Shop
bir fetişistin gunl...
 
Bildirimler
Tümünü temizle

bir fetişistin gunluğu

6 Gönderiler
4 Üyeler
0 Reactions
446 Görüntüleme
(@flato)
Gönderiler: 26
Canıyla Üye
Konu başlatıcı
 

(Bu hikaye yaşanmış olaylardan meydana gelmiştir fakat kişiler ve kurumlar tamamen hayalidir.)

yıl: 19.02.1998 saat akşam 18:30 suları... yer: bakırkoyde bir internet cafe ...

Haytının ergenlik çağından baslıyarak bu yana gelişerek surdurduğu tum zamanlarında beyin hucrelerinden ilkleri zaaf daha soraları çok erken yasta adının fetiş olduğunu öğrendiği bi an eksik olmayan durumunu tek paylaşabildiği yerdi baran'ın bu internet cafe ....masalar birbirinden setler halinde ayrılmıştı ve herkesin ekranı kendine özeldi ... O zamanlar istanbulda bu tip özelliğe sahip cafe bulabilmek zordu genelde aleni ortamlar olduğu için bu tip paylaşımlar yapmak zor oluyodu her an deşifre olma kaygısıda var tabi ... Baran önce bi kaç özel serverda açılan o zamanlar çok moda olan caht odalarını ardındanda daha soraları surumu yukselip hazır yazılımlar marifetiyle gunumuzdeki gibi forum haline gelen gruplara göz attı çok tanınan bir karakter değildi kullandığı nıck bile dikkat cekmiyecek bir nıckti "Tio" daha sonra buradaki konuları yazısmaları bi sure izleyip yine o zamanların hit sitelerinden olan aragorn's ve muadili sitelere girdi sıradan bir faliyetti bu aynı zamandada farkını hissettiği ve hislerini tatmin edebildiği dakikalardı o zamanların imkanları bu kadardı ve baranda henuz 18 yasındaydı ...

Liseden alışkındı aslında lisede öyle yada böyle ilişkisi olduğu butun kız arkadasları ya bu duruma farkına varmadan alışır yada zaten derin ilişkide ise aleni bi sekilde öğrenip kabullenirdi ki aslında bu buyuk sanstı daha soradan kendisi ile aynı kaderi paylaşanların yasadıklarını duyunca ne kadar sanslı olduğunu anlayacaktı baran.

Garip deneyimlerden baska hiç bir seyi yoktu yapabileceği birde internet denen mucizevi olay vardı bu resmen bir fetişistin eksik tarafını dolduran seydi o gunlerde ...

Baran bir taraftan yeni eklentileri incelerken telefon caldı,arayan ankaradan yine o zamanlar mesur telefondan tanışılarak edinilen ilişkisi gaye idi...Okul bittiğinden beridir kimseyle beraber değildi zaten calışıyordu bir taraftan eskisi kadar zamanıda yoktu telefon ilişkisi tam ona göreydi gunde bir kaç sefer birbirini hiç görmemiş iki insan normal telefon konuşmasından biraz uzun olmak kaydıyla arardı iki tarafta hayali olduğu için ortada reel bir görusme olmadığı için iki tarafta birbirine deli gibi aşık modunda olurdu ..Baran zaten o yıllarda gerçek bir aşk çocuğuydu evet çocuktu ama duyguları çok olgundu baran'ın gaye herzamanki gibi naber askım bu gun beni hiç aramadın sen gibi bir cumleyle girdi konuşmaya... aşağı yukarı bu ilişki 3 4 aydır devam etmekteydi ve derinleştikçe baran bi takım konuları nasıl açığa kavuşturacağını dusunmekteydi yine kafasında şimsekler caktı bi an sustu durust olmak zorundaydı yani o zamanlar öyle dusunuyodu durust olmalıydı karsısındaki insana inanmıştı hislerinede inanmıştı hatta varlığınada inanmıştı o gunlerde ankaraya gidebilmesine imkan yoktu gayeninde istanbula gelmesi imkansızdı kısa bi görusmeden sonra seni seviyorum sözleriyle kapandı telefon ama bi acayiplik vardı gaye hiç olmadığı kadar derin davranıyordu barana bunu hiç yapmazdı normalde.. baran acaba konuşmalarımdan bazı seyler dikkatinimi cekti diye dusundu ..Bi an önce sölemeliyim dedi fetişist olduğumu ona.. ortalama bir saat daha cafede durdu ve kalktı eve gitmeliydi ama hava dehset yağmurluydu hemen karsı taraftaki bir taksiye attı kendini bi çırpıda eve giderken bir daha gayeyi aradı ama gaye teli açmıyordu musait değil heralde dedi ve eve geldi oturduğu apartmanda yandaki kapı komsunun kızının ayakkabılarına bi göz gezidirdikten sonra eve girdi o ayakabıların sahibi olan komsu kızı baran'ın ilk ayak fantazisiydi gulçin'in bunu hayatı boyunca bilmeyecek olusunu baran kendine durustluğune yediremiyodu ama duygularına ve hazlarınada engel olamıyordu...gulçin elinde yetiştiği gulten teyzenin kızıydı abisi ise arkadasıydı en çokta bu ağrına gitsede yinede engel olamıyordu ....

