
Efendisi ve sevgilisi koltukta kendilerinden geçmişlerdi....zevk inlemeleri...zevk çıglıklarınının adeta sonu gelmiyordu ve zevkleri giderek artan şiddetle devam ederken onun elleri ve vücudunda yanan mumların sıcaklıklarını artık iyice hisseder hale gelmişti. Eriyen mumlar vücudunda akarak soğuyordu.....aktıkca aktıgı yerlerde tatlı bir acı ve kızarıklıklar oluşturuyordu...Ona tatlı gelmese de ne olacaktı ki Efendisi böyle layık gördükten sonra.....
Ellerindeki mumlardan çok vücuduna yerleştirilmiş mumun hassas bölgede yer almasından orada daha ürkekti ....eriyen mumum sıcaklıgı orada daha çok acı veriyordu... ama o acı yanında inanılmaz bir zevk dalgası da oluşturmuştu vücudunda.
Ara sıra Efendisi ona lütfederek ayagını uzatıp yalatıyordu... Ama gelen sesler ve hareketler artık kontrolden çıkmıştı..coştukça coşmuşlardı...o bile bu ses ve ortamdan etkilenmişti ama bunu belli edemezdi...Efendisinini sesi duyuldu....
- Buraya gel ve dilini çalıştır uyuşuk köpek !!
İşaret edilen yere zaten çok yakınındaydı...ne denilmek istendiğini anladıgında damarlarında akan kan adeta alev almış tepesinden fırlayacak gibi olmuştu.. işaret edilen yer.... yani ..... yani durum.. Serdar beyin Efendisinin içinde ona zevk verdiği anlardı ve onların bu anına diliyle eşlik etmesini istemişti Efendisi
Tüm benliği ve bedeni Efendisinin hizmetindeydi ...her şartta.. her durumda .. her zaman... ....dili de... dili kaygan suların üstünde oldugu sertlik ve Efendisinin yumuşak teni arasında istenilen hizmeti en iyi şekilde yapmak için büyük bir çaba harcıyordu. defalarca......Yüzüne dokunan zevk darbeleri dilinin kontrolunü kaybettirse de dili yapması gerekeni yapıyordu tekrar tekrar......artık hizmet ettiği bedenler doruk noktasında gelmişlerdi ve oda tabi ki.. agzına akan zevk suları oluk olmaya mı başlamıştı... ona mı öyle geliyordu bilmiyordu..... ama bildiği ve anladıgı tek şey şuydu Efendisi çok zevk alıyor ve çok mutluydu ....ve buna onunda katılmasına izin vererek kendisini de mutlu etmişti ....muhteş Efendisi....agzına akan sular onun gırtlagından akan büyük bir ödüldü...artık.....oluk oluk ödülü gırtlagından vücuduna yayılıyordu...bedenini besliyorken ruhunuda aşağılayarak tatmin ediyordu.......
Ama durmak niyetinde degiller di onun dil hizmeti ortamı daha da alevlendirmiş..aralık vermeden devam ediyorlardı... bedenlerinde ki seslerin.. ateşin....zevkin derecesini ölçmek mümkün değildi..hızlanan nefeslere vucüdlarında ki terler zaptedilemiyordı...
-Serdar hayatım şimdiki zevkimizi sol ayagımın üstünde noktalamanı istiyorum ..
kahkaha ve iniltilerinin arasında Efendisinin sesi odada çınladı..Zevkinin doruk anını yaşayan Serdar bey hiç sorgulamaya gerek duymadan denileni yaptı. Az önce Efendisine zevkten deliye döndürürken, bu zevkin sularını Efendisinin sol ayagında, onun istediği şekilde zevk vermeye inleyerek devam etti... zevk suları Efendisinin sol ayak parmagında ki evlilik yüzüğünü tamamen örtmüş ayak parmaklarından sızmak üzereydi.
-Yala ayagımı çabuk !!!! tek damlası boşa akmayacak tamamını yalayıp yut..
- Emredersiniz Efendim
Hiç tereddüt etmeden ellerinde ki ve vücudunda ki mumlar eşliğinde Efendisinin önünde o muhteşem ayagını yalamaya başladı...yalarken yüzügün metalliğine sıvanmış zevk suları ağzında adeta yok oluyordu. Dilinde.... damagında... gırtlagında hissediyordu o sıcaklığı..o tadı...diliyle Efendisinin tüm ayagını parmak aralarını ve tabanını temizlemişti..içinde Efendisi olması yetmişti ona zaten.. o zevk suyunun kime ait oldugunu degil Efendisine verilen zevki düşündükçe çok daha mutlu oluyordu.... Ama bu arada mumların acısı artık acı degil çok başka zevk verir olmuşken mumlar vücudunda eriyip bitmişti ve donmaya başlamıştı.... Damağında zevk sularının tadı.. vücudunda Efendisine ışık olan mumların eriyen zevki....Bu arada kendi bacak arasında oluşan sertliği saklamaya büyük çaba harcıyordu...izinsiz buna hakkı yoktu....


-Git üstündeki mumlardan kurtul ve buraya gel !
- Emredersiniz Efendim
Çabucak toparlanıp banyoya gitti,önce ellerindeki mum artıklarını kabaca temizledi sonrada diğerinin kalan parçasını içinden çıkarmak için büyük çaba sarf ederek nihayet onuda çıkardı. Etrafındaki deri mumun sıcaklığı ile daha da hassas olmuştu temizlenirken dokunduğunda bu hassasiyetin verdiği acıyı hissediyordu iyice ...ama bundan acı ile karışık aldığı zevkin mutluluğu da tarifsizdi. Ellerini ve vücudunu iyice mumlardan temizlenip yıkandı ve içeriye salona Efendisinin yanına doğru gitti. Ama orada yoklardı ...
- Buraya gel şapşal köpek yatağımdayız !!!...Gelirken kırmızı çizmelerimi getir.!
- Emredersiniz Efendim
Hala ateşli çift devam ediyorlardı doymamışlardı..sanki ateşleri giderek daha da çoğalıyordu Ya da ona öyle geliyordu. Bu Serdar bey de ne kadar dayanıklı biriymiş. Saatlerdir yorulmak bilmedi. Ama bunun nedeni Efendisinin verdiği enerji olsa gerek..O muhteşem bir kadın. .... Delicesine kendilerine kenetlenmiş çiftin yanına gelip yatağın kenarında dizleri önünde beklemeye başladı. Kendisini duyduğu seslere bırakmıştı bile ister istemez.. öylece bir süre kaldı.
- Giydir çizmelerimi
- Emredersiniz Efendim
Efendisi o muhteşem ayaklarını serdar beyin vücudunun üstünden çekip ona doğru uzattı. Önce parmaklarına birkaç öpücük kondurup teker teker çizmeleri giydirdi fermuarlarını kapattı. Bu rugan kırmızı çizmeler Efendisini ayaklarında adeta can bulmuştu...
-Temizle çabuk
diyerek tekme ile itti Efendisi onu..yerinden doğrulup bu mükemmel görevine başladı..Önce büyük bir iştahla metal topuklarını tek tek ağzına aldı emdi....yaladı...öptü....kokladı sonra çizmelerin üstünü koklayıp emerek oradan, çizmelerin burnunu ağzına alabildiği kadar alıp emmeye ve yalamaya başladı .. çizmeleri avuçlarının içinde bir mücevher gibi tutarak bunu yapıyordu. Çizmelerden Efendisinin tenin sıcaklığını , kokusunu hissettikçe arsız bir köpek gibi olmuştu... homurdanarak nerede ise çizmeleri yiyip bitirecek kadar kendisinden geçmişti. Tabanlarını adeta bir mücevherin yüzeyini yalar gibi yalıyordu. Muhteşem bir ödül oluştu onun için...Bu gece inanılmazdı ...
Efendisinin ellerini, kafasında saçlarının arasında hissetti. Saçlarından kendilerine doğru çekti onu..Sevgilisinin ıslak kasıklarına bastırdı az önce onun içinde olan sertlik tüm ıslaklıgı ve sıcaklıgı ile artık kendi agzına sokulmuştu. Bu beklenmedik hareket onu nefessiz bırakmıştı. Nefesini toparlamak için birkaç kez öksürdü gırtlağına değen şeyden midesi bulanır gibi oldu. Efendisi bunu hissedince kafasını daha da bastırdı büyük bir zevkle. Oda nefesini toparlayıp kendisinden istenileni yapmaya başladı.
- Ben tamam demeden bırakmak yok...
Başını sallayarak görevini yerine getirmeye devam etti. Efendisi de o sırada sevgilisini öpüyor okşuyordu. Bir ara onuda mı okşamıştı yoksa kendisine mi öyle geldi anlayamadı. Evet Efendisi diğer eli ile de onunla oynuyordu.
Artık kendisine nasıl hakim olacağını bilemiyordu. Zaten çizmeleri temizlerken o anda nerede ise tüm ipler kopmuştu ...ve şuan... Efendisinin dokunuşları...ağzındakinin ne olduğunu unutmuş delicesine kendinden geçmişcesine devam ediyordu..ağzındakinin damarları bu sırada patlamak üzereydi...zonklamasını damağında ve dilinde hissedebiliyordu....titremelerle birlikte ...serdar beyin çıkardığı hırıltı ile ağzına sular dolmaya başladı..kafasında ki bastırma devam ediyordu.. hala dur denmemişti kendisine.. ağzı sularla dolu dolu olmuştu iyice...
- Yut onları !!!
Aldığı emirle birlikte yutkunması bir oldu..gırtlağından vücuduna akan sıcacık kaygan sular onun vücuduna yayılıp adeta kendi kasıklarına dolmuştu...Ağzındaki yuttuğu suların tadı ve kıvamı değişivermişti birden...tuzlu bir su akmaya başlamıştı gırtlağından vücuduna ....Serdar bey kendini tutamayıp kahkahalarla gülüyordu bu duruma..
- Ne oldu aşkım nedir seni bu kadar eğlendiren şey
- Köpeğin o kadar güzel hizmet etti ki, tuvalete gitmeye üşendim ağzındayken hallediverdim sevgilim
Bu durum karşısında Efendisi de gülüp kahkahalarına eşlik etti..
-Köpeğim bu gece çok güzel hizmet etti ... büyük bir ödülü hak etti..
diye yüksek sesle gülmeye devam etti . Efendisinin bu övgü dolu sözleri az önce ki düştüğü aşağılanmadan mutlu olmasına yol açtı. Efendisi mutlu ise oda mutluydu.. Çizmelerle kasıklarına baskı yapmaya başladı Efendisi ...İki çizmenin arasında onu sıkıştırıp eziyordu..Artık kendi sularına hakim olmak için çok büyük çaba harcayıp kıvranıyordu.
- Hadi bakalım küçük köpeğim.. artık sende rahatla ..çizmelerimin üstüne ..bunu hak ettin bugünkü hizmetinle
- Teşekkür ederim Efendim ..sizi memnun edebilmem için bana fırsat tanıdığınız için teşekkür ederim..Beni bu ödülle onurlandırdığınız için çok teşekkür ederim.
diyerek çizmelere öpücükler kondurup ...elleri arasına aldı kendisini..ve bir süre sonra o muhteşem kırmızı çizmelerin üstünde akan beyaz sular olmuştu bile...çizmelerde akan suları değil kendisiydi.
mutluluğu idi..
Sevgili LADY SADE, bilirsiniz bu tip hikayelerde araya girip okunma bütünlüğünü bozmam. Şimdiye kadar yazmamamın sebebi bu idi. Artık birleştirilme ve güncellenme sahfasına gelen hikayenizi ekte takdim ederim.....
NOT : Bu mesajdan sonraki güncellemeler de bu dosyada yer alacaktır. Son halini hep buradan takip edebilirsiniz.


