Shop
Bildirimler
Tümünü temizle

Hatanın Bedeli

22 Gönderiler
12 Üyeler
0 Reactions
1,794 Görüntüleme
(@alevvv_)
Gönderiler: 507
BDSM Tutkunu
Konu başlatıcı
 

Yıllarca içimde yaşatmış olduğum o karışık duyguların su yüzüne çıkmasıyla ben ne yapacağımı bilmez bir halde araştırmaya girişmiştim.Uzun süren araştırmalarım sonucunda bir yer bulmuştum bulmasına da hiç tecrübem yoktu bilgisizdim.Biriyle mesajlaşmaya başladım.Her şey iyiydi güzeldi,güvenmeye başlamıştım.onunla konuşmak mesajlarını okumak hoşuma gitmeye başlamıştı.Her zaman ki gibi konuştuğumuz bir günde çekinerek kaldığı yeri sordum.Bana çok büyük bir şatoda kaldığından ve ıssız bir yerde olduğundan bahsetti.Onun kölesi olma isteğim iyice artıyordu..Ne güzel demiştim. O ise beğendiysen bu hafta sonu gel buraya deneyelim eğer adaylığımı geçebilirsen –ki şu ana kadar geçebilen olmadı-bir hafta veririm sana gidersin ve her şeyi ayarlayıp geri dönersin ve kölem olursun demişti.Bu cazip gelmişti ve kabul etmiştim.Hafta sonu gittiğimde zorlu bir hafta bir sonuydu karşımda olan…Ama yine de başarılı olarak geçirmiştim.bitmişti artık kölesiydim.Duygular karmakarışıktı.mutluydum ama huzursuzdum korkuyordum acaba neyle karşı karşıya kalacaktım… Günler günleri aylar ayları kovaladı.Sevgili Efendim şatoda bazı odaları bana yasaklamıştı.Özellikle de en üst kattaki odayı…her gün oraya gider saatlerce kalırdı.sonra da kapıyı kilitler aşağıya inerdi.Her ne kadar iyi bir köle olmaya gayret etsem de şeytan arada dürter o oda’nın içindekileri öğrenme isteği çok canımı yakardı..Yine zorlu geçen bir SM seansından sonra serbest bırakmıştı.Efendim.Kötü bir kız olmayı da kafama koymuş olarak ki şimdi bunu nasıl yapabildim bilmiyorum.Gece sessizce anahtarı aldım.Korkuyordum ama merakım da artıyordu.Sessizce odaya girdim.Karanlığa gözlerimin alışması birkaç dakikamı almıştı almasına da Efendimin sesiyle irkilmiştim.”Fulya”diye sesleniyordu.Ne yapacağımı bilemez halde saklandım…Gözlerimi açtığımda Efendim karşımdaki koltukta oturuyordu ve elinden hiç düşürmediği kırbaçını hızla sallıyordu.Yakalandığımı anladığımda çok korkmuş ve utanmıştım.Kendimden nefret etmiştim.Efendim benim uyandığımı gördüğünde saçımda bağlı olan ipi tutarak beni sürüklemeye başlamıştı.En aşağıya zindanların olduğu bölüme indirmişti ve en karanlık ve en ücra köşedeki zindana kapatmıştı.Bunları yaparken hiç konuşmamış tek bir kelime dahi etmemişti.Zindanın kapısını kilitlerken “KONUŞ” diye emretti.Tam konuşmak için ağzımı açtığımda ise zindanın çıkış merdivenlerine doğru yöneldi.Bense hatamın utancıyla karşı karşıya kalmıştım.Hata yapmıştım ve ruhum ağlıyordu.Affedilecek bir hata değildi yaptığım.5-6 saat sonra Efendim geldiğinde bitkin düşmüştüm utançtan…Zindanın kapısını açtığında ayaklarına kapanmış beni affetmesi için yalvarmıştım ama yine de tek kelime etmemişti…..

Daha sonra yine saçımdaki ipi çekiştirerek ceza bölümüne götürdü.Bu bölüm benim için özeldi.Burada sonsuz acıyla kardeş olmuştum.Ama bunların hepsinin benim iyiliğim için olduğunu biliyordum da,bu sefer neyle karşılaşacağımı bilemiyordum.Efendim daha önce görmediğim bir bölüme doğru ittirmişti.Bu bölümü daha önce görmemiştim.Bu bölümde duvara monte edilmiş ne olduğunu anlamadığım düzenekler vardı.Efendim bu düzeneklerden birine doğru sertçe ittirmişti beni “ELLERİNİ KALDIR” diye bağırmıştı. korkuyla ellerimi kaldırmıştım.Ellerimi düzeneğe kelepçeledikten sonra düzeneğin düğmesine bastı.Düzenek çalışmaya başlayarak ellerimi yukarı doğru kaldırıyordu…Artık parmak uçlarımın üzerindeydim ve kollarım omuzlarımdan baya bir acımaya başlamıştı.Bu şekilde beni bırakıp gitmiş ve yarım saat sonra elinde kırbaçla geri dönmüştü…Ve en hızlı şekilde vurmaya başlamıştı…Canım yanmaya başlamıştı.Vururken hiçbir şekilde benimle konuşmuyor öfkesini kızgınlığını kırbacın darbeleriyle anlatıyordu.Kırbaç ise vücudumda daha önce hiç hissetmediğim bir utanç duygusuyla sarıyordu bedenimi ruhumu.Artık Efendimin darbelerinin kuvvetine dayanamıyor bağır bağır ağlıyordum.Yine en sert ses tonuyla “ AĞLAMANI DUYMAK İSTEMİYORUM” diye emretmişti.Ağlamamak zorundaydım ama dayanamıyordum.Vuruşlar git gide şiddetleniyordu.Kırbaçların şiddeti arttıkça ruhumda dayanılmaz yaralar açılıyordu.Ama hak etmiştim bunları.Yapmamam gereken bir şeyi yapmış ve hak etmiştim.Dayanmaya ve ağlamamaya mecburdum.Bütün vücudum alev alev yanmaya başlamıştı.Bir süre sonra düzeneği tekrar çalıştırarak kollarımı indirmişti.Ama bu indirişi dinlenmem için değildi. Düzeneğin tam karşı sırasındaki düzeneğe ayaklarımı kelepçelemişti bu sefer ve yine düzeneği çalıştırarak kendine uygun bir seviyeye getirmişti.Ben ne olacağını anladığım için sessizce yalvarmaya başlamıştım.Daha sonra bir dolabı açarak içinden ryter sopasını alarak önüme geldiğinde artık kendimi tutamamıştım.Çünkü ilk falakam olacaktı ve en ağırı olacağını da tahmin ediyordum.Sessiz odanın içinde sopanın ayaklarıma inişini bekliyordum.Hak etmiştim dayanacaktım.Canımın yanmasına da aldırmayacaktım.Ve en beklemediğim anda çok sert bir darbe ayak tabanlarıma inmişti.İlk darbe dayanamacağım kadar ağırdı ve ruhumu yakmaya başlamıştı.Derken ilkinden bile daha ağır ikinci bir darbeyle sarsılıyordum.Daha sonra üç dört beş her vuruş ruhumu paramparça ediyordu ve vücudum alev alev yanıyordu.Her vuruşta şiddette artıyor vücudumu paramparça ediyordu.Artık acıya dayanamayıp ağlamaya başlamıştım.Bu sefer de Efendim “SAYMANI DUYMAK İSTİYORUM” diye emretmişti.Ve başlamıştı tekrar vurmaya…1-2-3-4-5,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,30-31-32 her darbede şiddet artıyordu.Ve her darbe vücudumdan çok ruhumun derinliklerinde yaralar açıyordu ama bunu hak etmiştim…Son vuruşların olduğunu tahmin ettiğim vuruşlar eskisine oranla daha hafif iniyordu ayak tabanlarıma ama cezamın daha bitmediğini ve uzun saatler daha bitmeyeceğini hissediyordum.Ama bu sefer bir iki dakika dinlenmem için durmuştu ve diğer bölüme geçip en fazla acı veren kırbaçı aldığını ve sallaya sallaya geldiğini duyuyordum ve korkum daha da artıyordu.Yanıma geldiğinde Efendim korkuyla bekliyordum…

Falaka'dan çıkmış ayaklarıma falakanın şiddetinde belki de biraz daha fazla şiddetle vurmaya başlamıştı bir yandan da hatamı yüzüme haykırıyordu.Bense sadece cezama konsantre olarak kırbaçın havada çıkardığı sesle ayağıma inişlerini sayıyordum..Emri üzerine ağlamıyordum. Duyulan tek şey kırbaçın havada ve ayaklarıma inerken çıkardığı ses ve kırbacın kaçıncı olduğunu belirten sayılarımın sesiydı.Sona doğru geldiğinde tekrar başa alarak kırbaçları ayaklarıma indirmeye devam ederken Efendim ben acıya dayanamamış bir şekilde ayaklarımı hareket ettirmeye çabalıyordum.Bazen duruyordu ben de bitti diye düşünürken kendimi biraz olsun rahatlatmaya çabalarken Efendimin indirdiği çook daha sert kırbaç darbesiyle irkiliyordum...Kırbaçla birlikte vücudumun yanında bedenimde sonsuz acıyla kavruluyordu…200’e geldiğinde kırbaç sayıları durmuştu Efendim.Düzeneği çalıştırarak normal yerine getirmişti.Ve kelepçeleri çözmüştü ayaklarımdan ve Alev alev yanan ayaklarımın üzerinde durmamı ve beklememi emretmişti Efendim.Canım sonsuz acıyla kavrulurken sessizce ayaklarımın üzerinde durmaktaydım.Acıya dayanamıyordum ama elimden de başka bir şey gelmiyordu. Yaklaşık on dk daha o acıyla baş başa kalmıştım.Daha sonra Efendim gelmişti.Ve karşımdaki koltuğa oturup acı dolu gözlerimi seyretmeye başlamıştı…Daha sonra yanıma gelmiş ve bir ayağımı tavandan sarkan iple bağlamış iyice yukarı kaldırmıştı.Tek ayak üzerinde acı içinde dakikalarca beklemiştim.

Daha sonraysa bir diğer cezamın olduğunu söyledi. Ve ayağımı çözerek yine o düzeneğe kelepçelemişti ayaklarımı ama bu sefer farklı bir şey yapmıştı… Ayaklarımın üzerine iki tane bitmek üzere olan mumu koymuştu ve yanmalarını seyretmeye başlamıştı.Yanan mumlarım eriğileri ayak tabanlarıma değdikçe vücudumda tanımlanması zor acılar duyuyordu.Ayaklarımı kıpırtmaya çalıştığımdaysa yerde duran yanan mumların alevleri ayaklarımı yalıyordu. İki türlü de canım amansızca acıyordu.Ve ben bunu hak etmiştim.Canım acıdıkça ağlamak istiyordum ama Efendim’in emrine karşı gelemezdim en azından bu sefer olmazdı.Dayanmalıydım.Mum bitince eriğileri almış yeni iki tane mum koymuştu Efendim ama bir yandan da aşağıdaki mumlara yakınlaştırmıştı ayaklarımı.İki taraftan acı içinde kavruluyordum.Ruhum bedenimden çok acıyordu ve ben Efendim’ e yalvarıyordum..

Yalvarmalarım sonuçsuz kalmıştı.Aslında doğaldı da bu durum…Ne diye affedilecektim ki kötü bir köleydim çünkü.Kendimden utanmam epey artmıştı.İyi bir ders almıştım ama bu yeterli değildi Efendim için.Daha fazla zaman geçmeden ayaklarımı mumlardan kurtarmıştı ve ellerimi ve ayaklarımı çözmüştü sürükleyerek bir diğer bölüme götürmüştü.Korkmaya başlamıştım.Çünkü cezamın bütün bir gün ve bir gece sürecek olma ihtimali korkutuyordu ama hak etmiştim bunu.

Diğer bölümde önce sert ve acımasız bir şekilde bağladı.Ardından da iplerin uçlarına kovalar bağladı ve kovaların içini suyla doldurmaya başlamıştı. Üç tane ağzına kadar suyla dolu kova vardı iplerin ucunda ve ben ayak uçlarıma basmak zorundaydım.Suyun verdiği ağırlık canımı her ne kadar yaksa da dayanıyordum.Böyle bir süre beni seyrettikten sonra “ BİRAZ DAHA KAL BAKALIM BEN İÇERİDEYİM BİRAZDAN GELİRİM” demişti.Ve ışıkları da söndürerek bölümden çıkmıştı.Üstünden kaç saat geçtiğini hatırlamıyorum aslında ama yorgun düşmüştüm.Dayanmak zorluyordu artık…Daha sonra Efendim gelmişti.Ve kovaları almıştı.Yanında getirdiği aslında elinden hiç eksik etmediği kırbacıyla kızgınlığını yüzüme haykırıyordu.Tek bir kelime etmemişti.Bütün bir gün sadece nefret dolu gözleriyle bakmıştı ve ben ilk defa ruhumdaki sonsuz acıyla yerin dibine girmek istedim.Derken yine bir iki üç dört sadece kırbacın havada ve tenimde çıkarttığı sesleri ve aynı zamanda sayma seslerini duyabiliyordum.Beş altı yedi…. O gün ilk defa kendi sınırlarımın üstüne çıkmıştım. Ve sonsuz bir acıyla dersimi almıştım...

<img class="go2wpf-bbcode" src="http://img220.imageshack.us/img220/4295/glittermaker10022007182fk3.gif">

Anka kuşuyum ben
Acı küllerimdir
Küllerimden yeniden doğmasını bilirim
Anka kuşuyum ben

 
Gönderildi : 25 Aralık 2006 21:49
(@tornado)
Gönderiler: 3626
BDSM Ustası
 

İlk önce emek verip böyle birşeyi yazdıgın için teşekkür ederim.
Bence çok güzel bir hikaye olmuş.
Bu şekilde devam et.Umarım yazdıkça daha büyük hikayeler yazacaksın.
Bizde bugün konuşmuştuk zaten.hikayeyi ingilizceye çevirip yeni açılan bölümümüzde yayınlamak...Sen devam et..

 
Gönderildi : 25 Aralık 2006 22:12
(@alevvv_)
Gönderiler: 507
BDSM Tutkunu
Konu başlatıcı
 

teşekkür ederim beğendiğinize sevindim.

yazdıkça daha büyük ve daha güzel hikayeler çıkabileceğime eminim.

<img class="go2wpf-bbcode" src="http://img220.imageshack.us/img220/4295/glittermaker10022007182fk3.gif">

Anka kuşuyum ben
Acı küllerimdir
Küllerimden yeniden doğmasını bilirim
Anka kuşuyum ben

 
Gönderildi : 25 Aralık 2006 22:18
(@sleven)
Gönderiler: 132
BDSM Seven
 

bravo hayal gücü kuvvetli bir şahıs...

 
Gönderildi : 25 Aralık 2006 22:49
(@hellboy)
Gönderiler: 3795
BDSM Ustası
 

Teşekkürler bu güzel hikaye için devamını bekleriz

 
Gönderildi : 26 Aralık 2006 01:07
MasterMan
(@masterman)
Gönderiler: 32
Canıyla Üye
 

Alev Tebrikler Güzel bir Çalışma

 
Gönderildi : 26 Aralık 2006 03:54
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

Güzel olmuş, teşekkürler.

 
Gönderildi : 26 Aralık 2006 10:02
(@alevvv_)
Gönderiler: 507
BDSM Tutkunu
Konu başlatıcı
 

beğendiğinize sevindim.

<img class="go2wpf-bbcode" src="http://img220.imageshack.us/img220/4295/glittermaker10022007182fk3.gif">

Anka kuşuyum ben
Acı küllerimdir
Küllerimden yeniden doğmasını bilirim
Anka kuşuyum ben

 
Gönderildi : 26 Aralık 2006 15:38
(@sallenaz)
Gönderiler: 1235
BDSM Onursal
 

tsekkürler alevv paylasim icin.. arkadaslara katiliyorum bencede güzel olmus... devamini bekleriz..

 
Gönderildi : 27 Aralık 2006 23:23
(@alevvv_)
Gönderiler: 507
BDSM Tutkunu
Konu başlatıcı
 

teşekkür ederim devamı da gelecek en yakın zamanda

<img class="go2wpf-bbcode" src="http://img220.imageshack.us/img220/4295/glittermaker10022007182fk3.gif">

Anka kuşuyum ben
Acı küllerimdir
Küllerimden yeniden doğmasını bilirim
Anka kuşuyum ben

 
Gönderildi : 27 Aralık 2006 23:27
(@latex-dream)
Gönderiler: 1037
BDSM Onursal
 

Hikayeye öyle bir kaptırdımki kendimi istemeden düşünmeye başladım böyle sadık bir köle varmıdır acaba???

Asiyim Asiiiiiii ! ! ! ! ! ! ! !

 
Gönderildi : 28 Aralık 2006 00:09
(@latex-dream)
Gönderiler: 1037
BDSM Onursal
 

Üzgünüm; Unuttuğum önemli bir şey var... KOcaaman Teşekkür...

Asiyim Asiiiiiii ! ! ! ! ! ! ! !

 
Gönderildi : 28 Aralık 2006 00:10
(@alevvv_)
Gönderiler: 507
BDSM Tutkunu
Konu başlatıcı
 

ben teşekkür ederim

<img class="go2wpf-bbcode" src="http://img220.imageshack.us/img220/4295/glittermaker10022007182fk3.gif">

Anka kuşuyum ben
Acı küllerimdir
Küllerimden yeniden doğmasını bilirim
Anka kuşuyum ben

 
Gönderildi : 28 Aralık 2006 00:17
(@falakacy)
Gönderiler: 1234
BDSM Onursal
 

teşekkürler bizimle paylaştığın için!!!

Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz?
Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur.

 
Gönderildi : 28 Aralık 2006 00:32
(@rubby)
Gönderiler: 28
Kanıyla Üye
 

Çok beğendim ....Teşekkürler

 
Gönderildi : 28 Aralık 2006 16:52
Sayfa 1 / 2
Paylaş:
BDSM Türkiye

Merhaba

Hoşgeldin

Forumun Yeni Düzenine

Tüm Forumu

AÇMAK İÇİN GİRİŞ YAP

VEYA

ÜCRETSİZ KAYIT OL