III. Bölüm

Yoshi’nin arabasına bindiklerinde saat 23’e geliyordu.
Nazan merak içindeydi.
Nasıl bir sürprizdi kendisine hazırladığı.
Osaka’nın ana caddelerinden birinde yol alıyorlardı. Bu saatte bile trafik kalabalıktı.
Yoshi, Nazan’ın elini tutarak “Sürprizimi beğeneceksin” dedi gülümseyerek.
“ Senin yaptığın her şeyi beğenirim ben” diye cevapladı Nazan.
20 dakika sonra etrafta gece kulüpleri ve striptiz barlarının olduğu bir semte girmişlerdi. Etraf ışıl ışıldı. Kaldırımlar müşteri bekleyen japon kızlarıyla doluydu.
Yoshi sağa doğru bir ara sokağa döndü. Bir süre gittikten sonra daha dar bir sokağa saptılar. Buralar artık daha karanlık ve tenhaydı. 200 m kadar gittikten sonra Yoshi arabayı tek katlı eski bir evin önünde durdurdu.
“Geldik. Hadi bakalım” diyerek arabanın kapısını açtı.
Nazan şaşkınlık içinde eve ve çevreye bakındı.
Nereye gelmişlerdi. Burada ne işleri vardı.
İzbe, karanlık yerler.
Sırtının ürperdiğini his etti.

Yoshi Nazan’ın tedirginliğini his etti. Ne de olsa sevdiği kadının ciğerini okuyordu.
“Korkma, gel belimle” deyip elini tuttu.
Nazan sevdiğinin peşinden kapıya doğru yöneldi.
Yoshi kapıdaki zile 2 defa uzun 2 defa kısa bastı. Kapının üstündeki güvenlik kamerası Nazan’ın dikkatini çekti.
“Yoshi biz neredeyiz” dedi tedirgin bir şekilde.
“Sen Yoshi’ne güven” dedi tebessümle.
Kapıdaki pencere açıldı ve aplak yüzlü kel kafalı bir japonun yüzü belirdi.
Hemen pencereyi kapatarak, kapıyı açtı.
Saygıyla eğilerek japonca bir şeyler söyleyerek kenara çekildi ve yol verdi.
Loş bir koridordan geçerek soldaki kapıdan içeri girdiler.
Evin dış görüntüsüyle hiç bağdaşmayan bir yerdi burası.
Son derece rahat, temiz. Bekleme odası gibi bir yer.
İçeride siyah deri bir koltuk takımı vardı. Zemin açık gri bir halıyla kaplıydı. Duvarda Fuji dağının büyük bir tablosu asılıydı. Sehpaların üzerinde Penthouse ve Playboy’ un son sayıları serpiştirilmişti.
“Şimdi sen burada otur ve beni bekle. Birazdan geleceğim” dedi Yoshi.
Endişeli ve ürkek bir bakışla “Tamam” dedi Nazan.
Yoshi arkasından kapıyı kapattığında Nazan’ın içindeki korku gittikçe artıyordu.
“Nereye geldik böyle. Ne işim var burada” diyordu kendi kendine.
Osaka’nın izbe ara sokaklarından birinde, ne idüğü belirsiz bir evde tek başınaydı.
“A be kızım sen başına bir iş açmada” diye düşündü kafasında.
Sırtından aşağıya doğru soğuk soğuk terler boşalıyordu.

Pencereden karanlık sokağa bakarken kapının açılmasıyla irkildi.
Kapıyı kendilerine açan kel kafalı japon kendisine bakıp gülümsüyordu.
Eliyle dışarıyı işaret ederek kendisini takip etmesini istiyordu. Koridorun sonunda kii kapıya doğru yürüdüler. Bu ağır ve kalın bir kapıydı.
Adam kapıyı açtı ve kenara çekilerek Nazan’a içeriye girmesini işaret etti.
Nazan ürkek adımlarla içeri girdi ve şaşkınlıktan olduğu yerde dona kaldı.

Nazan olduğu yere çakılmıştı adeta.
Duvarları kırmızıya boyanmış büyük bir odadaydı.
Tavandan zincir ve halkalar sarkıyordu.
Duvarlarda da çeşitli boyda halkalar vardı.
Ortada 3 tane tahta masa duruyordu. Karşı duvarda büyük kapaklı 3 dolap ve çeşitli boyda ayaklı spotlar duruyordu.
Ortada orta boylu, spor giyimli genç bir kadın duruyordu.
Saçları siyah ve lacierte boyanmış omuz hizalarındaydı. Yoshi kadar güzel olmasa da , yine de hoş bir kızdı. 24 –25 yaşlarında olmalıydı.
Kulaklarında 6’şar tane halka küpe, kaşında ve dudağında piercing’leri vardı.
Fakat onu şaşkınlığa uğratan bu kız değildi.
Onun yanında duran Kadındı.
Yoshi’ydi.

Yoshi’ üstünde mat, dar vücudunun bütün hatlarını ortaya koyan deri bir tulum vardı.
Ayağıda topuklu .çizmeleri ile tam bir mistress olmuştu.
Saçını atkuyruğu yapmıştı.
Mistress Yoshi.
Nazan şaşkınlığını üzerinden atamamıştı.
Yoshi yanına gelerek
“Daha bitmedi sürprizlerim” dedi.
“Yoshi, bu ne hal” dedi Nazan şaşkınlık içinde.
“Japonya daki işim bu işte Nazan” dedi Yoshi.
“Burası da benim SM stüdyom” diye ekledi.
Nazan hala kendine gelememişti. Yoshi bir mistress oluştu.

Gel seni Soshika ile tanıştırayım.
Nazanı elinden tutarak kızın yanına doğru yürüdüler.
Soshika’ya japonca bir şeyler söyledi.
Kız nazikçe eğilerek Nazanın elini sıktı.
Soshika Japonyanın en büyük mazosudur.
Her türlü acıya açık ve son derece dayanıklıdır.
“Bu gece çok ilginç şeyler yaşayacaksın. Büyük bir şirketin tepe yöneticilerinden birne hizmet verecek. Adam birazdan gelecek.”
“ yaa “dedi Nazan.

Kapı açıldı ve kel japon bir şeyler söyleyerek dışarı çıktı.
Yoshi “Ha geldi işte.” Diyerek Soshika’ ya hazırlanmasını söyledi.
İkiside odadan ayrıldı.
Nazan merakla beklemeye koyuldu.
İçindeki korkunun yerini heyecan almaya başladı.
Nasılsa Yoshi artık yanındaydı. Kendini yine güvende his etmeye başlamıştı.
İçinde tuhaf duygular kımıldamaya başlamıştı.
İlk defa bir SM seansına katılacaktı.

Yoshi, orta boylu seyrek saçlı, hafif dişlek bir adamla içeri girdi.
Adam nazikçe Nazanın önünde eğildi ve elini öptü.
Hemen arkalarından Soshika girdi içeri.
Çıplaktı. İki göğsünde birer altın halka vardı.
Ayağının üstünde renkli bir kertenkele dövmesi dikkatini çekti Nazan’ın.
Üçü bir araya gelip bir süre konuştuktan sonra Soshika duvarın önünde duran bir sehpaya doğru yürüdü.
“ Önce bazı kuralların belirlenmesi ve kabul edilmesi gerekir” diye açıkladı Yoshi Nazan’a.
“Bu işin en önemli tarafı bu. Bu işi yapan nerede duracağını bilmeli.”
Duvardaki dolaplardan birini açarak, kalın beyaz pamuk ipler aldı.
Sehpanın üstünde oturan Soshika’ya doğru yöneldi. Kız sırtını duvara dayamış bekliyordu. Kollarını açık vaziyette yandaki halkalara bağladı. Sonra bacaklarını geriye itip duvara yapıştırdı. Dizlerinden itibaren, sanki yüzükoyun yatıyormuş gibi yapıştı ayakları duvara. Kalçaları ve organı olduğu gibi ortaya çıktı. Memeleri bacaklarının arasında sıkışıp kaldı. Yoshi elleriyle kızın göğüslerini kavrayıp bacaklarının ortasında topladı.
Nazan ağzı açık onu izliyordu.
Kızın çok tahrık edici bir pozisyonu vardı.
Ayaklarına ve organına yapışmamak için kendini zor tutuyordu.

“Bak şimdi neler olacak “dedi Yoshi.
“Soshika, seanslardan önce organına Salin enjekte ettirir. Böylece dudakları şişer ve daha hassaslaşır. Bu hem sevişme esnasında hem diğer işlemlerde daha fazla zevk almasını sağlar” diyerek dolaptan serum şişesine benzer bir şişe ve büyük bir enjektörle geldi.
Enjektörü ambalajından çıkarak 20 CC Salin çekti. Ardından eline eldivenlerini giydi ve Soshika’nın önüne bir tabure çekerek oturdu. Kızın Vaginası tüm güzelliği ile açılmış önünde duruyordu. Nazan merakla yaklaştı ve Yoshi’yi izlemeye başladı.

Yoshi dezenfektan spreyi kızın organına sıktı.
“Bu işi yaparken hijyene çok dikkat etmek gerekir.” Diye açıklama yaptı Yoshi
Nazan Yoshi’nin kulağına eğilip
“ çok da güzelmiş kızın şeyi” dedi hınzırca gülerek.
Yoshi kızın sol dudağını baş parmağı ile işaret parmağının arasına alarak aşağı taraftan enjektörün iğnesini batırdı. Kız hafifçe yüzünü buruşturdu.
“ ne biçim acımıştır” diye aklından geçirdi Nazan. İğne yaklaşık 3 cm ileri doğru kaydı.
“salini yavaş yavaş vereceksin, yoksa çok yakar. Ayrica tek yerden verirsen düzgün dağılmaz. Bu işte hiç acele etmeyeceksin.” Dedi Yoshi.
Pistonu hafif hafif itiyordu. İğneyi bir cm kadar geri çektikten sonra tekrar pompaladı. Üçüncü seferden sonra iğneyi çekip çıkardı. Bu sefer dudağın ortasından girdi.
Kızın vajina dudağı yavaş yavaş şişmeye başlamıştı.
Adam da Yoshi’nin diğer yanında olanları heyecanla ve ter içinde seyir ediyordu.
Diğer dudağını da şişirdikten sonra. Kız bir şeyler söyledi.
Yoshi Nazan’a dönerek” İç dudaklara da istiyor” dedi.
“Hadi iç dudağı sen ger, ben gireyim” dedi Yoshi
Nazan “Tamam” deyip elini uzattı.
“Dur. Önce eldivenini tak” diye uyardı Yoshi.
Nazan ellerine eldiveni geçirdikten sonra kızın şişen dudaklarını hafifçe ayırarak iç dudağını parmaklarının arasına aldı.
Soshika nın organı iyice ıslanmıştı.
“Biraz daha gergin tut “ dedi Yoshi.
Yoshi iğneyi batırırken kızın iç dudağı elinden kaçıyordu. Dudak iyice esnedi. Sonunda iğne girdi. Kız hafifçe irkildi.
Dudak, saline içeri aktıkça şişmeye başlıyordu.
İkişer girişle artık iç dudaklarda iyice şişmişti.
Yoshi elinin ayasını kızın organına koyarak ovmaya başladı. Böylece salinin yayılmasını sağladı.
Bu olay Nazan’a çok ilginç geldi.
Çok tahrik olmuştu.
“Acaba........ acaba bende denesem mi bir sefer.” Diye geçirdi aklından.
Kendi organının da ıslanmaya başladığını his ediyordu.

Yoshi tabureden kalkarak kenara çekildi. Eğilere adam kızın önüne gelmesini işaret etti.
Adam eğilere kızın şişmiş dudaklarını ağızına alarak emmeye başladı.
Amacı duyarlılıklarını iyice arttırmaktı.
Kız inlemeye başladı. Adamın dudakları altında kıvranıyordu.
Adam doğrulup Yoshi’nin kendisine verdiği ince sopayı aldı eline.
Kızın bedenindeki izler yeni yeni dikkatini çekmeye başladı Nazan’ın.
Kalçaları ince ince izlerle kaplıydı. Kırbaç izi olmalı herhalde diye düşündü.
Adam yan tarafa doğru çekilip hızla sopayı kızın kaba etlerine doğru indirdi.
Tabii kaba etleri arasındaki organıda nasibini aldı.
Kız acıyla yüzünü buruşturdu ama bağırmadı. ikinci vuruş daha hızlıydı. Yine ses çıkmadı.
Yoshi , Nazan’ın kulağına eğilerek fısıldadı “Çok dayanıklıdır demiştim sana. Adam böylesini istiyor. Bağırıp çağırana sinir oluyormuş. Kadın dediğin acıya dayanacak diyor salak herif.”

Nazan gördüklerini karşısında hayretler içinde kaldı.
Hayatında görmediği şeylere şahit oluyordu.
Bu tarzın içinde yeri neresiydi diye düşündü bir an.
İtici mi geliyordu yoksa cazip mi.
Tamam ayaklarında organında acıyı seviyordu, ama bunu hep amatörce yaşamıştı.
Böylesi daha farklıydı.
İyi mi kötü mü bilemiyordu.
Fakat bir yandan da tahrik olmuştu. Demek ki açıktı bu olaya.
Oysa bu gece daha göreceği çok şey vardı.

(Devamı gelecek)