Evet aynen böylesini seviyorum. Sade olsun benim olsun Teşekkür ederim

evet, anlıyorum sizin bu başlık altında göndermiş olduğunuz resimlere kıyasla ben biraz daha hayatın içinden kareleri tercih ederim.

Haklısınız fotograflarımız arasında böyle bir çekim farkı olabilir ama gösterdikleri şey aynı emin olun ki. Ben daha çok bilinen forografcıların eserlerini bulmuşum, siz ise doğal olanları. Her ikisine de ihtiyaç var sonuçta öyle değil mi?

tüm gözlerden saklanan kusurlardan, selülitletden, göbeklerden, kırılmış tırnaklardan, silinmiş ojelerden, yarım yamalak topuz yapılmış saçlardan, yalnızca akşamları evde yalnızken giyilen adi t-shirt'lerden, sutyen kopçalarının tende bıraktığı izlerden, yastıkların yüzlere çizdiği haritalardan, beceriksizce soyunan kadınların kopardığı düğmelerden, ayağı sıkan ayakkabıların açtığı yaralardan, alelacele giyilmiş ceketlerin kalkık yakalarından, manşetleri düzgün kıvrılmamış gömleklerden, kilotlardaki çiş lekelerinden, periyot dönemlerinde üste başka alta başka giyilen iç çamaşırlarından, ağda yapılırken kalçaların arasında alınması unutulmuş tüylerden, hayatın içinde başka ne varsa artık hepsinden hoşlanıyorum ben...

Studyolar yerine pencereden vuran ışığın aydınlattığı oturma odalarında çekilmiş resimlerden hoşlanıyorum. Florasanın çiğ ışığının ortaya serdiği kusurlar da iyi tabii Kadrajın içine girmesi istenmeyen sigara tablaları, bir kenara atılmış çoraplar, donlar, sutyenler, yere düşmüş yastıklar...

Dediğiniz gibi her ikisine de gerek var tabii. IM

Fotograf için yorum yaqmayacağım ama
ne istediğini neden zevk aaldığını anlattığım metnin kusursuzdu. Kusurlardan hoşlanan biri olarak ne istediğini neden zevk aldığını kusursuzca anlatabiliyorsun. Çok güzeldi. Teşekkürler. Herşey için.

Kusursuzluk guzel hepımızı ıcıne ceker.Ama kımse kusursuz degıl kı.Hayatı kendı ıcınde var oldugu ıle kabul edıp onlarda keyıf almak belkıde bellı bır yas ve olgunluktan sonra gelıyor.Bırılerıyle bır araya gelındıgınde hepımız elımızden geldıgınce becerbıldıgımızce kendımıze ozen gosterırız yada cogumuz dıyelım.Mısler gıbı kokar jılet gıbı oluruz ne guzel.Ama deger verdıgın kısının gece kolunda uyanırken koltukaltından gelen o vucudunun kokusu,tenın kokusu,nefesındekı hırıltı,belki bırkac gundur uzayan traşlı hali,çamasırına sinen sabun kokusunu bastıran erkeklık yada kadınlık kokusu,ve yukarda anlatılan haller,koltukta bırlıkte sızarken belkı salyaların bırbırının yuzune sızan durumlar,duştan sudan cıkmıs balık halınde birbirini görüp sarılmak,o tazecık sıcak sabun kokusunu paylaşmak.Bazen içinde bulunan o yasanan halin amatorce fotograflanması ıle komık anlar yada kusurlar dahı olsa bu benım,bu bızız,bu bızım en dogal halımız denen anlar.Bazen kölenken bazen EFENDISIYKEN birden en can dostun, en içten sevdan olması anında kım takar kırık tırnagı kım takar dökülmüş ojeyi kim takar birkaçgünlük traşsızlıgı yada kasıklardaki tüyleri.Sonucta onlar bizim selülitli vucutlarımızda çoşan duygularımız..,onlar bizim e halimiz,d halimiz AŞK halimiz....

Selülit dedi yaaaaaa

yasak kelime mi

gibi gibi 😀

Yüzündeki acının izlerini soluğumla sileceğim, diyen sevgilinin, efendinin nefesi biraz tütün, biraz alkol kokacak tabii. Gözlerinde çizgiler, saçında en azından birkaç ak tel olmayan biri işlediğimiz suçtan ötürü bizi gerçekten affedebilir mi? Kusur dediğimiz şeylerin çoğu yaşadıklarımızdan ötürü bize eklenen, sahip olduğumuz yaşam deneyimini gösteren şeyler... Leydimin dediği gibi biraz olgunlaşmak gerekiyor.

diğer konu: selülitleri horgörmeyin mephistophelique. güzellik çağdan çağa değişen bir olgu. yüzyıl öncesinin erotik kadın fotoğraflarına bakmak bile bunu anlamak için yeterli. sizin de bilmediğiniz şey değil ya, gevezeliğimi hoşgörün. etin çalkantısını, kendinden geçmişliğini, kuytuluğunu, selülitleri öven karanlık bir şiir düşlüyorum, sözcüklerle yazılmamış bir şiir...

selülitleri horgörmeyin mephistophelique. güzellik çağdan çağa değişen bir olgu. yüzyıl öncesinin erotik kadın fotoğraflarına bakmak bile bunu anlamak için yeterli. sizin de bilmediğiniz şey değil ya, gevezeliğimi hoşgörün. etin çalkantısını, kendinden geçmişliğini, kuytuluğunu, selülitleri öven karanlık bir şiir düşlüyorum, sözcüklerle yazılmamış bir şiir...

yok ne hor görmesi yanlış anlaşıldı sanırım. üstüne bastınız ayağınızı kaldırım durumu oldu ondan öyle dedim. benim için farklı şeyler vardır önemli olan. sizin dediğiniz benimde daha da önce br şiirimde yazdığım gibi :

Artık sözler beni fısıldamalı,
Eller beni çizmeli boş sayfaya.
Çizgiyle değil harfle bedenleştirmeli beni.
Yoktan var eden birileri olmalı bir yerlerde ...

diyeyim...

https://www.bdsmturk.com//forum/ftopic3131.html

Peki Ben selülitlerin avukatıyım da ondan hassasım bu konuda.

Şiir için teşekkür.

Fotoğrafçı: Marco Antonio Melo
kaynak: flickr.com

http://www.stantrampe.com

Siyah Beyazın dayanılmaz cazibesi hele hele böylesi cici bir hanımda hoş durmuş.Zevkinize ve seçimlerinize hayranım. Teşekkürler.....