştan çıkmış haliyleydim. Tekrar geldiğim yoldan aşağıya inerek huzura çıktım. Efendim tam sitediğim gibi olmuş dedi bunun tasarımını ben yaptım dedi ve ekledi erkeklerde iki şey sevmiyorum baldırlar penis ve yumurtelıklar ve yan ince zayıf kısım çocuğun yanlarını kesemiyeceğime göre örtmeliyim dedi gülerek.

Kenarda beklemem emredildiğinin üstünden iki saat geçmişti kenarda bekliyordum. Misafir gidince Efendim bende rahat birşeyler giyim sen karnını doyur ama sıvı bişeyler yeme yukarda kusmana tahamül edemem dedi. Yarım saat sonra yukarda kafeste bekliyor bulacağım seni dedi ve gitti. Evet sanırım ilk ciddi sınav beni bekliyordu. Hadi hayırlısı diyerek mutfağın yolunu tuttum.......

S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!

 
Gönderildi : 22 Haziran 2007 21:41
(@by_kole)
Gönderiler: 2301
BDSM Ustası Yönetici Admin
Konu başlatıcı
 

On dakkalık bir sürede ekmek arası bişeyler yemiştim. Emekleyerek üst kata çıktım Efendimin odasından müzik sesleri geliyordu.Orayı geçerek ürpererek odaya girdim. Kafesin içine geçtim metal sıcak havaya rağmen soğuktu. Özel kıyafetimle zemine yan dönerek kıvrıldım. Gözümün önünde olabilecek en kötü şeyleri geçirdim tabi bunları hayal etmeme odadaki araç ve gereçlerinde rolü olduğu göz ardı edilemez.

Bir süre sessiz soğuk zeminde hayyallere dalmıştım.Bir topuk sesiyle irkildim kalın kapının gıcırtısı ve kafese vuran bir gölge hemen dört ayak üstüne doğruldum. Efendim topuklu bir terlik latex bir pantolon ve üstünde ona uygun bir bady ile karşımda idi. Görüntü eşsizdi hele aşadan yukarı incelendiğinde hem ürperten hemde heyecanlandıran bir duruştu.

Kafesin kapısı aralandı deri tasmam kavranarak çekildim.Kalbim küt küt atan bir güvercin gibiydi.Bir kaç adım ileride durduk bana göre solda falaka sephası vardı. Efendim odanın köşesinde bulunan büyük koltuğa oturdu parmak işaretiyle yanına gittim başımı kucağına alarak sevmeye başladı.

Sakın korkma tatlım şimdi bana ait olmanın dayanılmaz acısını aşıp aitliğin değerini bulacaksın bu zorlu bir varoluş ama unutma seni güçlü yapmanın erdemi benim sana alyık gördüğüm eğitimden geçiyor. Gözündeki ışık içindeki heyecan ve istek sana bu yolda emin adımlarla yürümene olanak sunacak.

Heyecanlanmıştım nefes alışım hızlanmıştı boğazım düğümlenmiş derin ama sesli nefesler almaya başlamıştım. Efendim işte bu nefes işte bu ses beni fazlasıyla mutlu ediyor. Bana güvenirsen canın ve bedenin benim için değerli ama bana güvenmessen bedenin benim için bir o kadar değersiz tamammı tatlım diyerek son bir kes başımı sevmiş ve kel kafama bir buse kondurmuştu.

Titremişti ruhum bedenim. Tekrar ayağa kalkan efendim beni duvardaki çapraz olan bağlama aparatının önüne getirdi önce iki el bileğime bağlanan ve sonrasında ayak bileğime bağlanan deri kayışlar yerini aldı kıçımın üstünde bekliyordum bir gıcırtısı iç tırmalayan bir mekanizma çalıştı bileklerim havaya kalktı yerçekimine meydan okurcasına ayaklarım yerden kesildi. Daha sonra ayaklarım aşahıya doğru gerildi. Vucudum bileklerim koparcasına gergin bir vaziyet aldığında........

Efendim elini sırtımda gezdirdi. Kısa bir sessizlikten sonra rüzgarı yırtan bır ses sırtımda patladı. Bu yediğim ilk kırbaç darbesiydi kanım çekildi ayak tırnaklarım titredi ruhum büzüldü ve küçüldü. Canım yanmıştı belkide sırtım yarılmıştı ardı ardına 3-4-5*7*20 arka arkaya ve mümkün oldukça aynı noktalara iniyordu.Vucut direncim kırılmıştı. Tırnaklar kamçılanan izlerin üstünde geziyor adeta oluşmuş kabukları soyan bir çocuğun edasında bişeyler ayıklıyordu. on dakka daha kırbaçlanmanın ardından gevşeyen eller ve yere yıkılan bir vucut tüm ağırlıyla yıkılmıştı. Yerde çaresiz bekleyen bir vucuttu yanıma ayağıyla ittiği mama kabındaki sudan bir kaç damla içebilmiştim. Soğuk zemin sırtımın yanmasına iyi gelmişti. Bunun o zorluktaki keyfini yaşarken ayaklarım yükselmeye başladı. Bu sefer tam tersi ayaklarımdan yukarı gerilmiştim. Bu sefer ince uzun bir kamçı önce bacak arama temas etti ardı ardına sağlı sollu kasıklarımda hissettiğim acıya tahamül zordu. Kamçı penisimi yalayarak aşağıya indiğinde ilk temas göğüs ucumdaydı o yorgun bitkin vucut tüm gücüyle kendini yukarı çekmişti ama gerisi geriye inişi uzun sürmedi sırtımdaki kamçılar duvarı öptüğünde acım iki kat artmıştı kendi kendime duvara sırtımla çarpmam benim hatamdı.

Efendim ayak bilekleri aşadan bağlayıp germiş ve gülerek bu senin için cicim kendine zarar verme kıyamam sana demişti alaycı bir tonla. Ardından kamçı göğüs uçlarım ağırlıklı sayamadığım kadar inip kalkmıştı. Gözlerimden akan yaşlar yerleri ıslatıyordu. Ellerim ve ardından ayaklarım gevşediğinde zemine indim gene soğuktu ve vucuduma en iyi gelen şeydi şuanda. Efendim zaman kaybetmeden tasmamdan tutarak ortaya çekti ve falaka sephasına sırt üstü yatırdı. ayaklarım yukarı doğru dikildi ve gergin bağlandı. Belimden bir ince bir kemer ve boğazımı zemine sabitleyen bir kemer bağlandı. Üç farklı boyda sopa gözümün önünden geçirilerek kenara konuldu.

Gözlerimden korkunç yaşlar akıyordu. Efendim büyük bir tüğle ayak tabanlarımda gezindi tüğü tabanlarımın üstüne koyarak yüzüme baktı ben dinlenip geleceğim bu tüğün yere düşmemesi için dua et dedi. Ve küçük bir kavanozdan çıkardığı bir kaç zararsız olduğunu sandığım kakalağı ayak tabanıma bıraktı gıdıklanıyordum ama tüğün düşmemesi gerekiyordu gene topuk sesleri ve uzaklaşan bir nefes bekliyordum. Ama tüğ henüz halen ayak tabanlarımda duruyordu.........................

S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!

 
Gönderildi : 24 Haziran 2007 01:59
(@by_kole)
Gönderiler: 2301
BDSM Ustası Yönetici Admin
Konu başlatıcı
 

Kaç saattir bu falaka sephasında bağlıydım acaba ayaklarım karıncalanmış belim ve boynum tutulmuş kollarım uyuşmuştu. Vucut direncim iyice kırılma noktasına gelmiş tansyonum dalgalanmalar yaşıyordu.Ama büyük bir başarıdırki tüğ halen ayak tabanımda duruyordu. Tam bu duyguların içinde gidip gelirken koridordan gelen topuk sesleriyle irkildim.

