Falakayı tarif eden bir kişi falaka sopalarının kalınlığını tatlı isimleriyle ilişkilendirmiş:
Falaka sopalarının kalından inceye adları vardır, bilir misin ? En kalınına „tulumba tatlısı‟ derler. Güm güm iner,
tok seslerle. Uyuşursun. Tabanlarından beynine bir duman yayılır. Boğulursun dumanın içinde. Sonra oklavayla hamur açar
gibi açarlar ayaklarını. Kan toplamasın diye. Patlar tabanların. İyidir patlaması. Kangren olmaz kan toplanmayınca. Uyuşur
iyice. Uyuşması da iyidir. Acı yalnızca kulaklarından patlayıp çıkar artık. Tabanların hissizleşir. Sen uyuştukça sopayı
inceltirler. Vezirparmağı, kadayıf… En incesi yok mu, o en incesi! Uyuşan tabanlarına keskin bir ıslık çalarak yapışır. Vıjj…
vıjj… Her inişinde uyuşan tabanların, bıçak bıçak uyanır. Sırf ayak tabanı olursun. Başın, yüreğin, karnın hepsi ayak tabanından.
Güzel bir sınıflama olmuş. Bunu yapan tatlıyı seven biri, bu kesin ama falakayı da iyi biliyormuş.
Çok güzel bir benzetim olmuş, tatlı ikramını severim 
Demek ki bütün tatlıları denemiş,en sonunda da falaka sopalarını görmüş. Belki de falakaya bu şekilde bir özdeşleşme yaparak dayanmış ta olabilir.
oyleyse, farkli bir yorum yapalim:
tatli - doyurur ve sismanlatir
falaka - doyurur ama sismanlatmaz = bir tur diyet yani..
aynı zamanda falakada duruş doğal bir pilates hareketi değil mi?
aynı zamanda falakada duruş doğal bir pilates hareketi değil mi?
tamam siribom2013 tamam - pes
anladik, canin tatli istiyor,
yiyebilirsin.. bugun diyetten muafsin....
afiyet olsun...
Tatlının her türünü deneyeyim ben o zaman
