acık sozlulugun ıcın tesekkurler su perisi bayan kolelerın cogunun ıcını okumusta oyle yazmıs gıbısın once yuregıne sonra ellerıne saglık

Su Perisi hanimefendinin degerli gorusleri, bu foruma katilmamin temel sebebi olan "bilgi paylasimi" hususunda bana cok faydali katkilar yapti - forumumuzdaki hanimlarin goruslerini paylasmalari arttikca, onlarin kafalarindaki "Master (veya kole)" kavramini da daha iyi anlayabilecegiz.

by_kole'nin actigi "degisimmi yoksa gelisimmi" isimli basliga yaptigim bir yorumu tekrar etmek isterim:

"Bence "bdsm"in temelinde "gonul zenginligi" olmak zorunda. Her ne kadar, bizler bdsm terimi kullaniyorsak da, o terimin temeli ise "domination = hukmetmek"ten olusmalidir. "Master" kelimesi bizim lisanimiza cevirildiginde "usta" olarak telakki edilebilir; halbuki biz bu terimi "efendi" olarak tarif ediyoruz. Efendi ise, "hukmeden" oldugu kadar, koruyan, kollayan, dusunen ayni zamandan nazik, mutevazi ama kurallari koyan ve asla prensiplerden feragat etmeyen, "olgun" kisidir - yani karsisindakinin once beyni'ne hukmedebilendir. Ustelik burada cinsiyet ve bdsm'deki rol onemli degildir... Partneri ile dogru frekansta duygusal iletisimi tesis ettikten sonra, karsilikli haz ile, iliski adeta "mukafat" haline gelir.. "

Sanirim, yukaridaki ozelliklere sahip olan bir beyefendi talip oldugunda, hatunlar ciddiye alirlar..

Ne dersiniz Su Perisi ?

acık sozlulugun ıcın tesekkurler su perisi bayan kolelerın cogunun ıcını okumusta oyle yazmıs gıbısın once yuregıne sonra ellerıne saglık

Teşekkür ederim. Tüm kadın kölelere ayrı ayrı sorsanız bunlardan farklı bir şey söylemezler. Şikayetler, sıkıntılar, sorunlar hep aynı. MasterDaPainin dediğine göre 5 yıl beklememiz gerekiyormuş bu sorunların bitmesi için. Daha çok vakit var yani :happy:

Su Perisi hanimefendinin degerli gorusleri, bu foruma katilmamin temel sebebi olan "bilgi paylasimi" hususunda bana cok faydali katkilar yapti - forumumuzdaki hanimlarin goruslerini paylasmalari arttikca, onlarin kafalarindaki "Master (veya kole)" kavramini da daha iyi anlayabilecegiz.

by_kole'nin actigi "degisimmi yoksa gelisimmi" isimli basliga yaptigim bir yorumu tekrar etmek isterim:

"Bence "bdsm"in temelinde "gonul zenginligi" olmak zorunda. Her ne kadar, bizler bdsm terimi kullaniyorsak da, o terimin temeli ise "domination = hukmetmek"ten olusmalidir. "Master" kelimesi bizim lisanimiza cevirildiginde "usta" olarak telakki edilebilir; halbuki biz bu terimi "efendi" olarak tarif ediyoruz. Efendi ise, "hukmeden" oldugu kadar, koruyan, kollayan, dusunen ayni zamandan nazik, mutevazi ama kurallari koyan ve asla prensiplerden feragat etmeyen, "olgun" kisidir - yani karsisindakinin once beyni'ne hukmedebilendir. Ustelik burada cinsiyet ve bdsm'deki rol onemli degildir... Partneri ile dogru frekansta duygusal iletisimi tesis ettikten sonra, karsilikli haz ile, iliski adeta "mukafat" haline gelir.. "

Sanirim, yukaridaki ozelliklere sahip olan bir beyefendi talip oldugunda, hatunlar ciddiye alirlar..

Ne dersiniz Su Perisi ?

Evet. Doğru bir anlatım olmuş flostromo. Ama bu anlatıma uyacak pek kimse görünmüyor ortalıkta

Başlığı okudum herkes kendi değerli görüşlerini fazlasıyla açık ve net anlatmış. Artık forumlarda itaatkar bayanların da aktif olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum.

Soruya öncelikle temelinden bakarsak ''masterlar'' neyi ifade ediyor onu anlamalıyız.( Bu arada eğer ben bir erkek Efendi olsa idim M'nin büyük yazılmasını tercih ederdim. Böylece başlıkta yazıyla da olsa Master kelimesinin anlamını daha iyi ifade etmiş olurdum ) Yaşadığımız dünyada herkesin hissettiği D/s duyguların bir karşılığı olduğunu düşünüyorum. Sanırım başlıca yaşanılan sorun ne istediğimizi bilmiyor olmamız. Öncelikle fetişist mi yoksa lifestyle D/s yaşayacak kapasitede mi olduğumuzu anlamamız lazım. Çünkü fetişist bir Efendi ile lifestyle yaşayan bir Efendi birbirinden tamamen farklıdır. Bayan kölelerin çoğunluğu lifestyle yaşayan bir Erkek Efendi ye itaat etmek ister. Çünkü kölelik ve tabir-i caiz ise metreslik,fahişelik çok ince bir çizgide bulunuyor. Bir kadın farkında olmadan kölelik yaptığını düşünerek saçma fantazilere maruz kalabilir. Gerçek Efendi olduğunu idda edenlerin bence önce bu işin ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunu kabul etmesi ya da baştan fetişist olduklarını ve bir insanın ruhunu ve bedenini alacak güçte olmadığını kabul ederek partnerine bunu açıkça dile getirmesi gerekir. BDSM in öz felsefesinde tam aidiyet bulunur. Bu yüzden benim inandığım ve bildiğim şey eğer bir köleniz var ise onun herşeyinden sorumlusunuzdur. Kölenin hakları yoktur. Bu yüzden sömürülmeye çok açıktır. İşte Erkek Efendilerin sorunu burada başlıyor. Fetişistler yüzünden güme gittiklerini düşünüyorum.:) Bu arada fetişizme asla lafım yok fakat bunun BDSM felsefesinin içeriğinde bulunduğunu düşünmüyorum. D/s ilişkinin ne olduğunu ayırt edebilirsek istediğimize daha kolay ulaşırız. Manevi duygularla bağlanır bir köle Efendisine. Efendi bunu kaldırabilecek kudrette olmalıdır. Aksi taktirde kişiler yıpranmış ve yıpratılmış olur. Beklentilerin ne olduğunu ne kadar iyi analiz ederseniz o kadar diğer Efendilerden ayrılırsınız diye düşünüyorum. Sorun malesef sizlerde değil bu güvensizliği yaratan efendiciklerde...İnanın fetişistler için herşey daha kolay bunu BDSM adı altında yaşadıkları sürece zorlanıyorlar..Bırakın kudreti olanlar Efendi kalsın sizler fetişist olarak mutlu olun

Fetişizm, DS'in, BD'nin, SM'in zıttı mıdır? Yoksa ikisi birbiri ile aynı dalda yer alan kavramlar mıdır?

Zuhal Olcay çok iyi oyuncudur; ama belki de Türkiye'nin en iyi kadın seslerindendir. Şarkı söylemeyi bırakmalı mıdır?

Hülya Avşar iyi bir oyuncudur; ama belki de Türk Müzik Tarihinin en "bet" seslerinden biridir. Şarkılarının kötü olmasının nedeni iyi bir oyuncu olması mıdır?

Sanırım yer yer yergi, çoğu kez de siteme kesen, ama doğruluk oranı yüksek ve yoğun bir münazaranın en son ihtiyacı olan şey kavram tartışması olur.

NOT: Bunu bir fetişistin alınganlığı değil; konunun dağılmasından endişe eden ve henüz kendi zihinsel piramitlerini yeni yeni oluşturan çaylak bir duvar ustasının "çıraksamaları" olarak değerlendiriniz.

endişenizi anlıyorum sevgili MarquisDe . Aslında yazdıktan sonra bir kısımın sizin gibi algılayacağını düşündüğüm için ekleme yapmayı düşünüyordum. Fetişizm tabiki BDSM ile iç içedir. Fakat her ayak fetişistini ya da ''bağlama severi'' Efendi olarak düşünemeyiz. Fetişizm BDSM in keyifli bir tarafı tabiki. Benim kast ettiğim D/s ilişkilerde bunların baştan belirlenmesi gerektiği...Sadece fetişist olan birine tüm ruhunuzu ve bedenizinizi teslim etmek ne kadar doğru olur diye düşünürsek ne demek istediğimi daha iyi anlatmış olurum sanırım.

yessboss demiş ki: [Postayı Görüntüle]
Başlığı okudum herkes kendi değerli görüşlerini fazlasıyla açık ve net anlatmış. Artık forumlarda itaatkar bayanların da aktif olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum.

Soruya öncelikle temelinden bakarsak ''masterlar'' neyi ifade ediyor onu anlamalıyız.( Bu arada eğer ben bir erkek Efendi olsa idim M'nin büyük yazılmasını tercih ederdim. Böylece başlıkta yazıyla da olsa Master kelimesinin anlamını daha iyi ifade etmiş olurdum ) Yaşadığımız dünyada herkesin hissettiği D/s duyguların bir karşılığı olduğunu düşünüyorum. Sanırım başlıca yaşanılan sorun ne istediğimizi bilmiyor olmamız. Öncelikle fetişist mi yoksa lifestyle D/s yaşayacak kapasitede mi olduğumuzu anlamamız lazım. Çünkü fetişist bir Efendi ile lifestyle yaşayan bir Efendi birbirinden tamamen farklıdır. Bayan kölelerin çoğunluğu lifestyle yaşayan bir Erkek Efendi ye itaat etmek ister. Çünkü kölelik ve tabir-i caiz ise metreslik,fahişelik çok ince bir çizgide bulunuyor. Bir kadın farkında olmadan kölelik yaptığını düşünerek saçma fantazilere maruz kalabilir. Gerçek Efendi olduğunu idda edenlerin bence önce bu işin ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunu kabul etmesi ya da baştan fetişist olduklarını ve bir insanın ruhunu ve bedenini alacak güçte olmadığını kabul ederek partnerine bunu açıkça dile getirmesi gerekir. BDSM in öz felsefesinde tam aidiyet bulunur. Bu yüzden benim inandığım ve bildiğim şey eğer bir köleniz var ise onun herşeyinden sorumlusunuzdur. Kölenin hakları yoktur. Bu yüzden sömürülmeye çok açıktır. İşte Erkek Efendilerin sorunu burada başlıyor. Fetişistler yüzünden güme gittiklerini düşünüyorum.:) Bu arada fetişizme asla lafım yok fakat bunun BDSM felsefesinin içeriğinde bulunduğunu düşünmüyorum. D/s ilişkinin ne olduğunu ayırt edebilirsek istediğimize daha kolay ulaşırız. Manevi duygularla bağlanır bir köle Efendisine. Efendi bunu kaldırabilecek kudrette olmalıdır. Aksi taktirde kişiler yıpranmış ve yıpratılmış olur. Beklentilerin ne olduğunu ne kadar iyi analiz ederseniz o kadar diğer Efendilerden ayrılırsınız diye düşünüyorum. Sorun malesef sizlerde değil bu güvensizliği yaratan efendiciklerde...İnanın fetişistler için herşey daha kolay bunu BDSM adı altında yaşadıkları sürece zorlanıyorlar..Bırakın kudreti olanlar Efendi kalsın sizler fetişist olarak mutlu olun

Her kelimesine, noktası virgülüne kadar katılıyorum.
+++ +++ +++ +++ :++:

Fetişizm, DS'in, BD'nin, SM'in zıttı mıdır? Yoksa ikisi birbiri ile aynı dalda yer alan kavramlar mıdır?

Zuhal Olcay çok iyi oyuncudur; ama belki de Türkiye'nin en iyi kadın seslerindendir. Şarkı söylemeyi bırakmalı mıdır?

Hülya Avşar iyi bir oyuncudur; ama belki de Türk Müzik Tarihinin en "bet" seslerinden biridir. Şarkılarının kötü olmasının nedeni iyi bir oyuncu olması mıdır?

Sanırım yer yer yergi, çoğu kez de siteme kesen, ama doğruluk oranı yüksek ve yoğun bir münazaranın en son ihtiyacı olan şey kavram tartışması olur.

NOT: Bunu bir fetişistin alınganlığı değil; konunun dağılmasından endişe eden ve henüz kendi zihinsel piramitlerini yeni yeni oluşturan çaylak bir duvar ustasının "çıraksamaları" olarak değerlendiriniz.

MarquisDe, vermiş olduğunuz örnekler son derece makul olmakla birlikte, Fetişizm-BDSM-Dominasyon üçlemesi ile karşılaştırıldığında, duruma pek uygun örneklermiş gibi gözükmüyor.

Zira, Dominant&Fetişist kişinin karşısında "tutkunu olduğu" bir nesne var iken, o nesnenin sahibi submissive üzerinde tam bir "dominasyon" sergilemesi bence pek mümkün değil...

Nacizane fikrimdir...

MarquisDe, vermiş olduğunuz örnekler son derece makul olmakla birlikte, Fetişizm-BDSM-Dominasyon üçlemesi ile karşılaştırıldığında, duruma pek uygun örneklermiş gibi gözükmüyor.

Zira, Dominant&Fetişist kişinin karşısında "tutkunu olduğu" bir nesne var iken, o nesnenin sahibi submissive üzerinde tam bir "dominasyon" sergilemesi bence pek mümkün değil...

Nacizane fikrimdir...

Ruh, beden ve bellek... Üçünü de bütünüyle şekillendirme imkanı veren bir dominasyon... Yine Domine Eden'in biçimlendireceği, belki tapmayacağı, ama istediği "biçimi" çok daha büyük bir şevkle verebileceğiniz, bir beden parçası... teslimkIM¢r'ın "sıfır ruhu", "sıfır belleği" ve "sıfır cismi" olmayacağına göre, ruhunun bir parçasına da, belleğindeki bir veri kümesine de, ya da verdiği bir tepki ya da reflekse de bir tutku duyabilir Domine Eden... Ve tüm bunlar tutku iken, bir beden öğesine duyulan tutkunun, diğer öğelere duyulan tutkularla denge bozulmadığı sürece ne tür bir hasar verebileceğini kestiremiyorum?

"Duy"mak, "duyu"lamak eylemlerinin bir formu değil midir, "Tutku" dediğiniz "duygu"? Domine Eden, teslimkIM¢rı parça parça silip tekrar yazarken, kendisini kısmen veya bütün zevk ya da tutkulardan soyutlarsa, bu biraz "tek taraflı" bir yaşama doğru kaymaz mı?

Verdiğim örnek sadece bir yakınsama idi. Sanırım daha açık olmuşumdur. Fetişizm, kanımca BDSM'in karşısında değildir; onunla at başı giden bir rakip de değildir. Bir felsefedir. Yaşam tarzı olan, benim durduğum noktadan BDSM'dir ve fetişizm onun içerisinde de bir öğe olarak yer alabilir. Bunu tersten düşünen, BDSM branşlarını bir felsefe olarak gören, ama yaşam tarzını fetişizm üzerine oturtan bir kimsenin, yine aynı doğrultuda olaya yaklaşan bir kimseyle olan özel hayatının "en baştan bilinmek" kaydıyla, BDSM gibi geniş bir dünyaya ne gibi bir zararı olabilir?

Eğer tartışmanın ana kaynağına dönersek, ilkel ve içi boş bir zevkini tatmin etmek isteyen "kozalak"ların canım ülkemdeki davranış biçiminin, gerçekten burada dakikalarca kafa yoran, sayfalarca yazan insanlarla ne ilgisi olabilir?

Yoksa önemli olan fetiş sahibi olmak değil de, boşları dolulardan ayıklamak mıdır? 😉

Her kelimesine, noktası virgülüne kadar katılıyorum.
:alkış :alkış :alkış :alkış :++:

sevgiler SuPerisi bu yüzden aynı renge sahip değil miyiz

MarquisDe, vermiş olduğunuz örnekler son derece makul olmakla birlikte, Fetişizm-BDSM-Dominasyon üçlemesi ile karşılaştırıldığında, duruma pek uygun örneklermiş gibi gözükmüyor.

Zira, Dominant&Fetişist kişinin karşısında "tutkunu olduğu" bir nesne var iken, o nesnenin sahibi submissive üzerinde tam bir "dominasyon" sergilemesi bence pek mümkün değil...

Nacizane fikrimdir...

Ruh, beden ve bellek... Üçünü de bütünüyle şekillendirme imkanı veren bir dominasyon... Yine Domine Eden'in biçimlendireceği, belki tapmayacağı, ama istediği "biçimi" çok daha büyük bir şevkle verebileceğiniz, bir beden parçası... teslimkIM¢r'ın "sıfır ruhu", "sıfır belleği" ve "sıfır cismi" olmayacağına göre, ruhunun bir parçasına da, belleğindeki bir veri kümesine de, ya da verdiği bir tepki ya da reflekse de bir tutku duyabilir Domine Eden... Ve tüm bunlar tutku iken, bir beden öğesine duyulan tutkunun, diğer öğelere duyulan tutkularla denge bozulmadığı sürece ne tür bir hasar verebileceğini kestiremiyorum?

"Duy"mak, "duyu"lamak eylemlerinin bir formu değil midir, "Tutku" dediğiniz "duygu"? Domine Eden, teslimkIM¢rı parça parça silip tekrar yazarken, kendisini kısmen veya bütün zevk ya da tutkulardan soyutlarsa, bu biraz "tek taraflı" bir yaşama doğru kaymaz mı?

Verdiğim örnek sadece bir yakınsama idi. Sanırım daha açık olmuşumdur. Fetişizm, kanımca BDSM'in karşısında değildir; onunla at başı giden bir rakip de değildir. Bir felsefedir. Yaşam tarzı olan, benim durduğum noktadan BDSM'dir ve fetişizm onun içerisinde de bir öğe olarak yer alabilir. Bunu tersten düşünen, BDSM branşlarını bir felsefe olarak gören, ama yaşam tarzını fetişizm üzerine oturtan bir kimsenin, yine aynı doğrultuda olaya yaklaşan bir kimseyle olan özel hayatının "en baştan bilinmek" kaydıyla, BDSM gibi geniş bir dünyaya ne gibi bir zararı olabilir?

Eğer tartışmanın ana kaynağına dönersek, ilkel ve içi boş bir zevkini tatmin etmek isteyen "kozalak"ların canım ülkemdeki davranış biçiminin, gerçekten burada dakikalarca kafa yoran, sayfalarca yazan insanlarla ne ilgisi olabilir?

Yoksa önemli olan fetiş sahibi olmak değil de, boşları dolulardan ayıklamak mıdır? 😉

Fetiş dürtüleri "bir beden öğesine duyulan tutku" şeklinde basite indirgememeliyiz bence..

muti nin gözlerinin güzelliğinden "hoşlanmak" kadar masumane bir his değil bu bence sayın MarquisDe...

Elbette muti yi sıfır ruhlu, sıfır bellekli ya da sıfır cisimli görmenin doğru olmayacağını düşünenlerdenim.

Fakat -şahsi görüşüm- zaafların dominasyonu yıprattığı yönündedir. Ki, muti ile yaşanan fetiş içerikli bir ilişki, dominasyonu yıpratacaktır.

BDSM --ya da-- fetişizm farklı zamanlarda yaşanabilir "belki"...

Fakat fetiş içerikli bir BDSM ilişkisi.... Bana pek makul gelmiyor açıkçası....

Fetiş dürtüleri "bir beden öğesine duyulan tutku" şeklinde basite indirgememeliyiz bence..

muti nin gözlerinin güzelliğinden "hoşlanmak" kadar masumane bir his değil bu bence sayın MarquisDe...

Elbette muti yi sıfır ruhlu, sıfır bellekli ya da sıfır cisimli görmenin doğru olmayacağını düşünenlerdenim.

Fakat -şahsi görüşüm- zaafların dominasyonu yıprattığı yönündedir. Ki, muti ile yaşanan fetiş içerikli bir ilişki, dominasyonu yıpratacaktır.

BDSM --ya da-- fetişizm farklı zamanlarda yaşanabilir "belki"...

Fakat fetiş içerikli bir BDSM ilişkisi.... Bana pek makul gelmiyor açıkçası....

Burada sözü geçen fetiş dürtüleri "bir beden öğesine", "bir eyleme", "bir davranışa", "bir giyiniş şekline" ama mutlaka "duyulan tutku" olarak basitleştirebiliriz. Hayatı karmaşık hale getiren bütün kavramları bir araya getirmeye çalışırken gösterdiğimiz hasassiyetler değil midir zaten? Bu tanımda geçen "tutku" kelimesi de, halihazırda yeterince "güçlü"dür.

Gözler, ayaklar, eller, kalçalar, sırt, dudaklar, gülümseme, ağlayış, kahkaha... Bunların birine belki de hepsine karşı bir fetişi olabilir birçok insanın. Ama önemli ve başarılı olan, bu tutkuyu - güya - dezavantajdan kurtararak gemlemek midir; yoksa onu cilalayarak bir DS ilişkinin vazgeçilmez ve "bağlayıcı" öğesi haline getirebilmek midir?

Bir ayak fetişinin (ben o kişi değilim :)) falaka'da, ya da bir kalça fetişinin (evet! ) spank'da deneyimleyebilecekleri ve uygulayabileceği teknikler, kabul ediniz ki, "bir mesai gibi" o seansı gerçekleştiren birinin yaratıcılığının fersah fersah ötesinde olacaktır. Düşüncem odur ki, yıpranan sadece, hem de başka bir zaman diliminde değil, eş zamanlı olarak "acaba"lar ve "korku"lar olacaktır.

Yine de başka yorumlara da ihtiyaç duymaktayız. Madem artık bu yola girdik, hem diyalogumuz çoklu bir tartışmaya gelişebilir, hem de bu deneyimi bizzat ve olgunca bir tavırla yaşamış arkadaşların da fikirlerini ve vardıkları sonuçları öğrenebiliriz.

Evet evet teorik olanın pratiğe yansıdığı anları yaşıyoruz,

Bıkmayacağım şu güzel ve anlamca kapsamlı sözü hatırlatmaktan:

"Dünya üzerinde yaşayan insan sayısı kadar BDSM çeşidi vardır (Anonim olsa gerek)"

Ben 5 senede sorun bitecek diye idda etmiyorum ve bu imkansiz. Ama 5 sene icinde ciddi gelismeler olacak. 5 sene icinde böyle bir sorun cözülseydi Türkiye 20 icinde dünyanin lider ülkesi olurdu...her konuda.

Son 5 seneyi ondan önceki 5 seneyle mukaise edersek ne demek istedigim belki daha iyi anlasilir. Hersey bizim elimizde. Sonuc da tek sorunumuz Master degil. BDSM icinde o kadar sorunlarimiz var ki. Interneti arac bilen kendi egolarini sisirmek icin BDSM harflerin arkasinda saklanarak bazi kisiler insanlari kandiriyor ve yanlis bilgilendiriyor. Biraz olayi ögrenmeye gelince insanimiz zorlaniyor.

Biz mesela bu konuda bu ve bunun gibi diger konularda konusarak birseyler yapiyoruz. Birde dogrulara dogru giderken BDSMTurk.com sinirlari disina bu bilgeri dagitmamiz lazim.