Efendisinin emriyle tüm gece yaşananlardan sonra kendince büyük ödül almış olmanın mutluluğunu yaşıyordu. Mutluluktan gözleri kararmış,içi içine sığmıyordu çünkü yaptığı hizmet Efendisince beğenilmişti ve ödüllendirilmişti.
Efendisi muhteşem kırmızı çizmeleri üzerinde ani bir hareket yaparak ona ait suları çizmelerin burunları ve topukları ile ezmeye çiğnemeye başladı.
-vİşte senin gözümde ki değerin bu şapşal köpek. İşte ayaklarımın altına yapışmış bu iğrenç sıvılardan başka bir şey değilsin. Benim varlığım olmadan bir hiçsin ve sadece pislikten ibaretsin
diyerek sıvılarını ezmeye devam ediyordu. Sıvıları iyice çizmelerin altına yapışmış kurumaya bile başlamıştı. Efendisi büyük bir zevkle onu sevgilisinin yanında aşağılıyor ve kahkahalar atarak keyfine keyif katıyordu.
- Yala pisliklerini çizmelerimden !!..şapşal böcek ne aval aval bakıyorsun...
Vücuduna yediği tekmeler ona yapması gerekeni hemen yaptırmaya başlamıştı.
-Emredersiniz Efendim
Elleri arasına aldığı değerli bir mücevher olan kırmızı çizmeleri büyük bir iştahla yalamaya başladı. Önce çizmelerin burunlarından başladı,tabanını, üstünü ,topuklarını kendinden geçercesine yalayıp tertemiz etti. Efendisi böyle uygun görmüştü doğru olanda buydu.
Serdar bey onun bu halini izlerken gülmekten katılıyordu. İkisi yatağa uzanmış yorgun ama bir o kadar da zevkle dinlenmeye geçmişlerdi. Onlar dinlenirken o da kendisine sunulan mücevherleri temizliyor ,verilen görevini yerine getiriyordu. Efendisinin ve sevgilisinin ayak ucunda aşağılanmanın ezikliği sarmıştı ruhunu ve bedenini...
Onu besleyen bu duygulardı..
Çizmeleri Efendisi uykuya dalmak üzere iken ayaklarından çıkardı, içlerini uzun uzun kokladı, nemlenen ayaklarını öptü kokladı...
Saatler geçti gün ışıdı...sessizce yerinden kalkıp yatakta uyuyan sevgililere bakıp banyoya geçti. Duşunu aldı ,temiz günlük kıyafetlerini giyerek toparlandı .Aynada ki yüzünde büyük bir mutluluk ve dinginlik vardı.
Mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladı. Mükemmel bir gecenin sabahına yakışan bir masa hazırladı. Efendisinin , sevdiği onun tam isteği gibi bir masa hazırlayıp pazar gazetelerini aldı marketten. Gazeteleri masanın kenarına koydu..Onları ilk okuyan Efendisi olmalıydı .
Daha önceden ona verilen talimatla saat 10:30 da , yatağın ayak ucunda dizleri üstünde durup Efendisinin ayaklarını öperek onu uyandırdı.
- Efendim emrettiğiniz gibi kahvaltınız hazır... saat 10:30
Gecenin keyif dolu yorgunluğu odayı sarmıştı. Efendisi uyandı yatakta esnedi ,ayakları ile bir köpekle oynar gibi onunla oynayıp şımarttı...Serdar bey bu oynaşmalar sırasında uyandı yanında ki kadını dudaklarından öptü ve günaydınlaştılar...
Onlar yataklarından kalkıp duşa girdiler. O da temiz hava girmesi için pencereleri açtı, yatak çarşaflarını değiştirip yatağı düzeltti..Banyonun kapısında ellerinde havlu ile beklemeye başladı .Duştan geceki keyifli anların sesleri devamı geliyordu. Duşun kapısı açıldı önce Efendisine havluyu uzatıp havluya sarılmasına yardımcı oldu sonrada serdar beye yardım etti. Kurulanarak yatak odalarına geçip kıyafetlerini giydiler ve hep beraber kahvaltı masasına geçtiler.
