Kiminde hapşırık kiminde göbek deliği fetişi var desem
Freud fetişi çocukluk evresinin erken döneminde yaşanan travmalara bağlar. Freud’a göre annesinin penisinin bulunmadığını fark eden çocuk, onun yerine bir arzu objesi koyar. Fetiş nesnelerini fallik sembol olarak değerlendiren başkaları da var elbette. Fetiş çok geniş bir kavram. Biz sadece cinsel fetişlere bulaşmaya çalışacağız. Bu da çok uzun iş ya, her neyse...
Fetiş denildiğinde en yaygın olarak ayak fetişi geliyor akla. Ayak fetişistlerinin sayısı çok fazla. Veya başka bir bakış açısıyla; cesur bir insan ayak fetişisti olduğunu söyleyebilir. Ama -iğrenç olmayı göze alarak yazıyorum- kimse çıkıp da ‘Ben ağzıma edilmesinden hoşlanıyorum’ veya ‘Ustacığım ben balonları üstüne oturarak patlatmaktan zevk alıyorum’ diyemeyebilir. Yani ayak fetişi daha kabul edilebilir fetiş kalıyor.
Fetiş bir insan organına -burundan göz kapağına, memeden göbek deliğine- yönelik olduğu gibi, nesnelere yönelik de olabiliyor. Bir nevi ‘ikinci deri’ olarak görülen deri, lateks türü malzemelerden üretilmiş giyecekleri biliyorsunuz mesela. Piercing, peruk, kırbaç, çizme, iç çamaşırı gibi nesnelerin hastası da var; burada sayarak pazar gününüzü kullanılmaz hale getirecek çeşitli vücut sıvılarının da...
Silah patlamasıyla tahrik olan da var, trafik kazasından da (Bakınız Cronenberg’in ‘Crash’ filmi). Yüzüne hapşırılmasını seven de var, elektroşok verilmesini isteyen de. Bu noktada durup nefes almak ve müsaade ederseniz iki dakika serinlikte kendimi kamçılatmak istiyorum! Kalın sağlıcakla.
LipsDelta, Türkiye’de 15 yıldır erotik ürünler satıyor. Şirketin İzmir’de 4, İstanbul’da 7 satış mağazası var. Çeşitli şehirlerde de 45 mağaza malları bu şirketten alıyor. İnternet üzerinden yapılan satışların istatistiklerine göre erkek müşteri oranı yüksek. Ancak toplam satışların yüzde 65’i kadınlara yönelik ürünler. Yetkililer, bunu, utanan kadınların erotik ürünleri partner ya da arkadaşlarına aldırdıkları şeklinde yorumluyor. Kadınlardan fantezi ürünlerine yönelenler iç giyim, aksesuar, vibratör ve masaj yağları satın alıyor. Fantezi değil ihtiyaç için gelen kadın müşteriler ise orgazm güçlüğünü gidermekte yardımcı özel kremlerle ilişki anında kullanılan özel kayganlaştırıcı kremleri tercih ediyor. Şirketin sattığı bine yakın üründen en çok rağbet görenler erken boşalmayı önleyen sprey ve kremler, penis büyütücü pompalar, vibratörler, şişme mankenler ve fantezi iç giyim. Yaşa göre bakıldığında ise gençler fantezi ağırlıklı, orta yaşlıları fantezi ve ihtiyaç grubunu oluşturuyor. Orta yaşın üzeri ise genellikle cinsel sorunlarını giderici ürünlere yöneliyorlar. Bazıları şiddete yönelik olan fetiş ürünlerini ağırlıklı olarak yüksek gelirli ve eğitimli kesim alıyor. Fetiş ürünleri arasında kırbaç, kelepçe, bağlama setleri deri ve zincir, deri ve metal karışımından iç giyim, orijinal kaz tüylerinden oluşan maskeler, özel parti kostümleri, hizmetçi, dansöz, hemşire, garson kız benzeri kostümlerle diz üstü ve yüksek ökçeli deri çizmeler yer alıyor.
Erkeklerin fantezisi işyerinde seks
Erkeklerin cinsel ilişki sırasında tahrik oldukları ilk üç şey şunlar: Seksi iç çamaşırı, partnerin bağırması, müstehcen konuşmalar. Kadınlar için aynı sıralama şöyle: Seksi iç çamaşırı, müstehcen konuşmalar ve penisin boyu
Vibratör kullanan kadınların oranı yüzde biri bulmuyor. Araştırma vibratör kullandığını söyleyen erkeklerin olduğunu da ortaya koyuyor: Yüzde 0.7
Cevaplara göre Türk erkeklerinin çoğu penis halkası, ereksiyonu uzatıcı krem gibi yardımcı materyaller kullanmamış. Erkeklerin yüzde 11.9’u nadiren zevk artırıcı prezervatif kullanıyor
Her 10 muhafazakardan biri cinsel ilişkiye renk katmak için seksi kıyafetler kullanıyor
Türkler, bağlanmaktan, kırbaçlanmaktan pek hoşlanmıyor
Aga bu konuda bir takım hatalar var freud'a saygım sonsuz fakat psikologlar cinsellikle ilgili net şeyler söyleyemiyorlar mesela fetiş bir obje deniyor ama ayak bir uzuv bazı kesimler seksi olmayan öğre diyor ama bu sav'ın arkasında olan bayan psikologlara bak ayaklar full bakımlı sonm olarak defalarca bağlandım vede farklı kültürel yapıya sahipte 10 larca bayanı bağladım . Bence bu konu hatalı
Ağır fetiş vakka
Benim yazım degil bu.Alıntı yaptım gazetelerden.Gazetelerde yazılan olaylar bunlar..oldumu
Zaten her gazeteci isini bilse gazete okuma zevkim yeniden canlanir. Adamlarin hatalarindan dolayi bir haberin aslini ögrenmek icin en azindan ayni konu üzerine ya 10 degisik yazi okuyacaksin yada olayin icinde olacaksin. Bu konuda piskolog uzman olmak gerek.
Savas Ay daha bundan kisa dönem önce fetisistler icin sapik diye hitap etti...Faneti de daha yazi mevcut.
Neyse yazi herseye ramen ilginc ve tartismaya acik.
Ben bir araştırma yaptım Dexter'lar bağlanmaktan ve kırbaşlanmaktan hoşlanıyorlar tamamen.. 😉
Şaka bir yana basında aleyhimize çıkan ''offensive'' yazı ve yayınlar artık kabak tadı vermeye başladı.. 🙁
"Türkler bağlanmaktan ve kırbaçlanmaktan hoşlanmıyor"
Normaliz diye sevinelim mi zevksiziz diye üzülelim mi bilemedim 😀
Sadece haber olsun diye haber yapılan Türk Medyası'nda çıkan bir haberdeki saçmasapan bir yargı cümlesine bence ne sevin ne de üzül Hellboy..Basınımızın seviyesizliğine üzülebilirsin tabii..
kendini kamçılatmanın, bağlanmanın da fetişizmle bağdaştırıldığını duyduk ya helal olsun.
gosen waka shũ
Ben medyadan Gazetelerin ilk sayfasında "ahan da Sibel Can'ın kalcası" haberinini okuduğumdan beri ümidimi kesmiş durumdayım zaten 🙁
Kesinlikle haklısın Hellboy 
Asiyim Asiiiiiii ! ! ! ! ! ! ! !
insanın içindeji duygular ne zaman oluştu
cocukluk evresinde bilinc altımıza işlenmiş bi kere zamanla kimimiz fark ediyoz kimimiz maddeni cıkarcak birini bekliyoz
medyanın haber yapması neyi degiştircek yurdumda
ben bilirimki medyanın dediginin tam tersi dir dogru
bize bi fayda saglarmı o rası şüphede yada d/s le ilgili sitelerin adresleri cıksa gastelerde kalabalıktan başka ne olur
Türkler kırbaçlanmaktan ve bağlanmaktan hoşlanmıyor.
Evet köle olmama rağmen bende kırbaçlanmak ve özellikle bağlanmaktan hoşlanmıyanlardanım. Zaten bundan hoşlanıyor olsam bir tarikat altında sabah akşam kendimi kırbaçlardım.
Evet Hükmedilmenin eseri kırbaçlanmak belkide bağlanmak(genede bağlanmaya sıcak bakmıyorum) Bu durumda sevmek yada sevmemek önem teşkil etmiyor. Sıkı sıkıya bir kırbaç %100 talebim olmasada yaşarken mutlu edebiliyor.
Bu gazete ve benzeri demeç verenleri bir dizi teste tabi tutmak lazım bunlar ya hayatın lezzetinden yoksunlar yada hayata at gözlükleriyle bakıyorlar. (aman at gözlüğüne verdiğim örnek bunu kullanmayı seven değerlere dokunmasın) bence bekara boşanmak kolay bu yazıyı yazan tiplere mutlak tecrübe şart Saygı ve Sevgilerimle
S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!
by_köle merhaba
öncelikle hoş ve hareketli gelmişiniz, aramızda renkli ve katılımcı arkadaşları görmek sevindirici.Biyerlerden bu nicki görmüşlüğümüz var dediğiniz gibi BDSM de degil, sitemizde yenisiniz buda hoş çünkü düzgün konuya vakıf arkadaşlarla birlikte paylaşımlarda bulunmak oldukça keyifli.
Evet köle olmama rağmen bende kırbaçlanmak ve özellikle bağlanmaktan hoşlanmıyanlardanım. Zaten bundan hoşlanıyor olsam bir tarikat altında sabah akşam kendimi kırbaçlardım.
BDSM in slav yönünde olduğunuzu belirtiyorsunuz güzel, kırbaçlanmak ve bağlanmayı hepimizin tahmin edecegi bir tarikatla bağdaştırmanız ilginç.(Oldukça farklı bir yaklaşım açıkçası) .Kölenin hoşlanması mıdır amac, EFENDİ'nin kölesine neyi uygun gördüğümüdür,hoşlanma yada hoşlanmama gibi bir seçenek veriliyormu köleye? Böyle olunca köle EFENDİ'yi yönlendirmiyor mu? O zaman da kim kimin kölesi diye peş peşe aklıma seri bir kaç soru geldi birden...
Sınırların sınır olmaktan çıkıp gerçek oldugu an,
Ruhunun Ruhuma DİZ ÇÖKTÜGÜ ANDIR..!!
efendi ceza verirse itiraz eder cezaya..öyle cezamı olur diye....sonra 3 maç seyircisiz oynama cezası gelir.sonra bu tahkim kurulunda onaylanır..... 
şaka bi yana harbiden tam ben soracaktım sen sormuşsun lady sade.kölelerin cezalarını kendi seçme gibi bir olasılığı varmı acaba.....
BEŞİKTAŞ BİR GERİLLANIN HAYATA İTİRAZIDIR.SUSARSA ÇATIŞMA KONUŞURSA SAVAŞ YAZARSA DESTAN SEVERSE DEVRİM OLUR.....
SİNCE 1903
kölelerin cezalarını kendi seçme gibi bir olasılığı varmı acaba.....
Yoktur , yoktur !!!