Efendim geliyordu heyecan damarlarımdan fışkırırcasına beni sarmıştı. Efendim kapıyı öyle hızlı açtıkı rüzgarından tabanlarımdaki tüğ havalandı ve onun gözleri önünde yere düştü. Efendim eğilerek ağzıma ortasında bir top olan tıkacı bağladı. Ayak ucuma geçerek Sinirli bir ses tonunda demekki tüğ düşürüldü dedi. Nedesem boştu ne yapsam anlamsızdı.Evet onca uğraş verdiğim tüğ Efendimin rüzgarına dayanamamış ve uçmuştu.

Efendim ayak bağlarımı kontrol ettikten sonra en uzun boy sopayla bir anda ayak tabanlarıma vurmaya başladı. Ayak tabanlarımda hissettiğim acı ağzımdan salyalara ve göz pınarlarımdan yaşların bir volkan gibi patlamasına neden oldu. Sayamıyordum ne darbelerin hızını nede sopanın vurduğu zaman dilimini.

Az evvel karıncalanan ayakalrım şimdi zonklamalara bırakmıştı her biri davul miasli depiliyordu.Kısa bir nefes boşluğundan sonra bir kısa sopaya geçildi oda yaklaşık on beş dakka kadar ayaklarımda korkunç acılara neden oldu. Dünyada falakadan ölecek tek köle ünvanını almam çok az kalmıştı. Kısa bir dinlenme zamanı vardı.

Tabi bu dinlenme benim için değil Efendim için bir dinlenmeydi. En kısa sopa eldeydi artık vurmadan bekleyen Efendim bana bakıyordu ama ben halen vuruyormuş gibi acıyı hissediyordum. Kısa sopa ilk tabanımda şakladığında vucudumdan öle bir ter boşalmıştı ki bayılmak üzere idim Efendim son on say dedi. Ağzımda tıkaç saymaya çalışıyordum ama Efendim anlamadım kaç diyerek vuruyordu. Nihayetinde kabus bitmişti.

Efendim kendinden emin hareketlerle beni bir çırpıda çözüvermişti. Yüzüme bakarak ayağa kalk ve peşimden gel yoksa aynı tur tekrar yaşanır demişti.Uyuşan beden acıyan tabanlar nasıl kalkardı bu sephadan son bir hamleyle saha sola tutunarak kalkmıştım. Ayağıma birden yüklenen kan basıncı ile boşalan beden tüm ağırlıyla zemine çakılmıştı. Efendim eline geçirdiği kamçıyla rasgele vuruyor.Öfkeyle bana ait bir bedeni nasıl yere düşürürde zarar verirsin diye öfke kusuyordu.

Kalkmalıydım yoksa buracıkta kalacaktım. Son bir gayrtele kamçılara göğüs gerdim ve doğruldum Efendim önde ben arkada bahçeye çıktık.Merdivenlerden inmek bir zülümdü hele bahçeye çıktığımızda mıcırla döşenmiş bahçede yürümek hayli zordu. Yanan zonklayan ayaklarla bahçede on dakka kadar dolandım Efendim duş al ve odama gel diyerek karanlıkta yok oldu. Odama inip duşun zeminine otoroup soğuk suyu açtığımda bir daha kalkamıyacağımı düşünmüş korkuya ve değşete kapılmıştım. Suyun rahatlatıcı atmosferinde kendime geldikçe odada beni bekleyen durumu kestirmeye çalıyordum. Kurulanırken diyamafondan ses geldi çabuk ol pire torbası yoruldum seni bekleyemem. O halde bile gülümsemiştim. Yorulan benmiydim efendimmi bir güçle odaya doğru hareket ettim bakalım beni odada ne bekliyordu........................

S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!

 
Gönderildi : 27 Haziran 2007 11:34
(@by_kole)
Gönderiler: 2301
BDSM Ustası Yönetici Admin
Konu başlatıcı
 

Kapının önüne gelmiştim içerden sızan loş müziği slow bir müzik tamamlıyordu. Kapının önünde diz çöktüm aralık olan kapıyı çalarak "GEL" sesini duyunca odaya girdim. Efendim ince bir gecelik yatağın üstüne uzanmış elindeki şarap kadeğinden yudumlar alarak baktı. Soyun Ali dediğinde içim gene ürpermişti. Soyunmaya başladım sıra boxerıma geldiğinde bu kadar yeterli dedi.

Bana köşedeki içki arabasını göstererek kendine alkollü bir içki al ve yatağın ucuna çık bağdaş kurararak otur dedi. Emredersiniz Efendim dedim İçki arabasına baktığımda hemen hemen her bilinen aparatif içki vardı. Kendime Campari doldurdum bir dubleden fazla ama arabada buz yoktu ve çaresiz sıcak içecem derken Efendim "arkandaki kapağın içinde minibar var buzu ordan al dedi" Buzumuda tamamladım birde peçete alarak yatağın üstüne çıkıp bağdaş kurdum.Kısa bir süre sessizlik odaya hakim oldu müziğin ve Camparinin ve karşımda kendinden emin Efendimin ekseninde dönüyordu dünya ve kulaklarıma bişeyler fısıldıyorlardı.

Efendim sessizliği bozarak "Evet Alicim dedi" bu üç kelime yanyana o kadar masum o kadar sevgi doluydu ki..... ve sözlerine devam etti "İç dünyamı yaşamımdaki gizemi gördün ve tanık oldun bende senden ama sadece şuana kadar memlunum anlat bakalım nedir düşüncen"

Bir süre sessiz kaldım içkimden bir yudum alarak söze başladım. Efendim iş ararken karşıma çıktınız sizdeki değişikliği farketmiştim. Ama bu noktaya geleceği aklımdan bile değildi Efendim dedim.

"Efendim pişmansan bu gece gidebilirsin dedi. ve gülerek ekledi tabi gidebileceğin bir yer varsa bu daha sana uygulayacağım şiddetin sadece ön turları aklın almıyacağı şeyler yaşayacak ve tadacaksın ded."

Ben emrinizdeyim Efendim diyerek Ayak ucuna doğru eğildim. içkini iç ve ayağa kal demesiyle bir yudumda içkimi içtim ve kalktım. Efendim yatağın yanında duran bir düğmeye bastığında yatak bazası otamatik bir kaldıraçla yükseldi Yatağın altında insanın bedenin anca sığacağı bir kalıp ve zeminde minik delikler vardı. Yatmam emredildiğinde yatağın altındaki kalıba sırt üstü yattım Efendim bir küçük ayarlama yaptı ve yatak üstüme indiğinde her yer karanlıktı. Kısa bir süre sonra yatağın ışıklandığını farkettim yatak aslında şeffaf malzemeden yapılmıştı ve ben artık üstümde yatan Efendimi fluu da olsa görebiliyorudum. Burada nasıl nefes alacağımı düşünürken aslında bunun çok rahat gerçekleştiğini farkettim.

Efendim yüzü koyun yatmış ve bana bakıyordu.Kısa bir aradan sonra sırtıma batan ufak şeyler hissettim ne oldunu bilmemek psikoleşide büyük eziyetti çırpınmaya çabaladım ama tam vucudu saran kalıp ve üstümde sanırım hidrolikle tutulan yatak hareket kabiliyetimi sıfırlamıştı. Böcekmi başka bişeymi diye düşündüğüm endişeler batmalaraın başım ve ensem hariç tüm vucuduma uygulanıyor olmasından bir nebze rahatlamıştım.

Sonradan anladığım bu sistem küçük iğnelerden oluşuyordu ve çok küçük ve ince olmaları ve vucut ağırlımın altında olmaları acı ve ısırık tadı veriyordu. Küçük kıpraşmalar hissettiğimde ise anlıyordum sistemiş gelişimini.

(Devamını psikolejimin dağınıklığından getiremedim umarım yakında)

S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!

 
Gönderildi : 7 Temmuz 2007 01:02
Paylaş:
BDSM Türkiye

Merhaba

Hoşgeldin

Forumun Yeni Düzenine

Tüm Forumu

AÇMAK İÇİN GİRİŞ YAP

VEYA

ÜCRETSİZ KAYIT OL