Oysa ki hayatının bundan sonrasında öyle seyler yasıyacak ve görecekti ki hem bi taraftan hayatı öğrenicek hem bi taraftan bu görduğu hayatı kendine uyarlıyacaktı baran ..kurallara göre oynamayı dunyanın duzenini insanların yuzunu ve astarını herseyi ve herseyi yer yer çok merhametli yer yer ise çok acımasız öğrenicekti ....

(bir insan ya melektir ya şeytan tercih gunu geldiğinde ise insanın o tercihi yapmak için tek bir sansı vardır..)

(hikaye bayram boyunca devam edecektir bir kaç bolum halinde birinci bölumun sonu ..)

(her bölumun sonunu bana ait bir sözle bitecek yukarıdaki kırmızı yazılmış söz gibi..)

saygılar...

i'm not slave...

foot fetish specialist...

design by flato...

 
Gönderildi : 29 Eylül 2008 22:53
(@flato)
Gönderiler: 26
Canıyla Üye
Konu başlatıcı
 

(ikinci bölum)

O sabah baran herzamanki saatinde işe gitmek için evden çıktı her sabah olduğu gibi o sanahta kafasını toparlamaya calışarak kendini işine hazırlıyordu ... Baran dısardan bakılınca çok masum görunen bir iş sahibiydi ama işin iç yuzu öyle değildi helede bir fetişist için ..Baran bir ayakkabı tasarım atolyesinde unlu bir firmanın sezon tasarımlarının alt yapısını hazırlıyodu o yıllarda daha sonraları kendine göre iyi bir tasarımcı(modelci) olacaktı fakat o yıllarda henuz çırak sayılırdı gerçi fuar ve satış alt yapısı vardı ama imalat alanında henuz yeniydi... yazlık fuara bir hafta kalmış modeller son kontrolelerinden sonra tek tek ayakta denenecekti o gun yani bu şu demekti baran buram buram terler dökucekti yalvar yakar kullandırdığı mazemelerden meydana gelen guncel fantazi kalıplar uzerine lalelideki tezgahtar kızların deneyerek (modelcilerin) tasarım ustalarının hem ayakkabıyı ayakta incelemesini hemde giydirim hakkında o kızlardan fikir almasını izlemek demekti ki her fetişist aynı teri dökerdi...iş yerine vardığında saat 9:30 sıralarıydı henuz kimse gelmemişti ocaktan bir çay alıp gayeye herzamanki gibi gunaydın mesajını attı baran uyandığı zaman görurdu gaye bunu direk geri dönerdi ...saat 10:30 gibi modelleri bir kez daha gözden gecirip tezgahtarları cağırdılar o gun baran için gecen ter dakikaların ardından şimdi sıra tebrikleri kabul etmeye gelmişti... bu sektorde unlu isimleri çalışıyolardı hasan yeşil (rahmetli) kemal tanca (ki piaysa onu kemal amca olarak bilir)pazarlamacılarıyla birlikte atolyede yerlerini almışlardı sectikleri kalıpların uzerine çıkarılan modellerden satabileceklerini ayıracak beğenmediklerini bırakacaklardı buda bir kaç saat surdu saat 14:30 olmuştu o gun yoğun gectiği için baranda farkına varamıştı ama bi anormallik vardı gaye henuz ne mesaj atmış nede aramıştı baran gayeyi artadı fakat anormal sekilde telide kapalıydı bu tanıştıklarından beri ilk defa oluyodu merak etti ama çokta takmadı bu durumu heralde musait olmadığı bir durum söz konusu yada baska bişe ldu diye dusundu aynı gun işten çıkar çıkmaz gayeyi aradı eve gidene kadar mutlaka beklemesini onunla konuşacağı çok önemli bir sey olduğu söliyecekti fakat gayenin telefonu calmasına rağmen bi turlu açılmıyodu buda ilk defa oluyodu ki bu baranı endişelendirdi tekrar denedi eve gidene tekrar tekrar tekrar ama cevap yoktu eve geldi yemek yemeden bir sigara yaktı neler olduğunu anlamaya calıştı o esnada iki cumlelik bir mesajla herseyi anladı "beni bir daha arama" sasırdı önce daha sonra o zamanki duygularıyla acaba neden? ben ne yaptım? gibi dusundu ki bu basık ezik duyguyu ilk defa yasıyordu hemen telefona sarıldı gayeyi aradı gaye bu sefer telefonu açtı neler oluyor diye sordu baran gaye sanki hiç bişe olmamış gibi rahat bir o kadarda soğuk kanlı bir ses tonuyla bak baran ben yaklaşık 1,5 aydır burada birisiyle beraberim ve artık senle görusmek istemiyorum beni bir daha arama dedi baran dondu kaldı söliyecek bişe bulamadı zoraki bi sekilde sadece "peki tamam" diyebilmişti ki o iki cumle ahiret sorusuna yanıt verir kadar zor çıkabilmişti ağzından ..içini birden bire bi kasvet kapladı sanki çok yakın birini kaybetmişti sanki hayatının akışı değişmişti iki cumleyle... işin aslı ise aldatılmıştı kullanılmıştı ve hiç acınmadan bir kenara atılmıştı bunu anlaması çok kısa zamanını aldı yetişme tarzıda guclu ol ayakta kal gardını dusurme uzerine aşılandığından olsa gerek hiç kimseye hiç bir sey belli etmedi ama bu çok ağır olmuştu daha öncede bir çok ilişki yasamıstı ama bazıları çocukça hayallerden bazıları ise karsılıklı alışverişlerden ibaretti fakat bu farklıydı farkında olmadan kapılmıştı gayeye ve bu konuda hayattaki ilk ve en ağır darbesini yemişti o gune kadar dusunduğu butun hayaller yalan olmuş butun duyguları allak bullak olmuştu içinde ilk defa o zaman hissetti gaddarlığı ve acıyı aynı anda .. gerçi gaddar bir ruha sahipti ama bunu bu gune kadar bu kadar açığa çıkmış halde hiç yasamamıştı sanki gayeye karsı değil topyekun hayata karsı bir savas açma isteği vardı içinde saldırmalıydı ve bunun hesabını hayata sormalıydı neden haketmişti bunu sebebi olmalıydı ....

O dönemi bir sekilde içine bastıran baran gayenin uzerine kendi ortamından bir kaç kişiyle reel anlamda birlikte oldu hatta bir tanesine en derini olan fetişizme kadar açıldı yadırganmadan herzamanki gibi istediğinide aldı fakat nedense bir terslik vardı tatmin olmamıştı yani bu onu tatmin etmemişti hersey çok sıradandı ve kontrol hala onda değildi bir eksik vardı ....

İşte baran bu çelişkilerle beyin hucrelerini yerken asıl hikaye basladı....

insan hayatı guzel olan herşeyi tuketmekten ibarettir..

saygılar...

i'm not slave...

foot fetish specialist...

design by flato...

 
Gönderildi : 1 Ekim 2008 04:57
(@flato)
Gönderiler: 26
Canıyla Üye
Konu başlatıcı
 

(üçüncü bölüm)

Kasvetin uzerinden iki berbat yıl geçer ve milenyum (03.07.2000) bu evrede baranın uzerindende tırlar gecer.... içinde ukte tasımaya alışan baran artık hayata daha ciddi ve acımasız bakar nelermi olur ..? ..:))

Ve hafta sonu gelmişti baran biraz stres atmak için herzamanki gibi bi kaç arkadaşıyla beraber fırlama trafikler içine girmişti kendini aşar biçimde kısa surede ortamı dahil herseyiyle baska bi insan haline gelmişti baran her yol mubahtır'a kenini alıştırmıştı ailevi durumuda buna musaitti yani free bi adamdı artık ciddi birde ilişkisi vardı "elif" elif öss basarısızlığının ardından kendini alemlere atmış annesi babası ayrı surekli ailevi problemler yasayan bir kızdı rahattı bir sure isveçte yasamıstı ve dunyaya bakışı tam baranın arayıpta bulamadığı cinstendi fetişizm açısından bakılınca ise eğilimi vardı ve "sub" bir karaktere sahipti kendini adamayı seviyordu baran ilk defa o zaman kendi tercihi pedikur modellerini uygulama sansıda yakalamıştı bu çok heyecan vericiydi yani ne hayal ediyosanız o hafta muhakkak olurdu mesela frenç çok severdi elif ve baran ilk defa o zaman frenç'in kendisini en çok tahrik eden pedikur modeli olduğunu anlamıştı ...baran o hafta telefon trafiklerinin ardından planını çizmişti elifin o gece erken evde olması gerekiyodu ertesi gun elifin annesi isveçe gidiyordu ve sabah çok erken bir saatte onu yolcu etmeliydi...
Elifin en samimi arkadası pınar ne zamandan beri belli etmeden barana kafayı takmış haldeydi club'e girdikleri anda gözunu barana dikiyor dans ederken bilinçli sekilde sıradan tahrik hareketleri yapıyordu ama barnın asıl aklını alansa pınarın ayaklarıydı 37 numara çok bakımlı ve guzeldiler... sade halleri bile bir fetişisti delirticek kadar guzeldi fakat bir sorun vardı baran elifle beraberdi ve sevdiği bir arkadasıda beraber olmasa bile pınara karsı doluydu bunlarıda dusunmek zorundaydı baran fakat nedendir bilinmez elif umrunda değildi baranın konu pınar olduğu zaman sadece tek içerlediği konu "mert"in pınara olan hisleriydi ve çözumu ara sıra onlarla takılan ama surekli yanlarında olmayan bir kişide buldu "lale" lale tutucu bir ailenin kızıydı çok saftı bu aslında baranın çok hoşuna gidiyordu bu saflık... içinden işte tek oynıyamıyacağım insan demişti bir kaç sefer lale için... eh mertte duygusal bir çocuktu az samimiyetle tav edemeyecek kimse yoktu mert'i baran çozumu lale ile mert'i bir araya getirmekte bulmuş fakat bu fırsatı bir turlu yakalıyamamıştı ama aklının bi kenarınada yazmıştı bunu acelesi yoktu pınar zaten elinin altındaydı onu hiç terslememiş tam aksine öyle bi yaklaşmıştı ki dehset bir gizem havası yaratmıştı pınarın uzerinde... sadece arkadastılar fakat pınar baranı kesfetmek için resmen kendini adarcasına bir hırs yapmıştı ....

Baran herzamanki gibi bakırkoy tren istasyonun arkasında arkadaslrıyla buluştu elif trip yapıyordu gec kalmıştı baran ... kuru bir merahabadan sora baran mert'e saat 9:30 "patlat fitilide yapıştıralım dedi" yapıştırdılar Grin arkasından 3'er 5'er bira derken mekan "inter bar" dı o zamanlar bakırkoyde hit bir mekandı zaten kendi cevrelerinin olduğu iki mekandan biriydi diğeri ise under diye bi mekandı genelde lise öğrencileri takılırdı baran oraya tek gitmeyi tercih ederdi genellikle cunku çok macera arıyan olurdu orada eh baranda artık şişe cevirmece ustasıdı ve öğrenci tayfasıyla en fazla şişe ceviriliyordu ..:D

Club'e girdiklerinde hınca hınç doluydu içerisi hemen kendi tanıdıklarıyla koalisyon içine girdiler iki masa yapıldı hersey aynıydı buda sıkmaya baslamıştı baranı elif baranın yanında oturuyor pınar ise dans ediyordu mert ise pur dikkat pınarı izlemekteydi bu esnada baranın gözude pınarın ayaklarındaydı sanki dalmış bi şeyler dusunur gibi pınarın ayaklarına bakıyordu elif durumdan supelenmedi içerdeki diğer arkadaslarıyla çoktan kulak dedikodusuna girmişti bile (kim kimle yatmış kim kimin için öluyomuş yada mekanda kalın kim varmış gibi dedikodular) baran bi an pınarı ayakları çıplak dans ederken hayal etti urperdi ve içinden mert beni affet dedi... kendini aksine zorlasada o gece bu iş bitecekti daha fazla bekleyemiyordu baran... ne lale ile mert'in bir araya gelme projesi nede baska bir sey kalmamıştı aklında sadece pınara odaklanmıştı o zamanların meşhur grup dansları yapıldı içkinin dozunun kaçtığı dakikalar geldi cattı elif telefonunu çıkardı saate baktı 24:45 sıralarıydı barmenle sohpet eden baranın yanına geldi ben kaçar aşkım dedi... baran elifi elinden kaptı seri bir sekilde club'ten çıkardı meydandan bir taksiye bindirdi eve gidince mesaj atmasını tembihleyip geri döndu diğer erken gitmek zorunda olanlarda kalkmıştılar ortam sakinleşmiş muzık ise dahada hızlanmıştı.. baran mert'e baktı göz kırptı mert pınar ile dans ediyordu pınarı suzdu gulumsiyerek... pınar saclarını eliyle havaya kaldırmış ayak parmaklarının ucunda sanki bir kuğu gibi dans ediyordu... yanına o zamanların tabiriyle iki ekuri bulup dansı gruba cevirdi baran... ee pınardan beklediği harekleride aldı... dansın sonunda mert'e baktı sonunu beklemeden bar tarafına gecmişti izliyordu.. dans bittiğinde baran pınarı belinden kavradı sırtı mert'e donuk vaziyette bir direğin kenarına dayadı kulağına eğildi benmi zorum senmi dedi sora sanki olmaz der gibi kafasını sağa sola salladı o esnada mert geldi pınar mert'in durumunu anlamış olucak ki mert'in boynuna sarıldı kulağına bi şeyler söledi mert bi kahkaha patlattı o atesli dakikayı el birliğiyle mert'i rencide etmeden atlatmışlardı.. masaya gecerken pınar barana öyle bir baktı sanki beni burdan al der gibi bir bakıştı.. bir kaç sarhoş geyiğinin ardından mekandan çıktılar pınar bakırkoyde oturuyordu mert ise bahcelievlerde... baran sigara almak için yan taraftaki sabahçı tekele gitti bir taraftanda bu gecenin finalini nasıl lehine cevirebileceğini dusunuyordu o esnada telefonuna baktı elif 4 tane mesaj atmıştı ve son mesajı bu gece guzel eğlen ben yatıyorum iyi gecelerdi baran eyvah dedi içinden bu bir hafta elifin cenesini cekmek demekti işin ilginci ise pınarı arzulamasına rağmen eliften vaz gecemiyordu elifte onu bağlayan çok önemli br sey vardı.. hemen elife askım eve gidiyorum yeni çıktık duymadım çok ses vardı gibisinden bir mesaj atıp tekele girdi tekelde kendinden hariç iki kişi vardı ve aralarında o akşam hangisin hangisini eve bırakacağını tartışıyolardı.. baran bir anda ne yapacağını bulmuştu seri bir sekilde sigara alıp geri döndu.. mert, baranın tanımadığı bir kişi ve pınar baranı bekliyordu gelir gelmez aç olan varmı çorbaya kaçalım dedi mert çorba sevmezdi direk ben aç değilim yorgunum dedi pınar durumu sanki anlamış gibi baranın gözunun içine bakıyordu baran hemen o zaman seni bırakalım bizde bir çorba içer kaçarız dedi tanımadığı kişi barana dönup bende araba var mert'i ben bırakacağım isterseniz sizide bırakayım dedi baran gerek yok pınarın evi yakın çorbadan sora ben onu evine bırakıp gecerim siz kaçın dedi o sekilde anlaştılar kısa bir iyi sabahlar sohpetinden sonra baran ve pınar basbasa kalmıştı pınarın evine doğru yurumeye basladılar pınarın ilk sözu ayaklarım ağrıyo olmuştu ki baran resmen irkildi henuz arkadastılar birbirlerine hissettirmeden ikiside olabildiğince bi seyleri belli etmişti ama yınede ikiside cekiniyordu baran senin sağlam bi masaja ihtiyacın var o zaman dedi,klasik göz kırptı ve elini pınarın beline atıp onu sıkıca kavradı yolun geri kalanını bsaka seylerden konuşmaya calışarak o sekilde yuruduler incirli parkına gelmişlerdi pınarın evine çok yakın bir parktı bu baran bi sigara yaktı parkın tellerine yaslandı pınarın gözlerinin içine bakıp bu geceyi hiç olmamış sayabilecekmiyiz dedi aslında bu lafın karsılığında pınardan dumur bi hareket bekliyordu öyle toparlarım diye dusundu ama pınar hiç bozmadı ben zaten bu geceyi hiç yasamadım ki diye cevap veridği anda baran pınarı dudağından öptu... pınar barana sakayla karışık çok adisin dedi.. baran ise ona masaj istermisin seklinde bir cevap verdi gulerek,kendini tutamıyordu.. pınar dunden razıydı parkın içine gectiler bir banka oturdular pınar ayaklarını baranın kucağına uzattı baran urperdi bir an onu tanıdığı gunden beri aslında bunu hayal ettiğini dusundu pınarın beyaz o zamanların modası cırtlı spor ayakkabılarını ayağından çıkardı ve çoraplarının uzerinden masaj yapaya basladı o sırada pınar birazda alkolun etkisiyle bombayı patlattı "sen aslında fetişistsin olum biliyormusun" dedi barana... baranın kafasından asağı kaynar sular dökulmuştu gunumuzde olsa bunu anlaması normal derdi ama o gunlerde nası olmuştuda hiç kimsenin telaffuz dahi edemediği bir seyi hemde gerçek bir fetişist'e söleyebilmişti pınar ..nası yani dedi baran ..pınar hemen açıkladı sen "ayak fetişistisin" su anda benim ayaklarıma masaj yaparken suratını aynada görmeni isterdim dedi barana ve ekledi sanırım elif sana bunu veremiyo haklımıyım dedi ... baran neye uğradığını sasırmıştı ama bu kadar bombardımanın uzerinede inkar edebilecek bir yanı kalmamıştı soruyla karsılık vermek en mantıklısıydı ona bunu nasıl anladığını sordu baran ..pınar gecen hafta gittiğimiz piknikte benim ayaklarıma nasıl baktığı gördum suratın aynı böleydi gözlerinin içi guluyordu ve yuzunde zıpır bi gulumseme vardı dedi.. soradan dikkat ettiğini surekli elifin ayaklarıyla ilgilendiğini tesbit ettiğini anlattı barana ..baran iyice dumura uğramıştı buda hayatında bir ilkti... ilk defa birine durumu izah etmek için binbir turlu yumuşak geçiş lafla kendini anlatmak zorunda kalmadığı birisi vardı karsında ve o kişi baranın durumunu resmen bir bir didikliyerek çözmuştu ..seninde gizemin buymuş dedi pınar barana ..baran belki laf değişir diye o kadar emin olma dediysede konu kendini belli etmişti bi kere ..tabi tabi dedi pınar ve banka sırt ustu uzandı ayaklarının tekini baranın omzuna koydu ötekinine kucağına baran pınara peki bunun o dediğin sey olduğunu nasıl anladın dedi ..pınar direk okuduğu bir dergide bununla ilgili bir roportajdan bahsetti gecen sene okumuştu bunu ve ilgisini cekmişti etkilemişti böyle bir seyin varlığı onu ..ardından normalde ben ayaklarıma masaj yapılmasından çok hoşlanırım ve senden supeleniyordum ayaklarım ağrımıyordu sadece senin ne tepki vereceğini görmek için öyle söyledim dedi ve ekledi belli etmemek için en buyuk cabayı orda gösterdin dedi pınar ve guldu ... baranın kaçacak yeri kalmamıştı masaja kaldığı yerden devam etti daha bir rahat ve sehvetle ..bir taraftanda anlattı elifle çıkmaya basladıklarında ona bunu kabul ettirmek için neler yaptığını elifin onu ceken en buyuk yanının bu duruma oldukça sıcak bakan yadırgamayan yanı olduğunu aynı zamanda aslında bir verip beş isteyen bir karaktere sahip olmasına rağmen daha itaatkar tavırlarla bunu ört pas ettiğini fakat haricinde karakterden yana çok zıt olduklarını anlattı pınara... pınar yorum yapmadı konu uzerinde direk aynı seyi sana benim verebileceğimi aklından bile geçirmedin demi dedi ... baran tutuldu pınarın ayağına bir öpücuk kondurup bu gece bitmez unutma biz bu geceyi hiç yasamdık dedi.. mert'i dusunuyordu bir taraftan bir taraftanda elif ile artık gönul rahatlığı ile ayrılmanın yollarına bakmalıydı yeteri kadar herseyi yasamıslardı yasayacağı boşluğu tam anlamıyla dolduracak insanda zaten elinin altındaydı artık.... onu incitmeden kendi hazlarını değişik kulvarlara tasımalıydı... pınar artık tam anlamıyla açılmıştı uzun uzun öpüştuler parkta... tam bir duygusal birikimin boşalmasıydı o dakikalar ...parkın yanındaki sitenin otoparkına girdiler beraber... yangın merdiveninin çıkışı musaitti oraya gectiler pınarın ilk hamlesi merdivene oturup ayaklarını baranın ağzına dayamak olmuştu sehvetli bir sevişmeden sonra pınar eve gitti baran tekrar parka döndu oturdu bir sigara yaktı ve kendi kendine yarın yeni bir gun olucak dedi....

Baran artık böyle biriydi ve bu geleceğindeki baranın henuz çekirdeği bile sayılmazdı...

hedefler aynıdır kulvarlar farklı...

saygılar...

i'm not slave...

foot fetish specialist...

design by flato...

 
Gönderildi : 2 Ekim 2008 06:57
(@mephistophelique)
Gönderiler: 1475
BDSM Onursal
 

Smile güzeeeel
özellikle son cümleler

Fazla mütevazilik "hiçliktir."

 
Gönderildi : 3 Ekim 2008 01:36
(@kemal-tr)
Gönderiler: 12
Aktif Üye
 

etkileyici ve güzel bir hikaye olmuş:)

 
Gönderildi : 27 Ekim 2012 20:48
DieHunteR
(@diehunter)
Gönderiler: 14
Canıyla Üye
 

Paylaşım için teşekkürler.

 
Gönderildi : 25 Temmuz 2013 01:56
Paylaş:
BDSM Türkiye

Merhaba

Hoşgeldin

Forumun Yeni Düzenine

Tüm Forumu

AÇMAK İÇİN GİRİŞ YAP

VEYA

ÜCRETSİZ KAYIT OL