Al Başına Belayı - kısa hikaye by domeafavour ......
Arkadaşlar sevgili dostumuz domeafavour un kaleme aldığı bu kısa hikayeyi gönderiyorum.....
On yıllık mutlu bir evliliğiniz var ve eşinizle özellikle cinsel hayatınızda çok mutlu bir beraberlik yaşıyorsunuz. Hatta her ikinizde BDSM’nin sadık birer destekçisisiniz. Eşiniz bir mistress ve sizde onun sadık kölesi olarak mutlu bir ilişki yürütüyorsunuz. İlişkinizde hiçbir sınır yok ve bu durumun keyfini hemen her gün çıkartıyorsunuz.
Bir akşam evinizde misafirleriniz var. Küçük oğlunuz ve onların oğlu içeride oynarken sizde salonda oturuyorsunuz. Birazdan oğlunuz içeriden nereden bulduysa buluyor ve beline taktığı bir strap on’la içeri geliyor. Bakalım neler oluyor:
Çocuk: Baba bu ne?
İçeride ki herkes şaşkın, misafirin hanımı yüzünü kapamış durumda ve siz ne diyeceğinizi bilemiyorsunuz.
Cevat: Ha o mu? Melahat bu ne?
Melahat: Ay ben ne bileyim Cevat.
Cevat: Nereden buldun oğlum onu?
Çocuk: Sizin odadaydı.
Cevat: Saçmalama oğlum ne işi var onun bizim odada? Çıkart bakayım onu belinden.
Çocuk: Hayır ben çok sevdim bunu, yarın okula giderken takıcam.
Melahat: Berk saçmalama onu erkekler takmaz.
Bir anda bütün gözler anneye çevrilir. Anne durumu kurtarmak için iyice saçmalar.
Melahat: Nerede görülmüş erkeklerin strap on taktığı?
Cevat: Melahat sus istersen.
Çocuk: Ben bu straforu çok sevdim.
Melahat: Strap on oğlum strafor değil.
Cevat: Melahat manyak mısın kızım sussana.
Melahat saçmaladığını fark eder
Namık: Cevat bu ne lan?
Cevat: Bende anlamadım valla nereden girmiş bizim eve.
Namık: Sizin evi bilmem ama girdiği yerden zor çıkar bu valla.
Şükran: Namık çok terbiyesizsin.
Namık: Ne oldu yavrum, seni görende hiç böyle bir şey görmedin zanneder.
Şükran: Evet yarısı kadarını gördüm.
Namık: Ne alakası var canım. Niye yarısı olsun? Buna yakındır yani.
Şükran: Yok artık daha neler? Sen git bir gözlerine baktır.
Namık konuyu değiştirir
Namık: Yoksa bu senin mi Cevat?
Cevat: Ne alakası var canım? Melahat bu nereden geldi bizim eve?
Melahat: Haa hatırladım şimdi. Geçen gün çamaşır asıyordum balkonda buldum.
Demek ki üst kattan düşmüş.
Cevat: Tabi ya üst kattan düşmüştür. Kesin üst kattakilerindir.
Namık: Cevat siz en üst katta oturuyorsunuz.
Cevat: Öyle mi? Biz en üst katta mı oturuyoruz?
Namık: Valla biz en üst kattan girdik eve.
Melahat: Ya tamam şimdi hatırladım. Bu bizim temizlikçi Huriye hanımın.
Cevat: Tabi ya tamam bende hatırladım. Bu Huriye hanımın.
Namık: Temizlik yaparken mi takıyor bunu?
Melahat: Ya evet. Bezleri asıyor üstüne, çok rahat oluyormuş.
Şükran: Nasıl yani? Temizlik yaparken bunu beline takıyor, üstüne de bezleri
mi asıyor?
Melahat: Aynen öyle. Alem kadın işte.
Namık: O temizlik yaparken fazla ayak altında dolaşma Cevat.
Cevat: Yok canım ben gündüzleri evde yokum zaten.
Çocuk: Baba ben yarın buna çantamı asıcam.
Cevat: Çıkart çabuk şunu, çocuk oyuncağı değil bu.
Çocuk: Büyük oyuncağımı?
Cevat: Saçmalama şimdi. Ver çabuk annene yerine koysun şunu.
Namık: Ha yeri de var yani evde?
Melahat: Yani lafın gelişi öyle söyledi Cevat. Huriye hanımın eşyalarının olduğu yer
demek istedi.
Namık: Bu Huriye hanımı merak ettim doğrusu.
Cevat: Aman sorma her gün belinde bunla geziyor evin içinde.
Namık: Oğlum niye izin veriyorsunuz? Söyle takmasın. Evde kadın var çocuk var.
Cevat: Evet Melahat söyle takmasın bir daha. Eğer görürsem bir daha bunu belinde
anında çıkartırım işten.
Şükran: Namık şu Huriye hanımı bizde mi alsak?
Namık: Ne alakası var canım? Bizimki de buna yakın.
Şükran: Tamam canım ne kızıyorsun senin ki bu kadar değil diye?
Namık: Niye bu kadar olmasın canım? Hemen hemen bu kadar. Tamam bu kadar
değilse bile Cevatınkinden daha büyük.
Cevat: Hadi oradan lan, asıl benimki daha büyük.
Namık: Ulan geçen gün ölçtüğümüzde hangisi büyük çıktı?
Cevat: Oğlum sen o ölçen karıya ne bakıyorsun, karının gözleri on numaraydı. Yani
nasıl becerdin o karıyı hala anlamış değilim.
Namık: Asıl sen kendininkine bak. Babaannem bile daha gençtir ondan.
Melahat: Cevat ne bu anlattıklarınız?
Şükran: Evet Namık noluyo?
Bizimkiler o an fark ederler kırdıkları potu ama iş işten geçmiştir. O yüzden siz siz
olun ve asla oyuncaklarınızı ortada bırakmayın
puhahahahahahahahahahahaha.straponcular dikkat etsin.öyle sağda solda bırakmasınlar straponları.......ilahi masternick ve ilahi domefavour.akşam akşam güldürdünüz beni......
BEŞİKTAŞ BİR GERİLLANIN HAYATA İTİRAZIDIR.SUSARSA ÇATIŞMA KONUŞURSA SAVAŞ YAZARSA DESTAN SEVERSE DEVRİM OLUR.....
SİNCE 1903

ayyy ayyyyy ayyyyyy domeafavour nerdeydınız daha once ..:) cok guzel olmus ıyı kı fazla yazmıyorsunuz hepımız raflarda tozlanırıdık sanırım sızın yazılarınızdan bızlerın yazıları okunana kadar:)
ellerinize saglık ilgiyle devamını beklıyoruz emınım dıger arkadaslarda hemfikirdir benımle tesekkurler
LADY SADE

Gece gece çok eğlendim, teşekkürler domeafavour...İstenmeyen olaylar için oyuncaklarımızı kilitli bir bölümde saklayalım ya da en iyisi dekor olarak kullanıp kimseyi şüphelendirmeyelim.
a: Aman o strapon mu ne? Geyiğine aldık koyduk işte salona, milletin tepkisini görüp gülüyoruz karı koca !!!
Efendi seçme konusunda özgür olmanız köle olduğunuz gerçeğini değiştirmez(Herbert Marcuse).
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler