senaryo denemeleri
(bir kölenin anatomisi,fizyolojisi,psikolojisi,biyolojisi,jeolojisi...her neysi)
SAHNE-1
Kamera koridordan,mutfağa,salona,büyük odaya,en sonunda küçük odaya gezinir…..küçük odada Ahmet çamaşırları katlamaktadır……büyük odadan Zeynep hanımın güçlü hükümran sesi duyulur
-ahmet buraya gel çabuk
Ahmet sesi duyar duymaz kendini büyük odada Zeynep hanımın dizinin dibinde bulur (kamera ahmeti takip etmiştir)
-buyrun efendim
Zeynep hnm,görkemli bir kanepede ayaklarını uzatmış kucağındaki laptop la uğraşır
-napıyosun
-çamaşırlarınızı katlıyordum efendim
-hala mı
-az kaldı efendim…birkaç gömleğinizide katlayıp…
-tamam kes,işini hemen bitir sonra kahvemi getir
-emredersiniz efendim
Ahmet küçük odada çamaşırları toplayıp mutfağa yönelir……Ahmet ocağa cezveyi koyar….altını ateşlerken sahne biter
SAHNE-2
Yıl 1988 kamera evin içinden evin dış kapısını göstermektedir….zil çalar……30 lu yaşlarında bir bayan gelir ve kapıyı açar….3 bayan komşu gelmiştir…..
Ev sahibi-hoşgeldiniz geçin abla
1.bayan-kusura bakma lalecim geç kaldık biraz…bizimki dolabı en sonunda aldı… onla uğraştık
Ev s-aa hayırlı olsun ne zamandır istiyordun
1.bayan-sağol lalecim… sonunda erdik muradımıza….gerçi tam istediğim gibi değil ama olsun iş görür
2.bayan-veysi abinin başının etini yiyodu kaç gündür adamcaz ın canına tak etmişki sabahın köründe hiçbişi demeden gidip almış dolabı(gülüşmelerle salona geçerler)
O sırada 11 yaşındaki Ahmet odasından çıkıp koridora ordanda salona geçecektir….gözü ayakkabılara takılır,ayakkabılar çok sıradan ama Ahmet için onlar taze ayak kokusu demektir…..biraz çekinerek göz ucuyla salona bakıp birini alıp hızlıca koklar ve bırakır…..sonra salona geçer….
SAHNE-3
Normal bir mahalle görünür kamerada….önce çocuk sesleri gelir sonra çocuklar belirir
Ahmet ve arkadaşları uzun eşek oynamaktadır….o sırada mahallenin gözde kızı elif de oynamak ister…ama hep atlayıcı olarak tabiî ki bu Ahmet tarafından sevinçle kabul olunur……Ahmet eşek olmuştur(bu ahmetin daha neler olacağının başlangıcıdır)…..elif koşarak ahmetin sırtına atlar…..ahmet sırtında elifin oluşu onun terlikli ayaklarının yan tarafına dokunuşu ahmette müthiş bir etki oluşturur….ve bunu tanımlayamaz….ama verdiği zevk muhteşemdir
SAHNE-4
Kamera bir evin odasında vhs video çaları görüntüler…video çaların kapağı açılır ve bir el oraya bir kaset koyar,sonra kapatır…..ahmet ve arkadaşları evde kimse yokken birinin bulduğu vhs alman porno kasedini izleyebilmenin müthiş heyecanını yaşamaktadırlar…..4 kafadar video başlar başlamaz….ufak heyecanlı ve terbiyesiz sözlerle gülüşmektedirler….hepsi pür dikkat videoyu zevkle izlerler…..ahmette gördükleri karşısında heyecanlanır…ama bir süre sonra olayın gelgitleri,yada gitgelleri….ahmeti sıkar….diğer çocuklar yere gazete sermişlerdir bile çocuklar 14-15 yaşındadırlar ve cinselliği bu şekilde öğrenme ve içgüdüsel olarak masturbasyon yapma derdindedirler…..ahmet bundan pek fazla heyecan duyamaz….ama oda sertleşmiştir….gazetenin ona ayrılmış yerinde diz çöker ve arkadaşlarını takip eder….ahmet bu kadar coşkulu heyecanı neden hissedemez…bir sorunu olduğunu ilk o zaman kavramaya başlar..….(kamera odanın kapısında 4 kişiyi yerde ve videoyu gösterir)
SAHNE-5
Kamera önce bir liseyi,sonra lisenin koridorlarını gösterir….koridorda birkaç erkek ,kızlar hakkında(doğal olarak)fütursuzca konuşmaktadırlar….
1.erk-abi lise 2 ye geçtik,hala tık yok….şu Sibel de amma naz yaptı ha!
2.erk-olm o değilde….geçen bahar la sinemaya gitmiştik ya…..
3.erk-ee noldu?
2.erk-nolcak amk….film izledik…..bahar izledi gerçi
Gülüşmeler olur
3.erk-desene başka bahara artık(gene gülüşmeler)
4.erk-emel de pek pas vermiyo bana….skecem bunların nazını niyazini…..sanki sanırsın bitek am bunlarda var
Ahmet-kimya hocasının ayaklarına bayılıyorum……yani bacaklar heleki ten rengi çorabını giyince…..offf
2.erk-ne ayağı olm….ayak fetişistimisin sen
1.erk-hee ne ayaksın sen…..gülüşmeler olur
Ahmet-ayak neysi fetişisimi….o ne lan?(tabi Ahmet bu kelimeyi anlar ve kulağa hoş gelir…ama bu kızarmasına engel değildir)
2.erk-bende bilmiyomki….duymuştum bi yerlerde….olm sapıkmısın sen yoksa
Ahmet-siktirgit,normal sevişiyom olm ben….bildiğin,düz sevişme….
1.erk-evt her hafta düzenli olarak sevişiyo….(gene o saçma kahkahalar)
SAHNE-6
Okulun belalı kızı,funda….çok serttir,gerektiğinde erkeklerle bile kavga edecek cesarete sahiptir……kamera sınıfta 5 kız arkadaşı göstermektedir
Funda sıranın üstüne oturmuş ayakkabısını çıkarmış ayağını önündeki sıraya koymuştur…diğer kızlarda biri ayakta biri sıraya yaslanmış diğer ikiside arka sıraya oturmuş
Funda- ya çıldıracam,gene zayıf almışım matematikten….bi bok anlamıyorum ya….hocada sanki biz 40 yıllık matematikciymişiz gibi hızlıca anlatıp anladınızmı çocuklar…..anladık hocam……anladınızmı çocuklar….anladık hocam….bok gibi anlatıyosunuz ve bi ***** anlamadık hocam…..desem,daha mı iyi anlatır(gülüşmeler )
1.kız-funda sen ne yaptın aliyle…oldumu o iş
Funda-ne olacak ya….çocuk sünepe çıktı…geçen bu bi yeltendi öpmeye….oracıkta ağzına sıçtım valla…..gıkını çıkaramadı(gülüşmeler)
Funda-sonra da siktirettim….arada kantinden kola falan ısmarlattırıyorum….
2.kız-valla senden korkulur….erkekleri dize getiren kız
Funda-öyle tabi kolay lokma değilim olm….,seviyorum ben bunları ezmeyi ya…..ha geçen muratı tokatladıktan sonra adımız çıkmış
3.kız-evt…bende duydum….yedi bela funda (gülüşmeler)
O sırada kapı açılır Ahmet içeriye girer
Ahmet-oo kızlar toplantısı he…gene kimi çekiştiriyonuz
Funda-aha iti an çomağı hazırla dicem ama biz senden bahsetmiyoduk(gülüşme)
Ahmet-(alaycı tavırla) funda hnmın iti köpeği olmak,ve böyle anılmak gurur verici benim için tabii
Diğer kızlar oooooo nidaları yaparken
Funda-gevezelik yapma lan….sen ne yaptın şu matematik sınavını? Geçtiysen ağzına sıçarım(gülüş gene)
Ahmet-geçmek ne demek …92 alarak açık ara fark attım
Funda-ohaaa hayvan….olm bana ders vereceksin….şu matematik illetini bana anlatacan…yoksa döverim seni(gülüşme)
Ahmet-funda hnm nasıl uygun görürlerse…92 gibi bir puan almak bana has bir şey öyle beklentilerde olmazsanız tabiî ki çalıştırabilirim sizi hahahaha
Funda-kıçımın kenarı….sen şu sınavı geçir….belki yalvarışlarını dikkate alırım hahahaha
Ahmet-(bir tiyatrocu edasıyla, fundanın ayaklarının dibine oturur elerini birleştirerek)-sizin özel hocanız olmanın şerefini yaşıyorum şu an….yalvarırım bir şans verinki bu aciz insana…sizin için kendini kanıtlasın(gene oooooooo)
Fundanın içden içe hoşuna gitmiştir
Funda-tamam ama şartlarım,kurallarım olacak….bana bütün derslerde yardım edeceksin….her sınavımı geçtiğimde ödülün , geçemediğimde cezan olacak hahaha(gülüşmeler)
Ahmet-(kısık sesle)-sıçtık
Funda-neeeeeee duyamadım!!!!
