Ders
Heyacanla anlatıyor.Ona verdiğim bu konuşma hakkı aklını başından aldı,kendini önemseme,dinliyor olmamın verdiği baş dönmesi.
-Biraz daha devam et sefil yaratık,tasmanın zincirini serbest bıraktığım kadar özgürsün….
İkinci sigaramı yaktım.Ne kadar gereksiz ayrıntılara giriyor,oturuşunda bile bir dikleşme başladı şimdiden.Arada sorular sormam iştahını arttırıyor ve konuşma iştahı arttıkça gevşiyor.
-değerin sana verdiğimden fazlası değil,konuş konuşabildiğin kadar…
Biramı şişeden içiyorum hala öğrenemedi fırtına öncesi bardaksız şişeden içtiğimi.Konu dağıldıkça toplayıp sorularla konuya odaklanmasını sağlıyorum.İkinci sigaramın izmaritide küllükte.
-nekadar yatkınsın sana sunulanı sömürmeye….
Üçüncü sigarayı yaktım sabırsızlanıyorum ama sakin ve sabırlı olmalıyım.Mimiklerime göre konuyu genişletip detaylandırıyor.Başarılarını anlatmak oturuşunu iyice rahatlattı.Kültablasının yerini değiştirdim,hala tepkisiz ve konuşmaya devam ediyor.
Üçüncü izmaritte küllükte.Hayal kırıklığı yaşıyorum ama beklediğim bu değilmiydi zaten.Ağzımın içi zehir gibi bir yudum daha bira ve peşinden dördüncü sigara
-bana verdiğin bu acılığın bedeli daha acı olacak…..
Tamamen koptu benden,arkasına yaslandı konudan konuya sıçrıyor susmamak için.Artık soru sormuyorum,derin sessizlikteyim.Sessizliğimi ilgimin dağıtmasına yorup ilginç konular seçmeye çalışıyor.Şaşkınlık var gözlerinde,ona bu kadar konuşma izni vermemi sorgulayor belli.Sigarayı hızlı nefeslerle içiyorum son iki nefes kaldı.Oturuşumu dikleştiriyorum,hemen dikleşti oda.Dördüncü sigaramı söndürüyorum küllüğe
_Kalk soyun !
Yaydan fırlamış ok gibi sıçrıyor,sanki bir anda bedenine buz deymiş gibi,ayağa kalkıyorum bira şişesi hala elimde,kutuya yaklaşıp kalın ipi alıyorum.Biliyor artık bağlanacak,dizlerinin üzerinde başı önde emrimi bekliyor.
_yüzükoyun uzan!
Öğreniyor artık onu sessiz istediğim zamanları.Bileklerini arkadan bağlamaya başlıyorum,rock bir şeyler çalıyor canımı sıktı ama ipi bırakıp müzikle ilgilenmek işime gelmiyor.Sabırsızım ama ağır ağır bağlıyorum.Avını yemeye hazırlanın bir avcıyım en mükemmel lokma için sabır gerekli.Ayak bileklerini birleştiriyorum,ellerindendan daha sıkı bağlamalıyım,çıkacak izler kusursuz olmalı.Bacaklarını arkaya doğru 90derece kaldırıp ellerindeki iple sabitliyorum.Ayak başparmaklarında şimdi sıra,heyecanlandım,ince iple başparmakları paralel bağlı.Bir adım geri çekiliyorum kusursuz bir görüntü için dizlerini birşeltiriyorum.Oda heyecanlandı,ensesi kıpkırmızı,tasmayı çıkartmalıyım yırtacak boynunu.Tasmayı çıakrtıp siyah fuları başına kapttım,şimdi müziği kısabilirim.Parkenin üzerinde dolaşıyorum.Topuk seslerim ona yaklaştıkça kolları titriyor,şimdiden kızarmaya başladı elleri.
Başını açtım,Çizmemin topuğu dudaklarına yakın,şaşkın ne yapması gerektiğini bilmez durumda,dudaklarını topuğa yaklaştırıyor geri çekiyorum.
-hayır o kadar şanslı değilsin it…..
Eğilip elimdekini burnuna dayıyorum.Acı ve şaşkınlık var gözlerinde tüm bedeni titredi,anladı.
-Sana kültablamda iki taneden fazla izmarit sevmediğimi söylemedimmi ?!
Pişmanlığının kokusunu alıyorum,bu korkudan değil.Bana hizmetinde kusur işledi,kendine yediremiyor.gözlerini kapatıyor.
-dediniz Sahibem,özür dilerim !
-özür sadece kelimedir…hatanın cezasını çekmek zorundasın!
Artık korkuyor,cezayı tahmin edemedi,balık gibi ağzını açıp kapatıyor.Artık öğrendi dudaktan çıkan af sözcüklerinin onu affetmem için gereksiz bir çaba olduğunu.Omuzları düştü kendini kaderine bırakıyor.
-kaç izmerit var burada!
-Dört Sahibem!
Cezanın dörtle ilgili olduğu ,sayı belli ama ne olabileceğini düşünemiyor,yüzünden pişmanlığı,korkuyu,merakı okuyabiliyorum.Korkusunun kokusunu alıyorum.Elimdeki gül dalı ile çizmem vuruyorum.kendini tamamen bıraktı,elleri morarmak üzere,bedeni sanki bir anda pelteye döndü.
-Ağzını bağlacakmıyım,yoksa istediğim gibi sessiz duracakmısın!
Ağzını bağlamayı sevmediğimi biliyor.kendi iradesiyle kendine hakim olmasını sevdiğimi biliyor.
-Hayır Sahibem!
-cezanı her çekişinde ‘’Teşekkür ederim Hanımım ‘’diyeceksin!
Bu rutini ezberledi artık,kendi ile savaşıyor,bağırmadan durabilmeye odaklandı tüm bedeni gerildi.
-Emredersiniz Sahibem!
Sağ yanına geçiyorum,başı sola dönük gözleri sımsıkı kapalı dudaklarını kenetledi,bekliyor.
İlk darbe,tüm bedeni kasıldı başı neredeyse tabanlarına değecek.üç dört saniye öylece kalakalıyor ve inerken
-Teşekkür ederim Hanımım!
Araladığı dudaklarının arasından zorla çıkıyor.ağzını açmaya korkuyor bağırmaktan endişeli.Tabanına vurduğum yer anında morardı,sevmiyorum bu lanet morlukları.Etrafında dolaşıyorum.Topuklarını hareket ettirmeye çalışıyor.Morluğu elimle okşuyorum,ayakları buz gibi,sağ eli biraz daha fazla kızarmış dokunuyorum soğumaya başlamış.
İkinci darbe,bedeni arkaya doğru ikiye katlanıyor.
_Teşekkür ederim Hanımım!
Üçüncü darbe.Başını omzuna doğru saklamaya çalışıyor,tabanlarında üç darbenin izleri,ses çıkartamıyor.
-Seni duymuyorum!
İnler gibi çıkıyor sesi
-teşekkür ederim Hanımım!
Baş ucuna oturuyorum çenesini tutup
-Seni ceza için acıttığımda memnun olmuyorum.zevk için dövdüğümde memnun ediyorsun beni!
Pişmanlığı katlandı,hata yaptığına değil beni memnun edemediğine pişman.
Son darbe,acısı umurunda değil ruhu daha büyük acı içinde hissediyorum.
-teşekkür ederim Hanımım!
Ses tonundan yıkılmışlığı belli.makasla ipleri kesiyorum,hala bağlı gibi kalıyor bedeni.Yüzüne bakıyorum gözlerime bakamıyor utançtan.
-Beni hayal kırıklığına uğrattın………………………………..
Yorumlayışınız ve anlatımınıza sağlık ALEDA Hanım sizin hikayelerinizi özlemişisiz. Yeniden bu keyfi yakalamak güzel teşekkürler.
S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!

özür sadece kelimedir…hatanın cezasını çekmek zorundasın!
ne güzel bir yaklaşım.
Teşekkür ederim Masternick
Kelimeler öğreniliyor ve futusuzca dağıtılıyor gibi hissediyorum.Anlamları duygularda değil sadece sözlüklerle sınırlı kalıyor.özür dilemek,seni seviyorum demek sadece alışılmış dil hareketlerinden öteye gidemiyor bazen...

Özür dilemeyi küçülme,teşekkür etmeyi samimiyetsizlik yada gereksizlik, seni seviyorum'u da sakız gibi görünce aslında insani degerlerimizi kaybediyoruz.
Başlıgınızı amacından saptırmak istemiyorum....siz degindiğiniz için küçük bir dokundurma yapmak geldi içimden...
Özür dileyebilmek erdemdir ama sürekli özürlük duruma düşmek aptalıktır der ve susarım efemmmmm ..sözüm meclisten dışarı !!
Özür dilemeyi küçülme,teşekkür etmeyi samimiyetsizlik yada gereksizlik, seni seviyorum'u da sakız gibi görünce aslında insani degerlerimizi kaybediyoruz.
Başlıgınızı amacından saptırmak istemiyorum....siz degindiğiniz için küçük bir dokundurma yapmak geldi içimden...
Özür dileyebilmek erdemdir ama sürekli özürlük duruma düşmek aptalıktır der ve susarım efemmmmm ..sözüm meclisten dışarı !!
Konudan sapmaz hatta hoşuma gider LADY SADE:)
Kelimelerin anlamlarını ve söyleniş şeklini elbette önemsiyorum ama bazı durumlarda alışılagelmiş kullanımları sevmiyorum:)
Sevdiğini,üzüldüğünü,kızdığını sık sık dile getiren bir insan olarak,özellikle sevgi sözcüklerini elibol kullanmayı severim ve bol bol kullanılmasını isterim.Ama sizde bilirsiniz bazı durumlarda,özellikle eğitimin başlarında kelimelerden fazlasına ihtiyaç duyuluyor ve bazı izler kelimelerden daha çok derin çizgiler bırakıyor insan ryhunda

özellikle kanca izleri
sevgiyi dile getirebilmek bu konuda bonkör olabilmek kadar güce sahip olmak....ahhh sevgisiz bir dünyada ne büyük meziyetler olur oldu bunlar
kesin kanca şart bu alemeeee
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 1 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler