Nazan & Yoshi IV. Bölüm
IV. Bölüm
Nazan odanın köşesine çekilmiş adamın sopayı Soshika’nın kalçalarına indirmesini seyrediyordu. Kızın acı çektiği her halinden belliydi. Kaba etleri ve organı kıpkırmızı olmuş hatta bazı yerlerde derisi açılmıştı. Yaklaşık 35 –40 darbe yemişti.
Kızın çektiği acıyı düşündükçe Nazan’ın tüyleri ürperiyordu.
Adam geri çekilerek Yoshi’ye doğru baktı. Yoshi adamın yanına gitti ve konuşmaya başladılar. Yoshi kızı çözdü ve üçü birlikte konuşmaya devam etti. Ardından Yoshi kızın kalçalarındaki izleri gazlı beze benzer bir bezle kapattı ve kızı streçle sarmaya başladı. Soshika’yı eleri bedenine bitişik bir halde mumya gibi sarmaya başladı. Sadece başı, göğüsleri ve ayakları açıkta kalıyordu. Çok ustaca yapıyordu Yoshi bu işi. Sonunda kızın bedenini kalın bir streç tabakası kaplamış, göğüsleri streçlerin arasında dışarı fırlamıştı. İşlem bittikten sonra kızı dar tahta bir masaya yatırdılar ve tavandan sarkan zincirlerle masayı yükseltiler. Masa tam adamın omuz hizasına kadar yükseldi. Yüzünden tam istediği gibi olduğu belli oluyordu. Masanın etrafında bir tur attıktan sonra kızın ayak ucunda durdu ve tabanlarını incelemeye başladı.
Kızın tabanları etliydi ve düz taban olmasa bile ona yakındı. Parmaklarını oynattıkça kıvrımlar oluşuyordu tabanı boyunca. Cildi oldukça yumuşaktı. Tırnakları Kahveye yakın bir bordoya boyanmış ve ayakları çok bakımlıydı. Adam Soshika’ya birşeyler söyledi, Yoshi2de aralarına katıldı. Nazan daha sonra yanına gelen Yoshi’ye sordu
“Ne oldu”
“Adam Soshika’ya tabanında küçük kesiklere izin verirmisin diye sordu”
“E daha neler, Kız ne dedi peki?”
“Bunun acısından çekinmediğini, ama kesiklerin yürümesini birkaç gün engelleyebileceğini bununda günlük yaşantısını etkileyebileceğini, Bu yüzden de bunu yapmamasını tercih edeceğini söyledi. Ama isterse iğne kullana bileceğini belirtti.”
Nazan tebessüm etti.
“Şuna hayır diyemedi mi kısacası”
Soshi Nazan’a bir bakış atarak.
“Ben sana bugüne kadar olmaz yada hayır kelimelerini kullandım mı hiç. Bu biz Japonların adetidir. Asala bir kelimeyle kestirip atmayız. Red ettiğimizi karşı tarafı rencide etmeden söyleriz. Öyle değil mi ?”
“Doğru” dedi Nazan. Gerçektende Hiç hayır kelimesini kullanmazdı Yoshi diye düşündü.
Yoshi tekrar adamın yanına gitti ve bir süre konuştular.
Nazan merakla onları seyrediyordu köşesinden.
Yoshi dolaplardan birini açarak bir kutu ve eldiven alarak tekrar adamın yanına döndü.
Adam eldivenleri eline geçirdi ve kutudan bir enjektör iğnesi alarak ambalajını açmaya başladı. Yoshi kızın tabanlarına sprey sıkarak dezenfekte etti.
Bu arada konuşmaya devam ediyorlardı.
Yoshi Nazan’a seslenerek yanlarına çağırdı.
“yakından görmek istersin diye düşündüm” dedi Nazan’ a.
Nazan gülümsedi ve başını sallayarak Yoshi’in söylediğini onayladı.
Nazan, Soshika’nın tabanlarını böylece yakından görme fırsatını buldu.
Dikkatle bakınca birçok kırmızı noktacıklar gördü. İğne izine benziyordu.
Bazıları daha belirgindi, bazıları zor görülüyordu.
Yoshi “ O izler evvelki gün yapılan seanstan kalma” dedi. Anlamıştı Nazan’ın dikkatini çeken şeyi.
Yoshi masanın yan tarafına geçerek sağ kolunu kızın bacağının üzerinden atarak sol ayağının küçük parmağını tuttu. Diğer eliyle de onun yanındaki parmağı kavrayarak ikisini hafifçe birbirinden ayırdı. İki parmağın bir birinden ayrılmasıyla tabanında oluşan kırışıklıklar Nazan’ı heyecanlandırdı. Parmak arasındaki yumuşak bembeyaz ten, altında ki pembe taban cildi aklını başından almaya başlamıştı. Adam iğnenin ucunu yaklaşık 60 derecelik bir açıyla parmak arasına oturttu ve aşağıya, kızın tabanına doğru bastırdı. Basınçtan Yoshi kızın parmaklarını ellerinin arasından kaçırmamak için sıkıca kavramak zorunda kaldı. İğne kızın etine gömülürken Nazan ürperdi.
“canı çok yanmış olmalı” diye geçirdi aklından.
İğne kızın etinde yol almaya devam ediyordu. Tabanında ki deri de bir yükselme başlamıştı. İğnenin ucu çıkmak için deriyi zorluyordu. Uç cildin altından belirmeye başladı. Önce nokta şeklinde sonra birden fırladı dışarı. Kızın gösterdiği tek tepki diğer ayağını biraz kasması oldu.
“Nasıl dayanıyor. Gıkı çıkmadı.” Dedi Nazan Yoshi’ye.
“ sana demiştim. Acıya çok dayanıklıdır. Acıyı çok iyi kontrol edebiliyor. Bağırmakla acının azalmayacağını, bağırmaktansa acıdan korkmamayı ve ona hükmetmeyi öğrenmiş.”
Bu arada diğer parmak arasında da işlem tamamlanmıştı. Başparmak ve komşo parmağın arasına 2 iğne yerleştirdiler. Diğer ayağında da işlerini bitirdikten sonra pedlerine gelmişti sıra. Önce başparmağının altındaki pede iğneyi batırdı ve yürüttü. 2-3 cm ileriden iğne dışarı çıktı. Kızın acı çektiği yüzünden okunuyordu. Birer cm arayla yaklaşık on iğneyi yerleştirdiler.
Soshika bir şey söyleyince ara verdiler.
“Noldu” dedi Nazan.
“Biraz ara vermemizi istedi. Kolay değil bu kadarına dayanmak.”
“Saatine 1500 $ alıyor. İyi kazanıyor.” Dedi Yoshi.
“Ne diyorsun 1500 $ mı ?”
“Bir seans 2-3 saat kadar sürüyor. Haftada 3 seans yapar. Haftalık kazancı yaklaşık 10.000 – 12.000 $ civarındadır.”
Nazan şaşırdı kızın aldığı parayı duyunca . Ayda neredeyse ellibin $ ediyordu.
“Yoshi bu müthiş bir para ya” dedi.
“ Ama karşılığında verdiğine de bir bak”
“Ama bundan zevk alıyor”
“Evet, fakat bunu haftada 3 kez yaptığını düşün birde, hiç kolay değil.”
“ Valla bu paraya bende yaparım bu işi”
Yoshi yan gözle baktı Nazan’a
“Valla yaparım. 50.000 $ ayda, vay be.”
“Büyük konuşma. Ayağına bir vuruyorum ciyak ciyak bağrıyorsun. Japonyada hoş karşılanmaz bu kadar bağıran kadınlar.”
“Ne var bende öğrenirim acıyı kontrol etmesini.”
“nasıl olacak bu iş?”
“E sen öğretirsin bana” dedi Nazan gülerek.
Bu esnada Soshika seslendi.
“Tamam, devam edebilirsiniz diyor.” Dedi Yoshi.
Yoshi, kızın topuklarının altına birer bez sıkıştırarak kırışmalarını sağladı.
“Amca böyle ietiyor” diye Nazan’a açıklama yaptı.
Adam parmaklarıyla oluşan kırışıklıkların üzerinde parmaklarını dolaştırarak çok beğendiğini ifade etti.
Topuğun tabanla birleştiği yere beş iğne yerleştirdi. Beş iğne de diğer topuğuna.
Sonra da 7 iğne topuğun ortasına batırdı.
Soshika’nın sesi çıkmadı hiç. Sadece topuğuna batarken bi iki kere hhhı diye nefesini içine çekti.
Nazan birden “Yoshi, söylermisin benin de ayağıma batırır mı ?”
Yoshi şaşkın bir şekild Nazan’a dönerek “Nazan, lütfen yapma. Pişman olacağın bir işe girme”
Nazan da şaşkınlık içindeydi. Nasıl yaptıki bu işi. Ama ok yaydan fırlamıştı bir kere. Dönmek de istemiyordu. Hem kendini denemek istiyordu.
“ Hayır söyle ona lütfen.”
Yoshi bir sefer daha Nazan’ın yüzüne baktı ve endişeyle “peki” dedi.
Adam seve seve kabul etti.
“Hep merak edermiş batılı kadınlarda, doğulular kadar dayanıklımıdır diye. Hadi bakalım aldın başına işi.” Dedi Yoshi.
“Gerçektende aldım başıma işi” diye korkmaya başladı Nazan.
Nazan odanın sağındaki masaya doğru yürümeye başladı.
Masanın yanında durun ayakkabılarını çıkardı. Sağ dizini masanın üzerine koydu ve diğerini de kaldırıp topuklarının üzerine oturdu. Ayakları poposunun altında kalmıştı.
Tekrar doğrulup eteğini dizlerini altına soktu. Tabanları hat safada kırışmışti. Düz yer kalmamıştı adeta.
Japonun heyecandan nefes alışı hızlanmıştı. Yaklaşıp Nazan’ın tabanlarında elini dolaştırdı ve çok beğendiğini ifade etti. Spreyin soğukluğunu tabanlarında his etti.
Durumun ciddiyetini kavramaya başladı. Dayana bilecekmiydi bilmiyordu. Ama dayanmak zorundaydı.
İlk iğnenin temasını tabanının tam ortasında his etti. Daha henüz batmamıştı cildine.
Birden ince ve şiddetli bir sızı his etti tabanında. Gözlerini yumdu ve kucağına koyduğu avuçlarını sıktı. İğne girerken derin bir nefes aldı.
“ İşte bitti, dayandım” dedi kendi kendine.
İkinci sızıyı tabanının parmak dibine gelen kısımda his etti.Başını hafif geri attı ve “hhh” dıye nefesini çekti içine. Bu sefer ki daha çok yakmıştı canını.
Fakat sesi çıkmıyordu. Üçüncü iğne tam başparmağının altına, tam ortasına girdi. Ve biraz öteden çıkış yaptı. Yani çifte acı. Yine dayandı.
O gece tam 45 iğne battı Nazan’ın tabanlarına. Hepsine dayandı. Kendi de şaştı bu işe. Yoshi de.
Yere basmakta biraz zorlandı. Yoshi o sihirli merhemiyle tabanlarını ovdu. Oldukça rahatlamıştı.
Fakat Soshika’nın işi bitmemişti henüz.
Nazan’ı SM dünyasına adım adım sürükleyecek olaylar ve işlemler dizisi akmaya devam edecekti.
( devamı gelecek)
sabırsızlıkla beklicem hikayenin devamını
artık internet dizisi gibi birşey oldu bu hikaye zaten
yoshi ve nazan da komşularım sanki
ah böle komşum olacaktı ki
boşuna dememişler ev alma komşu al diye
Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz?
Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur.
Selam dostlar,
geçenlerde nette dolaşırken Nazan'a rastladım.
Şaşırdınız değil mi?
Gerçekten hikayeyi yazarken gözümün önde canlandırdığım kadının neredeyse aynısı.
Yanlız saçları biraz daha kısa resimde.
şaşırdım kaldım.
Tam bir orta yaş güzeli. Ayakları da tam düşündüğüm gibi.
Göndermemi istermisiniz seriyi?
Hikayeleri okurken hiç olmazsa Nazanı gözünüzün önünde canlanırabilirsiniz.
İstermisiniz bizim Nazan'ın resimlerini.
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler