Kendime ait bölmeye geçtim , çeşitli aromalı sabunlarla özel olarak hazırlanmış banyoma baktım..Aynaya büyük bir keyf yansımaktaydı yüzümden.Üstümekileri çıkartıp bir kenara fırlattım
suyun güzelliğine, çekiçiliğine süzüldüm.Elimde ki kumanda ile duvara monte edilmiş ekrandan ev ve bahçede olup bitenleri izlemeye başladım.

Bu evimde ruhum çok büyük bir rahatlama ve çoşku buluyordu ve benimle bütünleşmişti.Önceleri kısa süreler için kullanıyordum ama artık nerdeyse hep burda yaşar olmuştum.Burayı 2 sene önce ruhumun yaşayacagı bir mekan olarak oluşturmaya başlamıştım. Şehire 1 saat kadar uzakta , büyük bir bahçe içinde 3 katlı bir ev , özel yalıtım ve donanımıyla tam bir cennetti ruhum içim.Onun arzu edebilecegi her tür yapılanmayı yaptırmıştım kölelerime,Büyük bir şömine ,aletlerin bir çogu benim tasarımlarımdı zevkime göreydi..Kırbaç dolabı,çeşit çeşit kayışlar,tasmalar,elbiselerim ve ayakkabılarım için özel oda, köleler için yatacakları karanlık ısıtmasız küçük bir oda,eğitimde kullanmak içinbüyük bir akvaryum, falaka sehbaları, elektrikli sandalyeler ve çeşitli elektrik sistemleri,bir çok küçük aletlerin oldugu dolap ve düzenekler,özel askı sistemleri. En üst katta da sadece bana ait bölmem büyük bir yatak odası, dinlenme salonu banyo wc ve mutfaktan oluşuyordu.

Evimin tüm bakım ve işlerini kölelerim yapıyorlardı,banada onları eğitmek ve ruhumu çoşturmak.kalıyordu.Burda bir çok anım vardı içlerinden biri de kangalımın eğitimiydi .Onda duydugum kazandıgım tatminin benzeri hiç olmadı. Tecrübesiz ve gençti onu hizmetime kabul ettiğimde,bilmeden bir çok hatalar yapıyordu. Ama çok sadık, onurlu ve yetenekliydi.Özellikle ayaklarım a karşı verdiği hizmet ve ilgi eşsizdi.Ayaklarımla birbirlerinin dilinden cok iyi anlıyorlardı onlarla sağladığı bu uyum için onu sadece bu görevle hizmetlendirmiştim..Kölelerin yorucu egtiminden sonra ayaklarıma masaj yaparken okuduğu şiir ve hikayelerin keyfi tarifsizdi adeta yaşarcasına ,yaşatırcasına aktarıyordu böylece ruhumdaki KRALIM

köle yi dışarı götürüken aklıma efendimin beni egitmeye başladıgı dönem
hatırralara yolculuga cıkmıştım beni de tasmam dan tutup dışarı götüren köle
idi kadın kölesi
kış olmasından dışarda fazla kalmamıştım ama cıplak olmanın etkisinden
donmak üzereyken östüme serilen battaniyeyi gördüm kimdi bu diye baktıgımda
beni dışarı cıkaran
köle nin oldugunu görmüştüm bu haraketi ilerde efendime itaatsizlik olarak
karşısına cıkcanı bile
mezdi belkide iki miz içinde iyi olmamıştı
o bu izinsiz yaptıgı yardımın cezasını cekiyodu ben ise olayı seyreder ken
dayanamayıp
köleyi korumak istemiştim ve yedigim tekme sonucu zayıf bedenim dayanamayıp
bayılmıştı
ayıldıgımda dışardan daha soguk bi odada bekleyiş başlamıştı o kadar zaman
gecmiştiki
zamanında önemi yoktu sahibemi göremedigim saniyeler yıllar gibi geliyodu
onun dudaklarından cıkan sözcükler ruhumu cennet bahcelerinde dolaştırıyodu
oysa
sen kimsinki bi köleyi korumaya calışıyosun.
kadın kölenin socu neden örtersin efendimden habersiz
iyilik kavramı nedir ben sogukta gayet mutluydum oysa yanıyodu tüm bedenim
efendime itaat etmenin huzurunu bolmuştum
oy sa ki bu hareket ikimiz içinde iyilik getirmemiş efendimin
öfkelenmesine sebeb olmuştu
bunun cezasını sesizlikti artık konuşmam yasaktı
kadın köle nin akibetini bilmem bu eve getirilmiştim o zamandan beri bahcede bildigim sadece kulübeydi
telefon sesi bu hayalden kurtulmama sebeb olmuştu
telefon dedigime bakmayın bahce kaısından megafon misali
iyi günler bi bahcenize baka bilirmiyiz
ve nasıl gecliştigini anlamadan karşımda buldum
bu adamı sizmi bu hale getirdiniz yok ne munesabet
tanımam etmem .....

seni bu hale kim getirdi
-ben duvardan atladım bahceye sonrada bayılmışım
yok diyosun peki kimden kacıyodun
- şey memur bey efendim cok sinirli olur sabah kalktıgında isterseniz sorgunuzu mülk ün dışında yapın
düş önüme madem hatırlamıyon bişey bi sn
bu adaı bahceden cıplak cıkarmamızı istemezsiniz herhalde
- bi sn ben giycek bişeyler verim kapının arkasındaki elbiseleri verdim
zaten onun olan
buyrun memur bey bu elbiseler beyin sanırsam
iyi günler
şey dışardamı la adam kapatmış cat geyin lan şunları bak bu evden biri sana bişeymi yaptı ........................................

efendime ne nasıl izah edicem ben hem kıpırdama emrine uymamıştım
hemde kölesi karakolluk olmuştu

unutkanlıkda egitimlerin sonucu tefarrut ın önemi yok
sadece tek sebeb sahibimin mutlulugu beynim bunun için yeniden
programlandı

kara üzüm gibi duran tınakları fani bedenimdeki etkiyi anlatmak zor

üzüm kanının kaynattıgı bedenimin dur masındaki sebeb
uykusuz gecen hiç bi gecem şarab dan ayrı olmazdı
o bakışlardan dan sonra fani dünyanın dönmesi durmuştu
bu kul için yaşam yoktu zaten lütfedilirse nefes alırdı

Ekip arabasında arka koltuğa oturmuştum. Günlerdir belkide popomu koyduğum en yumuşak zemindi. Polis yolda bir dünya soru soruyordu. Oysa ben Kraliçemin ayaklarının dibinden uzaklaşmanın buruk acısını yaşıyordum.

Emliyete geldiğimde Komser yardımcısı benim temizlenmemi ve Hastaneye sefkimin yapılmasını memuruna söylemişti. Hastane sefk edilirsem vucudumda ki yaralar ve damgalar bir sorun teşkil edecekti. Kendinden emin bir tavırla Komsere avukatımı görmek istiyorum aksi takdirde Hastaneye gidişimi kabul etmiyorum önce avukatım demiştim.

Telefon başına geçirildiğimde Kraliçemin evinde bulunan özel telefonu çevirdim. Bana Kraliçem bu numarayı acil durumlar için vermişti. Telesekreter çıktı hemen kısaca konuyu açıklayan bir mesaj ile bulunduğum karakolun adresini iletip telefonu kapattım. Komsere dönerek evet Avukatımı nerde bekleyebilirim dedim. Komser beni nezarete gönderdi. Uzanmış hayallere dalmıştım. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama demir parmaklığın açılması ve memur beyin "Osman Bey Buyrun Başkomserimiz sizi bekliyor" demesiyle şaşkınlığa düşmüştüm. Komserin odasına geçtiğimde Komser bana ne içersin diye sordu. Saoğuk bir su istedim. Memur odadan çıktığımda Komser iyimisin Nasıl durumun diye sordu. IM

Sabahın esintisi penceremden içeriye kalabalık sesler eşliğinde giriyordu.Saatin kac oldugunu bilmiyordum bilmekte istemiyordum.Kimdi bu saygısız sefiller !! .Yatagımdan kalkmadan kumandayı aldım elime merakla ekranları izlemeye başladım.Arka bahçede herzamanki aptal meraklı komşum , birkac polis ,kangalım,bahce kölem ve yeni kölem bişeyler konusyorlardı.
Gülümsedim yatak keyfime kaldıgım yerden devam ettim. Büyütülecek bişey yok tu.Tabi bunu bilen bendim bahcedekiler değil...

Kangalımı çağırdım yanıma , hızlı ve koşar adımlarla gelip ayaklarıma kapandı ona söz vermem için öylece bekledi.Neler oldugunu tahmın ediyordum ama onun gözlerindeki korkuyu görmenin bana verdiği zevk için ona sordum.

Nedir bahçedeki rezalet, sayenizde güzelim sabah uykum bozuldu,

diyerek bagırdım.Bu öfkem karsısında titreyerek ve kafasını yerden kaldırmadan bir çırpıda olanı biteni anlattı. Dinlerken attıgım kahkahalarım etrafta çınlarken onda büyük bir şaşkınlık yarattı.Elimleçekilmesini emrettim.Küçük köleciğim şimdi nasılda korkmustur KRALIM

efendimin huzuruna cıkmıştım kafamı kaldıramıyodum
öfkelendirmiştim gözlerindeki öfke en şiddetli kırbac darbesinden
daha korkunc bi acı veriyodu
titrememeye calışıyodum ama bedenime hükmedemiyodum
agzımdan cıkan kelimeler bile titrek bi vaziyette idi
efendim kahkaları başıma gelceklerin habercisimiydi yoksa
benim bu halimden aldıgı keyfin göstergesimiydi
olayı anlattıktan sonra cekilmemi emretmişti
ve bekleyiş tekrardan uzun zamandır böyle
öfkelendigini görmemiştim efendimin.

Aşağı kata inmiştim. Hemen üzerimdeki kıyafetlerden kurtularak diğer kölenin gösterdiği odaya girdim. Yerler beyaz fayanslardan döşenmiş duvar kısmında bir camekanlı bölmesi olan ve duvarlarda çeşitli fiskiyeler bulunan bir odaydı.

Fayanslar öyle soğuktu ki vucudumun temas eden kısmından başlayan bir ürperti dalgalanması yaratıyordu.Yaklaşık bir saat kadar beklemiştim. Tekrar tıkırtılar duyduğumda HANIMEFENDIM

-Hımmmm nasılda masum yatıyor zavallıcık ,

Beni egelendirmesinden büyük zevk duymustum az önce onu yıkarken ,ıslak masum bir köpek yavrusu gibiydi,onu suyla becermek müthişti.Son zamanlarda üst üste yasadığı herseye artık sadece itaat etmeyi öğreniyordu. Bana her sekilde hizmet edebilmenin gururunu ve mutlugunu yaşıyordu. Elektriğin ona verdiği titresimin huzurunu ruhuma yansıtarak benıde tatmın ediyordu bu hali

Evet o artık benim, ona verdiğim kadar degeri olan ve bana ait bir maldı.Sadece ve sadece ben istediğim sürece var olacak bir aitlikti bu

Onu kabul etmemden önce bana kendi kanıyla süsleyerek hazırladıgı "IM

merdivenlerden gelen efendimizin yuksek topuklarının merdivene temas ederken çıkarttığı muthis muzik sesini duyduğumda diğer arkadaşlar gibi hemen yere kapandım yaklaştığını hissettikçe heyacanım birkez daha artıyordu o yeni kölenin benim sorumlu olduğum yerde görülmesi nedeniyle eve polislerin gelmesi ve dikkatsizliğim yüzünden iyi bir ceza alacağımı hissediyordum biraz daha dikkatli olmam gerekiyordu ben yere kapanmış bunları dusunurken efemdimin suratıma savurduğu sert tekmelerle kendime geldim suratıma yedigim tekmeler ve sırtıma gelen o kırbaç darbeleri aslında üzerimde hissettiğim o sert bakışlardan daha fazla acıtmamıştı canımı o bakışlar başıma neler geleceğinin habercisiydi sanki. Efendim kölelerini kendisi yıkamaktan çok hoşlanırdı sırf bunun için özel yer yaptırmıştı efendimizin emri ile burnumdan damlayan kandamlalarıyla altkata inerek efendimizin yeni kölesini altkattaki kölelerini yıkadığı özel odaya götürdüm merdivenden inerken adeta yeni köle olan arkadaş kan damlalarını takip ediyordu

IM

Efendimi kızdırmıştım yada bu hataların olcanı bilmesi bile daha önceden
ona olan baglılıgımı artırıyodu. yaşama sebebimiz sadece onun isteklerini uygulamak ve itaat bu evdeki canlılar zaten yaşamda sırra kadem basmıştı

huzuruna geldigimde önce kadehini doldurdum bakamıyodum suratına
korku dil layık olamamını verdigi utanc vardı içimde
usul haraketlerle koltugun önündeki yerimi aldım ve uzatıgı ayagından
terligini cıkarıp ayagını gümüş ten hazırlanmış kabın içine bırakıp diger ayagını elime aldım ve terligi cıkarır ken kalp atışlarım hızlanmaya başladı engel olamıyodum
ve vazifem efendime keyf lendirmem lazım

Şu testi de benim gibi biriydi;
O da bir güzele vurgun, dertliydi.
Kim bilir, belki boynundaki kulp da
Bir sevgilinin bem beyaz eliydi

Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz:
Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz.
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer;
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.

Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin;
Şimdi: "Çekil önümden" diye ferman edersin;
Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez;
Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?

rubai leri sever efendim

ayaklarına suyun içinde başladıgım masaj kurulama dan sonra kremle
devam taki sıkılana kadar parmaklar tabanı gözlerimi acamıyorum
efendimi görünce benligim hafızam kayboluyo kapalı gözlerim bile
mani olamıyo o muhteşem görüntüsü hafızama öyle bi işlediki

ruhumu gelecemi teslim ettim kutretine
en sevdigim şarabı bile düşünmez oldum
öyle bi hal aldıki bedenim cennetteyim
lutufların en güzeli bu olsa gerek

boşalan kadehini dolduruyorum ve masaj a devam egitimimin balarında
uyuya kalmıştım masaj yaparken o gün kaldırışı hala aklımdan cıkmıyo
nasıl böyle bi gaflette bolunmuştu fani bedenim o an ......
ayaklarını uzatması için pufu cekiyorum gürültü cıkarmadan masaj tapanlarına yaptıgım dokunuşlarla devam ediyor
özel kurs aldırtmıştı mükemmel olsun istiyo hatayı ve beceriksilige tahammülü yoktu bize düşende Efendimize layık olmak

Kangalım yine beni kendimden gecirmeyi basarmıstı.Ruhum onun sesindeki şiir ve rubailer esliğinde bedenimden arınıyor coskuyla adeta dans ediyordu gökyüzünde..Bu anın keyfıni ayaklarıma yaptıgı mukemmel masajları ve zaman zaman dudakları artırıyordu.Boylece gecen surenin hic önemi yoktu ama aldıgım tatmin tarıfsızdi.

Elimdeki "itaat mektubunu" kangalıma uzattım.Şaşkın şaşkın yüzüme baktı ve sonra anıden gözlerini yere yönlendirdi.IM

Metal Yatağımda düzenli gelen Elektrik akımıyla arada titriyordum. Bu halde uyumam imkansızdı. Derin düşünceler dalmıştım geçmişimi gözümün önünden bir film şeridi gibi geçiriyordum.

Geçmişte yaşadıklarımla bugünümü hiç bir zaman mükayese etmemem gerektiğini biliyordum. Bu çatıda yeniden doğmuş bir köleydim. Geçmişim yaşamışlığım yada yaşam mucadelem artık dışarda kalmıştı.

Gelen akım arada titretiyordu. KRALIM

Kangalımın minnetle şarap içmesini izlerken yeni kölemi izliyordum.Ondaki sonsuzluga teslim ettiği itaat ve direnme gücü ruhumu şahlandırıyordu.Elektrik akımına başkaldırısını ive aglama nöbetini izliyordum keyfle

Bahçe kölemi huzuruma çağırdım.Yediği tekmelerle yüzü morluk ve yaralar içindeydi.Korkar adımlarla başı önünde,elleri gögüs hizaında kenetlenmiş titreyerek geldi.

- Yeni kölemi çöz, vücüdüna gerekli olan tüm ilacları sür,karnını doyur ve gecenin kalan zamanında rahat uyumasını sagla.Sabah onunla işim var.Onun yüzündeki en ufak bir yorgunluk izinden sen sorumlusun ..

diyerek suratına sert iki tokat patlatım..

- Şimdi huzurumdan ÇEKIM