Ahmet-kem küm ederek-eee geçemezseniz sıçtım diyordum tam bende,elinizi ayağınızı öpeyim affedin beni (diyerek başını fundanın ayaklarına doğru götürür)
Funda-tamam kes…..hep böyle ayaklarımın dibinde olacaksın hahahaha
Ahmet-siz nasıl uygun görürseniz,yeterki siz mutlu olun
Funda-aferim….o yüzden eşek gibi çalışcaksın benim için…..anlaşıldımı?
Ahmet-ne demek efendim….artık sizin için varolup,sizin için yaşıyacağım
Ahmet bu dakikaların anlamını çözemedi,şakayla başlayan sonra ciddiye binen bu tuhaf durumdan gene aynı derecede tuhaf bir haz almıştı…..fundanın o güçlü karakterine zaten hayrandı…..ama yaşadığı şu an ı tanımlayabilmek çok güçtü…..ayak fetişizminin keşfinden sonra,kendisindeki bu kılıbıklığı(köleliğinin oluşum safhası) hissetmesi,biraz şaşırtmıştı onu…hüzünlenmişti…..ama aldığı haz,sevinç,heyecan ,hüznünden çoktu.
Ahmet kendindeki bu tuhaflığın,onu yalnız bırakacağını sezmişti,korkuyordu…17 yaşındaydı ve bir çok şeyden habersizdi…okulunda seviliyordu,komikti,zekiydi,muzipti ve dersleri iyiydi…
Ama kızlarla sevgili olma konusunda çekimserdi …kendini edebiyata,kitaplara vermişti…17 yaşındaki ergen haliyle kendini, ağır kitaplara,rus edebiyatına,klasik türk edebiyatına adamıştı…kütüphane başkanı olmuştu…bu içindeki günah yasaklı arzuları derinlere gömmeliydi…ve bir nebze başarmıştıda
Lise sona geldiğinde dershaneye başlamıştı…ilk başlarda denemelerde başarılıydı…yalnızlığın sıkıntısını duymaya başlıyordu artık…ne istiyordu?...bir sevgili belki…ama adını koyamıyordu….tüm bu sorular,motivasyonunu azalttı…sonra sigarayla tanıştı…dershanenin olduğu caddedeki barları keşfetti sonra…ilk gitarı,ilk canlı müziği orada dinledi…bira eşliğinde,gitar dinlemek,onu heyecanlandırdı ve tatlı bir hüzüne boğdu….o gün gitar çalmayı öğrenmeye karar verdi
Güzel bir üniversite de iyi bir bölümü kazanmıştı Ahmet…saçlarını uzatıp,tüm baskılara rağmen küpe takmıştı…ve ilk sevgilisini orada bulmuştu
Yine siyasetle ilk orada faal oldu…her şey olması gerektiği gibi ilerliyordu…çevresine ne de güzel ayak uydurmuştu…ama içden içe mutlu değildi,salt kendine yakışır mutluluğa henüz ulaşamamıştı…çok eksik vardı…parçalar yerine oturmuyordu…sevgilileriyle bu anlamda çok talihsizlikler yaşadı…kırılganlığını gitarı ile besteleri yüreklere soktu Ahmet…
Üniversiteyi bıraktı…siyasetten elini eteğini çekti…artık hayatında kitapları ve gitarı vardı bir tek….hüzünlü serüveni asıl şimdi başlıyordu…
SAHNE-7
Kamera,bir gurbet olmuşken Ankara şarkısı eşliğinde kültablasında sönen bir sigarayı izliyordu…yer istanbulda bir erkek öğrenci yurdu…ütü salonu(sadece bir ütü masası bir sandalye ,bir gitar ve bir Ahmet)..yıl 2000
Kapı açılır
-Erdal- napıyon lan…gene dalmışsın uzaklara
-Ahmet-bi siktirgit Erdal ya
-Erdal-ütüyü hiç sevmeyipde ütü odasından çıkmayan bir adamıda ilk defa görüyorum
-Ahmet-kendimi yatırıyorum bu masaya olum,,,belki hayatımdaki kırışıklıkları düzeltirim diye
-Erdal-ooooo bu iyiydi….ama dikkat et sen masadayken yakalamayım seni hahahaha
-Ahmet-(gülerek) bu kadarmı çaresizsin lan
-Erdal-ee naparsın gecem gündüzüm sizlerle geçiyor amk
Hadi ben baya uğraşıyorumda bir hatun yapamıyorum…sana noluyoki….ayağına mı gelecek kızlar
-Ahmet-işte aramızdaki fark bu…merkezimde asla bir sevgili arayışı yok olum…aradığımı bi bilsem salcam kendimi….sanada selam verirsem şerefsizim (gülüşmeler)
-Erdal-ibnemisin lan yoksa….öyleyse eğer iyi yere kapak attın hee..hahahaha
-Ahmet-senin şu arsızlığını sikiyim emi….yatıyom ben hadi iyi geceler
-Erdal-sanada…bende duşa girip günlük vazifemi tamamlayım(gülüşmelerle kamera ütü masasında sona erer sahne)
SAHNE-8
Zeynep Hanımın önünde diz çökmüş beklerken Ahmet tüm bu sahneleri bir bir gözünün önünden geçiriyoru…nasıl zorlu bir yoldu,nasıl sıkıntılıydı…gerçek sevince,gerçek aidiyete bu kadar yakınmıydı…
Zeynep Hanım-aferin,saatlerce gıkın çıkmadan bekledin…tüm bu süreçde neler düşündü köpüşüm
Ahmet-ben Size ait değilim!!!
Yine Döktürmüssün Olric. Eline ,Yüregine Sağlık.
Seytanla beni ayiran tek fark,O hiç bir insani sevmez, Bense insan olmayi taklit edenleri....
"Pain is life, the sharper, the more evidence of life." - Charles Lamb
"The eye of the master will do more work than both his hands." - Benjamin Franklin
"You know what charm is: a way of getting the answer yes without having asked a clear question." - Albert Camus, "The Fall"

SAHNE-7
Zeynep Hanımın önünde diz çökmüş beklerken Ahmet tüm bu sahneleri bir bir gözünün önünden geçiriyordu...her sahne aslında birer anıydı Ahmetin kafasında...nasıl zorlu bir yoldu,nasıl sıkıntılıydı…gerçek sevince,gerçek aidiyete bu kadar yakınmıydı…
Zeynep Hanım-aferin,saatlerce gıkın çıkmadan bekledin…tüm bu zamanda neler düşündün bakıyım
Ahmet,bu sesle sahnelerini bitirir kafasında,film şeridinde en önemli yerdedir şimdi…eksik bir şeyler duyumsar,olmamıştı,oturmamıştı bazı şeyler,didik didik arar neyi özlediğini,neyi arzuladığını,ne için yaşamayı,ölmeyi seçeceğini...ruhunu kasıp kavuran ait olma duygusunu,en yüce ruh a sunmalıydı,Ahmet....varoluş sebebi,doğarken biçimlenişi buydu
ve kafasını hafifçe kaldırarak tüm cesareti ile o düşünülmesi yasak cümleyi söyler.
- ben Size ait değilim!!!

- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler