
aslına bakarsan kızmı iyi erkek mi diye sordugunda konunun buraya gelecegini tahmin etmemistim. acıkcası beklentimin dısında bir heyecan var hikayede . bu bolumde cok guzel. ama sen yinede kızı balkona baglaması ihtimalini goz onunde bulundur bence .):)
BAGIRDIGIN AN YASADIGIN ANDIR !!!
Katladı kağıdı aldığı yere geriye bıraktı, biliyordu ki tüm olmamışlıkların, olamamışlıkların sebebi hepsi o kağıtta gizliydi, biliyordu ki tekrar tekrar okuması gerekecekti her satırını…
Doğruldu, giyindi, kahvaltı etmesi gerekiyordu ve birkaç gündür yaşadıkları gösterdi ki kendini salmak, sadece olaylara üzülüp, takılıp kalmak işleri daha da zorlaştırmaktan başka hiçbir şeye yaramıyordu…
Artık ayakları üzerinde durmanın zamanıydı. Erkekler güçlüdür yalanına sarılarak ve herhangi bir ayrılıkta erkeğin toparlanmasının daha zor olduğunu bile bile toplumun öğrettiği yalanlara bile bile sarılarak beklide… Ama bunu öncelikle kendisi için yapmalı yaşadıklarından kendisi bile kaçmalıydı beklide.
Ağır hastalık geçirip de hastaneden çıkanları bilirsiniz. Ne hastadırlar, ne de değildirler, yeni bir şeye kalkışamazlar, yaptıkları işlerde de riski en aza indirgemeye çalışırlar ya hah işte öyleydi durumu, bu bir süre öyle gidecekti artık buna alışması gerekiyordu, sonu ne olursa olsun, ayrılsalar da,boşansalar da buna alışması, en azından alışıyor gibi yapması gerekiyordu, bu onun için yeni bir sınavdı…Ya Zehra? O ne yapardı? Sevmediğimiz didiştiğimiz bir insan vefat edince en güzel hatıraları gelir insanın aklına, öyle bir duygu ki onunda Zehra’nın yalnızlıktan ne kadar çekindiği aklında belirdi… Bunun müsebbibiydi, kendinden o anda tiksindi. Ama dur abi bir beş dakika önce ne düşünüyordun? Kesin karar yok, kesin yargı yok bir süre hayatında… kötü yok, kötü düşüncelerin selinde bir yaprak olmak yok…
Ve bir hafta geçti en yakın arkadaşı yarım sayfa yazı oldu… defalarca okudu o yazıyı, beklide ezberleme düşüncesi olsa ezberlerdi ya her okuduğunda her cümlesinden bir şeyler çıkardı, ya hiddetlenip Zehra’ya kızdı ya da kendi salaklığına yandı… ama her seferinde nasılsa yine görüşürüz cümlesi tesellisi oldu…
Günlerden salıydı, hemen hemen nasıl biteceği tahmin edilen günlerden birinin 15 inci saati tüm sıkıcılığıyla devam ediyordu, telefonuna baktığında Zehra’nın çağrısını gördü…
Aramış mıydı? Çağrı mı bırakmıştı? Ne önemi var ki dediğinde telefonunun geri arama tuşuna basılmıştı bile…
_merhaba, nasılsın?
_iyiyim teşekkür ederim ya sen?
_ kusura bakma aramışsın galiba sesini duymadım telefonun…
_evet, yarım saat kadar önce….
_ akşam bir planın yoksa birlikte yemek yiyebilir miyiz?
_evet bende onun için aramıştım… fakat lütfen dışarıda yiyelim
_neden olmasın ki? Sekiz uygun mu senin için?
_evet sekizde görüşebiliriz
_tamam o zaman görüşmek üzere diyelim mi?
_Görüşürüz…
Ve akşam 7.45 olduğunda aradı Zehra’yı nereden alacağını, nerede görüşeceklerini öğrenmek için…
Zehra’yı aldı, önceden rezervasyon yapılmadan su bile içilemeyecek kalburüstü, kalbur üstülüğü kadar kapısından dışarı sahtelik akan restaurantların birine girdiler.
Tanrım bu ne büyük bir şeydi…
Evliydiler, hala daha evli, birbirlerini tanıyor zannediyorlardı ama o an sorsanız dünyadaki tüm insanlar hakkında yorum yapabilirlerdi de karşılarındaki aynı soyadı bölüştükleri kişi hakkında, ne yapacağı konusunda en küçük bir fikirleri yoktu…
Ama ozan bu sefer hazırlıklı gibi görünmeyi kafasına koymuştu… Zehra’ya evlenme teklif ettiği gün kadar nazik olacaktı, sandalyesini çekti, rahat olduğundan emin olunca masanın karşısına oturdu… lüks restaurantlarda alışıldık yemek siparişinden sonra ozan söze girme gereğini hissetti, ezberlenmiş nasılsınlar, daha önceden söylendiği için tekrarı kolay iyiyimler den sonra…
_ne düşünüyorsun? Yani bizim hakkımızda?
_ayrılmayı…
O kadar sert söylemişti ki sanki Zehra kalksa bir bardak suyu yüzüne boca etse o kadar şaşırırdı.
_neden? Bunu aşabileceğimizi düşünmüyor musun?
_hayır
_ama neden? Anlamaya çalışıyorum belki ayrılmakta isteyebilirsin ama seni kızgın, gergin görüyorum ve bunu sebebini merak ediyorum
Zehra’nın iki omzu da yanı anda yukarıya kalktı alabileceği en derin nefesi aldı…
_bak ozan biz kaç yıldır tanışıyoruz?
_7
_kaç yıldır birlikteyiz
_6 buçuk
_kaç yıldır evliyiz?
_3
_ve ben senin bu yönünü senden henüz duyuyorum diye söze başlayınca Zehra ozanın kafasından geçenler ama bunu açıklaması çok zor’u ona ne şekilde anlatacağıydı. Bir taraftan Zehra’yı dinleyip bir taraftan savunmasını yazıyordu beyninde…
_ve ben senin bu yönünü henüz duyuyorum, senden yani, benimle yeni yeni paylaştın, bu paylaşıma gidemememizin dışında birbirimize ne kadar uzak olduğumuzu gördüm, belki tatil planlarımızı beraber yapıyoruz , belki beraber yiyip,içip, aynı oksijeni tüketiyoruz ama benim sana, seninde bana en son ne hissediyorsun diye sorduğumuzu hatırlamıyorum. Aynı zamanda uzağız artık ozan,hem de çok uzak…
_Bunu aşabiliriz Zehra. Belki de her ilişkide olan iniş çıkışlardır bunlar, dikkat ederiz hareketlerimize…
_dikkat ederiz diyorsun yani ozan öyle mi, yani birbirimizin rakında olmaya, ne hissettiğini anlamaya?
_evet çalışırız hem de çok…
_ben ne zaman evden ayrıldım ozan?
_13_14 gün önce
_13_14 öyle mi?
_evet neden güldün ki?
_kesin bilmiyorsun yani?
_......(masadaki şık tabağın kenarındaki şekillere takıldı ozanın gözleri)
_bak ozan söylemek istemiyordum ama peki… 13_14 gün önce ayrıldım evden, sen beni kaç kez aradın? Nasıl olduğumu ne düşündüğümü veya ne hissettiğimi merak ettin?
_....... ( iğrenç bir duyguydu bu ozan için hiçbir mazoşistin yaşamak istemeyeceği kadar acı bir durum)
Haklısın diyebildi sadece…
Bir süre devam eden sessizlikte bunu affettirmeliyim dedi içinden, bundan sonra 2 günde bir aramalıyım, dedi… dediği anda Zehra’nın tam olarak neyi anlatmak istediğini anladı…
Üniversitedeyken gecenin üçünde son cebindeki para ile kontörcü arayan ozan yoktu artık…
Hem arasa ne olacaktı ki…
Sipariş üzerine aramak olacaktı…
Zehra bundan mutlu olur muydu?
HAYIR
Seni anlıyorum Zehra diyebildi sadece,
_umarım ozan, umarım…bunlar tek kalemde anlatılıp anlaşılabilecek şeyler, dahası da var hem ben sadist değilim, bu içindekilerle ölene dek yaşayabilirsin, yani istediklerinin hiçbir zaman olmama ihtimali çok yüksek, öyle olunca bende çok üzülürüm, beni aldatman mı daha iyi olur aldatmaman mı diye düşünmek istemiyorum ozan, içindekileri yaşama isteğinin önünde durmak istemiyorum, beni aldattın mı bilmiyorum ama aldatınca ki vicdan azabını yaşamanı istemiyorum…
Bu durumda ozanın yerinde olsaydınız ne yapardınız?
Vazgeçmeye çalışmak? Peki neden? İçindekilerden mi? Zehra dan mı? Hem tahmin etmediği yerden vurulmuştu ozan özel bir sebep bekliyordu karşısında…. çok daha genel bir resmin önünde durmuş aptalca izliyor gibiydi şimdi…
Zehra kocasının bu durumunu görmüş olacak ki sözlerine devam etme gereği duydu
_sadece sende de değil, bende de hata vardır elbette, bu güne geldiysek beraber geldik, ama hak verirsin ki insanın kendine dönüp bakması uzun zaman gerektiren bir şey…
Ozan hak vermişti…
İşte bu yüzden ozan, işte bu yüzden ayrılalım diyorum, sana da bana da ilişkimize de saygıya dönüşen sevgimize de gerçekten yazık olmasın, yoksa o zamanla saygının yerini yeni bir şeyin alıp da katlanmaya dönüşen saygımızın olmasını istemiyorum…
Ozan sessiz sadece bekliyordu…
Devam etti ve bitirdi Zehra gün gelip de tekrar beraber olursak bunların sağlam kalmasını istiyorum ozan…
Kendini o kadar kötü hissediyordu ki ozan tm bunların suçunu kendinde görüyordu o an sadece
_peki… diyebildi …
Beni kategorize etme
Benle oynama
Yaftayı yapıştırıp
Bana isim koyma... 😉

yo yo yo hikaye devam ederse ne olacağını henüz bende bilmiyorum, kaldı ki ozan bilecek de...
sormak istediğim hikaye sizce devam etmeli mi?
ayrıca teşekkür ederim LASY SADE sorumdaki ifade muğlaklığının zincirleme yanlış anlaşılmasına engel olduğunuz için....
Beni kategorize etme
Benle oynama
Yaftayı yapıştırıp
Bana isim koyma... 😉
d ve s harflerini yan yana klavyeme koyan zihniyet, kulaklarınızı çınlatıyorum, ayrıca bi türlü alışkanlık edinemedim göndermeden önce msj'ı ön izlemeyle kontrol etmeyi. özür dilerim LADY SADE... düzeltirmisiniz msjımı? umarım bilinçli yapılmış bir hareket olarak algılamazsınız 🙁
üzgünüm
Beni kategorize etme
Benle oynama
Yaftayı yapıştırıp
Bana isim koyma... 😉
Bu hikayemi desem düşünülenlerin klavyeye yansıması mı yoksa bir çok hayatın acaba anlatsam mı diyerek hareket edişinin sonundaki gerçek mi.
Bence örnek teşkil edecek keyifli bir yazı. İçinde gerçeklik barındıran ama bire o kadarda çözümlere vesile olabilecek bir yapıt.
Bence devam etmeli vardığı ya da varacağı nokta olabilitesi yüksek bir paylaşım. Ama kesinlikle devam etmeli elbette yazanı sıkıştırıp yormadığı sürece
S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!

- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler