Türk sinema ve Tv’sinde M/F falaka sahneleriyle ilgili değerlendirme
Belki biraz akademik eleştiri gibi olacak ama özel ilgi alanıma giren kadının dayak yediği dövenin de erkek olduğu (kadının kadını dövdüğü yani F/F bir sahne bilmiyorum) dört tane sahne biliyorum ve bunlarla ilgili değerlendirme ve eleştirilerimi paylaşmak istiyorum.
Bu sahnelerin en eskisi ve belki de en popüleri Salako filminde ağadan dayak yiyen köylü kızlar sahnesidir. Bu sahne benim favorimdir. Öncelikle bu sahnede dayak yiyen kızların ayakları hiç de fena değildir, dahası yedikleri dayağa ayaklarıyla belki yetersiz de olsa tepki veriyorlar, feryatlar ve yakarışlar (vallahi Salo kaçırdı ağam) da gayet başarılı… bir başka artısı da ayakların tabanlarının göründüğü bir planla başlayan sahnede ayrıca ayakların üst kısmını da gösteren bir plandan da çekimin yapılması… Eleştirilebilecek yönü yukarda da belirttiğim üzere tepkilerin yetersiz kalması ve bağrış ve yakarışlardan ibaret olması halbuki falaka yiyenin ayaklarının ister istemez tepkiler vermesi bir ayağın diğerinin rkasına saklanması ayakların birbirlerini oğuşturması gibi hareketlerin olması sahneyi mükemmelleştirir daha da ger.ekçi kılardı… Belki ayrıca darbeler daha hızlı ve gerçekçi olabilirdi ama sonuçta bu bir sinema filmi gerçek bir dayak değil, sanatçıların gerçkten canlarının yakılmasını bekleyemeyiz…
Salakodan belki bi kaç sene sonra çekilen başka bir köy filminde yine ağadan dayak yiyen Adile Naşit-Müjde Ar ikilisi bir diğer örnek sahne… Burada Müjde Ar’ın biraz büyük de olsa güzel tabanları tek olumlu nokta gibi… Salako filmindekinin aksine ayakların sadece tabanları görünüyor ve dayak yiyenlerin özellikle de Müjde Ar’ın ayalarında hemen hiçbir reaksiyon yok. Senaryo gereği de zaten yalvarıp yakarmak yerine tam tersine dayak yerken diklendikleri için ayakların da tepkisizliği insanda aslında canlarının hiç yanmadığı gibi bir izlenim yaratıyor… Ayrıca rahmetli Adile Naşit’in küçük ve yaşlı ayaklarıyla Müjde Ar’ın genç ve büyük ayakları bence çok uyumlu bir görüntü sergilemiyor…
Kronolojik olarak gittiğimize göre 3. örnek sahne “bu kalp seni unutur mu?” dizisinde Berk Tüzünataçın falakaya yatırıldığı işkence sahneleri… Doğruya doğru Berrak Tüzünataç Türkiyenin en güzel kadınlarından biri oldğu için bu sahne falakaseverler için bulunmaz hint kumaşı olmaya çok uygundu. Burada da yine diğer film ve dizilerdeki M/F falaka sahnelerindeki gibi ayakların tepkisiz kaldığını görüyoruz. Aslında tek sorun da bu değil benim açımdan zira burada kullanılan sopa aşırı kalın!.. merdane kalınlığında hatta belki de daha kalın bir sopa daha doğrusu bir odunla vurulan darbenin acı verebilmesi için çok ama çok büyük bir kuvvetle vurulması icap eder… yani sopa kalınlaştıkça acı artar gibi bir kural olmadığı gibi tam tersine sopa kalınlaştıkça uygulanan kuvvet temas eden yüzeye yayılacağı için hafif darbeler hemen hiç acı vermeyecektir. Böylesi kalın bir odunla vurulan darbe ya yetersiz kalarak acı bile vermez yada çok şiddetli vurulduğunda ayakta çok büyük bir hasar yaratır. İşkencecilerin burada insancıl oladukları gibi bir iddia sahibi değilim ama kendi amaçları bakımından da aynı acıyı mümkün olduğunca az hasar vererek çektirmek istemeleri gerekir zira bu şekilde işkenceyi daha fazla uygulayıp acıyı azamiye çıkarabilirler. Zaten falakayı diğer işkence yöntemlerine üstünlüğü insan tabanının vücudun diğer kısımlarına göre daha sağlam ama acı akımından da hassas olması değilmidir?... yanı kısacası böylesi bir odunla uygulanan falakada acı verilebilecek sertlikte birkaç darbe ayaklardaki tüm kemikleri kırabilir ve kurbanın bayılmasına sebep olabilir… belki gerçekçilik bakımından fazla naif düşünüyor olabilirim ama kendi açımdan en sevdiğim falaka sahneleri dayak yiyen bayanın canının bu dayakla çok yandığını ama hiç zarar görmediğini fark ettiğim sahnelerdir. Sahnede de bir cop yahut oklava kalınlığında bir değnek kullanılsaydı şam’da kayısı olabilirdi. Hele bir de ayaklarda tepki olsaydı yemede yanında yat di mi.
Son sahne geçtiğimiz ay “muhteşem yüzyıl” dizisinde haremdeki cariyelerin falakaya yatırılma sahnesidir. Burada da ayakların net şekilde görünmemesi öncelikli sorun. Dayak yüyenlerin ayakları diğer sahnelerdeki gibi fazla sabit ve tepkisiz… bir diğer sorun da şu ki dayağı uygulayan harem görevlisi incecik dala benzeyen bir değneyi her iki eliyle tutarak tabanlara vuruyor dolayısıyla hiçbir savurma hareketi yok ve bu kadar ince bir şeyin iki elle kavranması sahnenin gerçekçiliğini zedeliyor… bi de tabi ayaklar uzaktan çekimde görünüyor yakın plan bir görüntü yok.
bence de en sağlamları salako ve kibar feyzo ama müjde ar yalvarsaydı on numara olurdu ve büyük ayaklara sahip bu çok iyi benimde büyük ayağa karşı bi fetişim var aklıma getirdin ,izleycem şimdi inşallah kendimi kontrol ederim de asılmam:) bir de ince hasan filmini unutmuşsun orda da çok falaka var ama özensiz çekilmiş aslında oynayan bayan oyuncuların ayakları güzel ancak sahne pek özenli yapılmamış heralde kocaman bi sopa belki 5 6 metre ve 6 kişi inandırıcılıktan çok uzak , onları yatırması bağlaması bile 1 saat sürer...
ince hasan kibar feyzonun yeniden çekilmiş versiyonuydu hatrladığım kadarıyla...
ince hasan kibar feyzonun yeniden çekilmiş versiyonuydu hatrladığım kadarıyla... evet öyle o filmin çok az kişide orijinali vardır heralde ben de napıp edip bulmuştum falaka fetişi yüzünden
Denildiği gibi kibar feyzo ve salako hala zirvede...En son ürün olan muhteşem yüzyıl ise taban gözükmemesi yüzünden hayal kırıklığı...
hürrem sultan sanırım 10 nisanda 3 cariyeye falaka cezası verdi ama ne hikmetse tek bir haber portalı dışında hiçbir yerde videosu yok...
hürrem sultan sanırım 10 nisanda 3 cariyeye falaka cezası verdi ama ne hikmetse tek bir haber portalı dışında hiçbir yerde videosu yok...
Bizde var, hemde HD kalitede http://www.fanetilife.com/harem-de-falaka
Paylaşım için teşekkürler...
Bu güzel çalışma akademik ve bu konuda yapılan ilk çalışma kaldı ki bunun haricindeki bayan falaka sahnelerini de değerlendirmek lazım bence. 
Öncelikle hlkkln arkadaşın tespitlerine tamamen katılıyorum.Tabi benimde konuya psikolojik ve sosyolojik açıdan eklemek istediğim bazı şeyler var.
İlk olarak Salako filminde dikkat etmişsinizdir genelde sopalar sol tarafta yatan kızın tabanlarına ağırlıklı olarak iniyor,buna karşın sağda yatan kızda aynı anda inliyor ve yalvarıyor.Üstelik ağanın sorduğu "Emine'yi kim kaçırdı?" sorusuna kızların "Salo kaçırdı Ağam"cevabını vermeleri,falakanın ne kadar dayanılmaz ve çözücü bir etkisinin olduğunun bir kanıtı.Üstelik bundan da önemlisi üvey babalarından dayak yerken bizzat falakayı öz annelerinin tutması ve falakayı kızlarına reva görmesi gerçekten düşündürücü bir nokta. 
İkinci olarak Kibar Feyzo filminde falakaya yatan Gülonun ayaklarının kayınvalidesi Sakine Kadından 3-4 numara büyük olması ve dolayısıyla Gülonun parmaklarıyla-tabanlarının birleştiği noktaya gelen her sopanın aslında Sakine Kadının direkt parmaklarına inmesi çok acıtıcı ve moral bozucu bir durum. Bunun yanında Bilonun sevdiği kız Gülo'ya ve düşmanının annesi(kendi annesi yaşındaki bir kadına)vururken ne hissettiği de çok önemli.Bir hınçla,öç alma duygusuyla mı tabanlarına sopaları vurduğu yoksa vururken üzülüp,düşündüğü mü bence araştırılması gereken bir nokta.Falaka sırasındaki 3.önemli husus bende herkesin birbirinin falakasını izlemesi izleniminin oluşması.Yani Feyzo falakaya yattığında bunu annesine ve eşine izletmek,aynı zamanda eşi ve annesi falakaya yattığında bunu Feyzo'ya izletip psikolojisini bozmak işin ayrı bir yönü olmuş.Ayrıca son olarak bence en acıtıcı nokta Gülonun falakadan sonra Ağa'ya esir olması ve şiş ayaklarıyla Ağa'nın kişisel veya genel hizmetini görmesi. Artık o kadarını da gösterseydi film RTÜK'ten geçmezdi herhalde.
Üçüncü olarak Bu Kalp Seni Unutur Mu'da Yıldız'ın falaka yemesinden çok karnına oturan adam onun nefes almasını fazlasıyla zorlaştırıyor.Zaten falaka pozisyonunda midesi gerilen Yıldız dikkat ederseniz tabanlarına sopa yemekten çok falaka sırasında nefes almaya çalışıyor.Zaten adam karnından kalkınca uzun süre de öksürüyor.Bu filmde diğer bir önemli nokta da Yıldız'a falakadan sonra ayakkabılarını giydirmeleri.Falaka atan adamın terden sırılsıklam olmuş hali ve falakanın tahminimce en az 10-15 dakika sürmesine rağmen Yıldız'ın falakadan şişmiş ayaklarının aynı numara ayakkabıya sığmaması lazım mantık olarak,bu durumda doğal olarakta ayakkabı giyemeyecek.Zaten bir bölüm sonra Yıldız'ın bir kız arkadaşını falakadan kaldırırlarken falakacının "bas yere"diye bağırması tezimi doğruluyor.Bu da işin gene baştan sağmacı olduğunu gösteriyor.
Dördüncü ve son olarak Muhteşem Yüzyıl'da iki cariyenin falakaya yattığı sahnede kızların tabanlarında hiç iz olmaması geçmişteki falaka sahnelerinde yapılan hataların bir yenisi gibi.Ayrıca "bizi kimse falakaya yatıramaz" diye böbürlenen iki cariyenin falakaya yatırılıp bütün hareme rezil olması işin diğer bir boyutu.Falakayı bütün kızların izlemesi ve kiminin bakamaması psikolojik açıdan falakanın kişinin ruhu üzerindeki yıkıcı etkisini sergiliyor.Bundan başka Afife Hatun'un Kiraz Ağa'nın elinden değneği kapıp kızlara yöneldiği ama değneği falaka sopasına indirdiği sahnede kızların"bu işe Afife Hatun devam edecek galiba"şeklinde bir psikolojiye sahip olmaları işin diğer bir ilgin yanı olmuş.
Benim yorumlarım şimdilik bu kadar,hlkkln arkadaştan diğer falakalar için yeni bir çalışma bekliyoruz artık.
Salako'da dayak yiyen kızları hiç aganin kızları olarak düşünmemiştim.... olabilir tabi ama bana sanki onlar hizmetçi yada işte halayik gibi geldi diziyi seyrederken..
Kibar feyzoda Gülo ve sakine kadını döven sopayı kimin tuttuğu görünmüyor. .. bilo olduğu sadece bir varsayim...
Bu arada falakaya yatma rekortmeni sayılabilecek Kemal Sunal'in pek hatirlanmayan bir falakasi daha vardır... çok daha az bilinir...
Bakalım bilen çıkacak mı?
Salako'da zaten ağa üvey kızlarını kölesi gibi gördüğü için zerre kadar acımadan vuruyor sopayı Gerçi öz kızları da olsa aynı falakayı atar ya o başka.Kibar Feyzo'da Sakine Kadın'ın"Vur ulan İtoğlu,o sopa bizim elimize geçmez mi" demesi vuran kişiyle az-çok bir samimiyet olduğunu gösteriyor bununda Bilo olma ihtimali çok kuvvetli bence.(kalkıpta Gülo'nun babasına böyle bir laf söylemez herhalde )
Kemal Sunal'ın falakalarına gelince Birincisi tabi ki Atla Gel Şaban,büyük ustanın falaka atılırken gülmekten yarıldığı sahne İkincisi ise Talih Kuşu filmi bileti istiyorlar temiz bir falaka yiyor ama sonra kalkıp ayakta rahat duruyor.Üçüncüsü varsa bile şu an onu hatırlayamadım.
siribom hanım,sizde de çok fena falaka bdsm dünyası var ,ben bir tek ben de sanıyordum:) salakodaki o sahnedeki soldaki kıza daha çok vuruyo hatta çoğunu numara olarak vuruyo ama arada bir de gerçekte vuruyo gerçekten acıyodur bu arada bir de sağdaki kızın ayakları daha güzel ve büyük ona da en sonda sağlam bi vuruyo ama yüzünü göstermiyolar keşke falakayı yere bırakma sahnesini falan da gösterselerdi bayanların hiç falakayı yere bırakma sahnesi yok... kibar feyzodaki gülonun ağanın emrine girmesi gibi bişey aklıma gelmemişti bu çok daha uçuk fantazi hatta feyzonun yaptığı hizmetçilik işlerini ona yaptırması bdsmnin dorukları falan olurdu heralde bu gözle bir daha izliyicem ve kafamda kurucam...ayrıca bu salakodaki salako ile ağanın ilişkisi başlı başına bir s/m ilişkisi ama erkek erkeğe olduğu için pek üzerinde durulmuyo aynı şekilde kibar feyzo gene aralarındaki ilişki master-slave ilişkisi ama sorun ikisininde erkek olması ,bu tarz filmler bizim kültürümüzün bir yansıması olduğuna göre ne kadar bdsm altyapısı olan ülke olduğumuzu gösteriyo heralde ,en azından türk bir bayan falaka kelimesini duyunca şaşırmaz ne olduğunu bilir,ama yabancılar o ne der...küçükken bu filmler televizyonda nerdeyse her hafta çıkıyodu ve ben kanalı değiştiriyodum utançtan yanımda kimse varsa,veya yalnız kalmaya çalışıyodum cep telefonuyla kameraya çekiyodum sürekli bunları izliyodum ne kadar sapıkmışım ama yalnız değilim:)
Commonbaby Bey falaka konusunda ülkemiz zaten büyük bir hazine ama pek çok insan(özellikle hemcinslerim)açıkça konuyla ilgili hissettiklerini paylaşmıyorlar ve ayıplanacaklarını düşünüyorlar.Benimde başıma aynı şeyler geliyordu küçükken ailemle oturup Kibar Feyzo ve Salako'da ki falaka sahnelerini izlerken kıpkırmızı oluyordum ve bir bahane göstererek içeri kaçıyordum. Büyüdükçe ve bazı şeyleri paylaştıkça bazı şeyleri aştığımı düşünüyorum ama tabi ki daha almam gereken daha çok yol var bu da kesin.
Filmelere gelince Salako'da bana göre 2 kızında ayak numaraları aynı gibi ama soldaki kız Ağa'nın gerçekte öz kızı olduğu için babasıyla anlaşıp "sopayı daha çok benim tabanlarıma vur"demiş olabilir.Falakayı bıraktıkları ve kızların ayaklarını kendileri çözdüğü anları gösterse zaten bizim forum yorumlardan yıkılırdı
Kibar Feyzo'da ise Gülo'nun şiş ayaklarla sağa-sola koşması çok acı ve insafsızca olurdu.Tamam pek çok erkek arkadaş zevk alırdı ama benim içim sızlardı doğrusu 🙁 Ayrıca Salako ve Kibar Feyzo'da ki M/M master/slave ilişkisinin internette ve bizim forumda çok rağbet görmemesi özellikle erkek arkadaşların bayan falakasına karşı açlığını ortaya koyuyor gibime geliyor:) Üstelik Ağa'nın özel olarak Gülo'yu köy meydanında falakaya yatırması ve herkesin içinde aşağılaması ve daha sonra da falakadan kaldırıp koşturması çok ilginç olurdu herhalde Gülo'nun falakadan kalktıktan sonra ayakkabılarını aradığı sahneyi de düşünürsek siz erkekler için bir masterpiece ortaya çıkabilirdi kesin.
açıkçası salakodaki ilk kemal sunalın falaka sahneleri de erotiklik açısından kızlarınkini aratmaz diyebilirim hem de bdsm olarak ayakları iple çok yakışmış,aslında bu filmin nası çekildiğini vs dinlemek lazım meral zerenden bir o yaşıyo sanırım ordan,yatırılan kızlarla ilgili bir bilgi yok zaten erotik filmlerde oynamış daha çok sopa yiyen kız:) ayrıca,onun ağanın kızı olduğunu sanmıyorum en azından herhangi bir bilgi yok sadece soyadları aynı ve bu filmden sonra da erotik filmlerde figuranlık yapmış bazı flmlerde denk geldim hatta aradım,sonra ortadan kaybolmuş hangi baba kızını erotik filmlerde oynattırır ki??o açıdan sanmıyorum...ağa güloyu tekli yatırması baya iyi olurdu gerçekten ardından sopayla kovalaması ve koşturması ama köy meydanında yapmamasını tercih ederdim çünkü bütün abazalar toplanır:)peki salakodaki ağanın sopayla kızını ve karısını döverek kovalamasına ne dersin:)o sahnede de s/m ilişki var şişman karısını koşturması fantaziye bak:)bunu da başka birini falakaya çektikten sonra yapıyo adam resmen master olmuş hemde zirvede, iki filmde birbirine benziyo farkettiysen ama salakodaki sopa ince ve estetik sanki fantazi için yapılmış ,kibar feyzodaki fazla kalın olduğu için fantazi değil:) bence bu falaka olayını da ordaki ağanın fantazileri gerçekte de o da bizdendi büyük ihtimal çünkü salakoda her dakika falaka var kibar feyzonun senaryosu da ona ait... tabi kemal sunal da boş değil onun da bdsm falaka dünyası varmış
47:30 ''nerde benim kamçım?'' ahaha
Kemal Sunal'ın Salako filminde en garip olan şeylerden biri ki kere falakaya yatırılıp 20-30 sopada tabanları kızardığı halde 3.falakasında 100 sopayı görmesine rağmen tabanlarında çok az iz olmasıydı.Bu bence büyük bir tezat!O filmde oynayan kızın yaşı ve tipi babasına çok uygun ama dikkat ettiysen.Üstelik bunlar ünlü insanlar ve o yıllarda erotik filmler çok sık çekilmeye başlanmış.O da babasıyla ters düşüp bunlarda oynamış olabilir pekala.Adamın sopayla karısını ve kızını kovalaması ise tam bir öfke patlaması belki "hakettik bizi de falakaya yatır"deseler ikiletmeyecek isteklerini Zaten dediğin gibi tam bir master ağa ve adamın elinden sopa düşmüyor bir türlü film boyunca zaten filmde herkes bir şekilde dayak yiyor.(falaka,spanking)
Kibar Feyzo'da ise köy meydanında Gülo'ya falaka atılırsa herkes ağanın arkasına toplanır izleyebilmek için :)Kadınların büyük bölümü de izleyemez diye düşünüyorum hatta eşlerine tepki gösteren kadınlarda olacaktır. Yani düşün köyün en güzel kızını falakaya yatırmışlar kimi deli oluyor izleyebilmek için kimiyse engellemeye çalışıyor.Ama Sakine Kadın ve Feyzo açısından çok yıkıcı olurdu bu sahne hatta onun yerine falakaya yatmayı teklif edebilirlerdi ağa'ya.
Sopa konusunda ise görüşlerine katılıyorum tabi Salako'da gerçek bir master olduğu için sopa konusunda tecrübeli olması da çok fazla yadırganmayacak bir durum bence:) Kibar Feyzo'da ise gelişigüzel ve kalas gibi bir sopa bulmuşlar.Ya acıtmaz bile o sopa tabanları.
