Zarif Falaka derken yanılma, yanlış anlama oranı yüksek olduğunu biliyorum. Ama bazı şeylerde insan kafasını yormalı bence...

Simona ile konuşuyorduk ve BDSM üzerine laflıyorduk. Kendisi eğitimli ve dayanıklı köleymiş. Son Efendisini anlatırken gözleri gülüyordu adeta. Hiç falakaya çekildi mi diye sordum kendisine. Hayır dedi ve konuyu merak etti. İnceliklerine kadar anlattım ve kendisi çok etkinlenmişti. Bende ona bir öneride bulundum. Dedim ki BDSM seansı dışında seansa ne dersin? Yani Efendim köle olayı yok. Sadece falakanın çırılçıplak acısını yaşamaya ne dersin? Hatta bunu kamera önünde seyircilerle paylaşmayı? Birden heyecanlandı ve hemen kabul etti.

Simona gerçek bir mazoşist ve itaatkar. Her iki yanını iyi tanıyan ve geliştiren birisi. Onun için ilk falakasında kamçının yanında sopayı da kullanmaya karar vermiştim. Özellikle kendisi için cane sopası alınmıştı ve su banyosunda 100% etkisine ulaşması için islatılmıştı. Sopa kuruması için çıkarılmıştı, ayaklar bağlanmıştı ve kameralar ayarlanmıştı. Önce düşüncelerini paylaştı kamera önünde ve sorna başladık. Önceleri yavaş başladım çünkü sözde her köle çok dayanıklı diye başlıyor ve çok çabuk pes edebiliyor. Simona değişik bir kişi acı konusunda. Onun için şiddeti yükseltiyor ve daha sonra sopaya da geçebiliyordum. Sopayla sınırlarına yaklaşmıştık ama dişlerini sıkarak son gücüne kadar dayanmıştı. Fakat sopayla bitmedi. Sopa dan sonra kamçıyla devam ettik. Sonuna kadar dişlerini sıkmıştı. Acıların ve şiddetin ağır olmasına rağmen (belkide öyle olduğu için) falakayı tekar etmeyi hemen kabul etmişti. Sonuca bakılırsa falakayı sadece kayıt edecektik ve normal bir video bekliyorken film uzunluğunda 46 dakikalık bir sonuç çıktı.
Çok keyif aldım çünkü sadistlik duygularımı güzel bir şekilde yaşarken karşim da ki insan hislerini açıkca ifade ediyordu, acıya da meydan okuyordu. Buyrun şu önizleme videoyu izleyin ve ne demek istediğimi daha iyi anlayın.