Efendisi ve sevgilisi masadaki yerlerini aldılar, oda kendisi için Efendisinin ayaklarının dibinde yerde kendisine hazırladığı mama kabının başına geçti. Efendisi ve sevgilisi sohbet edip gazetelerini okurken arada canları istediğinde onun mama kabına yiyecekler koyuyorlar Ya da Efendisi elinden onu besliyordu . Yediği en lezzetli kahvaltıydı...Uzun ve zevkle süren kahvaltı saati bitmesin diye içinden yalvarıyordu..
Bir süre sonra bu güzel pazar kahvaltısı bitmiş serdar beyin gitme zamanı gelmişti..Serdar beyi uğurlamak için Efendisi masadan kalktı ,oda arkalarından dizleri üstünde dört ayak onları izledi. Kapı önünde uzun uzun öpüşüp vedalaştılar..tekrar görüşmek üzere sözleştiler...o yerde serdar beyin ayaklarına kapanıp kendisine teşekkür etti ve kapıyı açıp başını önüne eğdi.
- Tatlı köpek yine görüşeceğiz ..
dedi Serdar bey ve kapıdan çıkıp asansöre binip ayrıldı onlardan..

o da dairenin kapısını kapadı karısının güzeller güzeli ayaklarını öptü.Karısı elini uzatıp kafasını okşayarak ayaga kaldırdı.
- Hadi hayatım hazırlanıp çıkalım çoçuklar bizi bekliyorlardır.
Haftasonu için çoçukları anneannelerine bırakmışlardı. Hem biraz büyükleri ziyaret etmiş olacak hemde çoçukları alacaklardı yarın okul günüydü..
Uzun süre önce evlenmişlerdi.Evlendikten bir süre sonra kocasının bazı farklı egilimleri oldugunu hissediyordu. Ama tam olarak ne oldugunu anlayamıyordu.Onu ürkütmeden yavaş yavaş bu merakını irdeledikçe kocasının köle oldugunu ögrenmişti. Farklı şeyler beklerken kocasının bu egilimi önce şaşırtmıştı ama bi o kadar da hoşuna gitmeye başladı. Kocası ile günlerce köleliği konuştuktan sonra kendiside bu fikre alışmış ve gizli gizli internette gezip araştırarak kendisini geliştirdi ve kendinde varolan Efendiligi keşfetti kocası sayesinde.
Kocası iyi bir şirkette yönetici konumunda olan saygın biriydi. Gerek iş hayatı gerekse özel cevresinde oldukça saygın ve sözü geçen biriydi. Ama ruhunda köle olarak mutlu olabiliyordu.
Küçük oyunlarla kocasını köle gibi kullanmaya başlamış ve bundan çok büyük keyif alıyordu. Artık ikisi başbaşa iken hep kölesi rolüne bürünüyordu kocası. Bu küçük oyunlar giderek daha net çizgiler oluşturmuş hayatlarında ve adeta evlilikleri yenilenmişti.
Kocasına yani kölesi ,köpeğine artık görevler veriyor onu ev işlerinde alışverişler de dışarda yapılacak işlerde daha çok kullanıp nefes aldırmaz hale getirmişti. İkiside bundan oldukça mutluydu. Kadın sadece çoçuklarla vakit geçirip onların egitimi ile ilgileniyorken diğer işler kocasınındı. Eve aldıkları yardımcı kadınıda artık almaz olmuşlardı.Eve gelen misafirlerin agırlanması ve hizmetini de genel olarak köpeği yapıyordu. Gelen misafirler durumu kılıbıklık olarak görsede onlar bu şaşkınlıklardan çok daha büyük zevk duyuyorlardı.
Evdeki her seyin yönetimi karısınındı.O sadece verilen emirleri yerine getiren bir köle ve köpekten başka birşey degildi.
Hergeçen gün hayatlarında ki renkler ve heycanlar böylece artmaya başlamıştı. Sadece karısı ne zaman isterse o zaman seks yapar olmuşlardı.

Karısı yani Efendisi onunla seks için bir takvim belirlemişti , Süresi ,şekli herşey Efendisinin arzusuna göre şekilleniyordu. Bazen çok uzun süre orgazm kontrolü yaparken bazen tam tersini yapmaktan zevk alıp kısa sürede sık orgazm olmasını emrediyordu. Böyle zamanlar haricinde ona seks tamamen yasaktı.
Efendisi ile bir gece eğlenmeye çıktıklarında başka erkelerin Efendisi ile ilgilenmesinin ikisine de daha büyük zevk verdiğini keşfetmişler ve bunun için ortam hazırlar olmuştu Efendisi. Tabi ki o da köpek gibi ayak uydurmaktan başla bir şey yapamazdı. Nefes alması,yaşamasının tek nedeni Efendisiydi nede olsa.
O mutlu olduğunda oda mutluydu, Efendisini mutlu eden herkesi oda mutlu etmek istiyor bunun için neredeyse bir hiç olmaya bile razıydı. Zaten bir köpek ne ifade ederdi ki Efendisi için sadece eglence ve hizmetten başka.... Oda bu göreve layık görülürse..
Kapı açıldı çocuklar kapıda anne ve babalarına özlemle sarılıp salona geçtiler hep birlikte. Evdeki büyüklerle sohbet edilip akşam yemegi yendi dün ve sabah yaşananlar onlar degilmişcesine sevgi ile doluydular. İkisinin bu sevgi dolu enerjileri diğer kişileri de etkilemiş güzel mutlu bir aile ortamı yaratmıştı.
Saatler ilerlemeye başladığında karısı artık kalkmalarını istedi ve evlerine döndüler. Eve geldiklerinde asli görev başlıyordu. Hemen çocukların yatmadan önce ki temizliklerini yaptırdı. Yataklarına yatırıp Efendisinin yanına gidip ayaklarını öperek ,sessizce
-Çocuklar hazır Efendim..dedi
Efendisi çocukların yanına gidip onlara masal okuyarak onları uyuttu ...ikisini de öperek ..odasına geçti.
Çocuklarda en çok babaları ile köpekçilik oynamayı seviyorlardı. Efendisi buna yönlendirmişti çocukları .Bu oyunu neredeyse hepsi saatlerce oynuyorlardı. Efendisi oyun amaçlı gibi ona tasma takıp çoraplarla,küçük top ya da plastik kemiklerle ortada onu çocuklarla oynatıyordu. Köpek egitimini öğrenmelerini saglıyormuş gibi yaparak gazete ile sanki bir köpegi egitmelerini ögretiyordu onun üstünde. Böyle durumlarda kendisini tamamen bir köpek gibi hissediyor, köpek gibi davranıp öyle düşünüyordu. Hatta çocuklar o kadar bu oyunu benimseyip sevmişlerdi ki babalarına büyük bir köpek sepeti bile almışlardı oyun sırasında uyusun diye.. yemek masında bile birden elleri ile beslemeye kalkıyorlardı babalarını... tıpkı bir köpek gibi..tıpkı gercegi buydu onun
O bir köpekti...çocuklarının sevgili köpeği....karısının köpegi.....


iliklerinde hissetmek dedikleri, bu ... teşekkürler LADY_SADE
asker ocagında yada dagıtım izninde ki zamanını hikayeyi okumaya ayırdıgın açin asıl ben teşekkur ederim nihilist..teşekkürler güzelyorumun içinde ayrıca

okurken film kareleri gibi sahneler gözümde canlandı
detaylardaki özen,anlatımın sadeliği muhteşem
teşekkürler LADY SADE umarım devamı vardır
asıl sabırla okuyup boylesıne guzel yorumladıgınız ıcın ben tesekkur ederım Sevgili ALEDA Hanım..
bakalım kımbılır ilhamımımın devamı bırgun bır kartalın kanadında gelıverır:)
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler