Teşekkürler Üstad,

Biraz espri, biraz hiciv ama genelde güzel bir inceleme ve bence dogru teşhisler içeren bir analiz..

Aslinda, bizim lisanimizda kullandığımız "efendi" tabiri, yabanci dildeki "master" kavramından daha kapsamlı bir içeriğe sahip - yönetmenin ötesinde, eşzamanlı olarak esirgemek ve himaye etmek olgularını da ihtiva etmekte..

Öte ynadan, bdsm de bir kultur meselesi ve belki de "hoyatlıktan" ayrıldığı ince çizgi "efendiliğin" hissedildiği / hissettirdiği tavri belirleyen "kultur / anlayis / gorgu" durumu..

Teşekkürler Üstad,

Biraz espri, biraz hiciv ama genelde güzel bir inceleme ve bence dogru teşhisler içeren bir analiz..

Aslinda, bizim lisanimizda kullandığımız "Efendi" tabiri, yabanci dildeki "Master" kavramından daha kapsamlı bir içeriğe sahip - yönetmenin ötesinde, eşzamanlı olarak esirgemek ve himaye etmek olgularını da ihtiva etmekte..

Öte ynadan, BDSM de bir kultur meselesi ve belki de "hoyatlıktan" ayrıldığı ince çizgi "efendiliğin" hissedildiği / hissettirdiği tavri belirleyen "kultur / anlayis / gorgu" durumu..

:++: :++: :++:

Dima ve gelişmişlik seviyesi olabilir.

Bence göz ardı edilemeyecek sebeplerden biride sözlükte belirtildiği gibi film etkisi. Grinin 50 tonunu izleyen kendini efendi/köle sanıyor. Bu da potansiyel istekli köle filmden gaza gelmiş kendini efendi sanan birine denk geldiğinde kötü sonuçlanıyor. Yada tam tersi istekli ve potansiyel efendiye gaza gelip denemek istemiş olan köle denk geliyor. Sonra BDSM insanların algısında tü kaka oluyor ne yazıkki

ayak fetişinin bir fetişten öte bir ''köle'' ilgisi olduğuna inanalar, ''ücretli seans'' veya ''finansal kölelik'' gibi yüzeysel kavramlarla bu kültüre ait esas hislerin kötüye kullanıldığı durumlar da var. ya da akıl ve sağduyunda uzak saf bir aşağılama ile bu işe yeteneği olduğuna inananar da var. bu ve buna benzer kötü örnekler doğru şeyleri gölgeliyor bence.

Ülkemizde ne olursa olsun ben BDSM kültürünün gelişeceğine belirli sağlam bir zemin üzerine oturacağına inancım neredeyse hiç kalmadı... Tamam kabul ediyorum herkesin belirli ve doğru tesbitleri var lakin sonuç yok... Çünkü BDSM yada FETISHIZM katıksız olarak belirli kesimlerin elinde tekelleşmiş durumda... Bu olguyu ya parası bol olanlar yada abiyane tabirle çevresi çok olanlar yaşıyor... Kimse kusura bakmasın lakin iyi niyetle atılan adımlarda da sonuç çıkmıyor malesef... Bdsm de rolü ne olursa olsun küçük bir azınlık dışında belirli aralıklarla buluştukları yada belirli organizasyonlara dahil oldukları yok... O küçük azınlığın içine dahil olabilmek içinse ne yaparsanız yapın boş... Çünkü o çevrelerin hakir bakışları altındasınız referansız selam bile vermeyen bu azınlığın bir üyesi olabilmek neredeyse imkansız... Tamam kendine sahibe, sahip, köle diyen birsürü özenti var ve bunu çeşitli çıkar amaçlarıylada kullanıyorlar bu bağlamda bu elit azınlığada hak veriyorum bozulsun istemiyorlar ama kültür paylaştıkça genişler ve büyür...

türkiye'de bdsm kültürünün gelişememesinin nedeni (var olmasına var ama yaygın ve tanımlanmış değil) bence bdsm'nin kast sistemine temelden bağlı olması. batı toplumunda sınıflar arası hiyerarşi çok iyi tanımlanmış olduğundan, sosyal yaşamda kim kimin efendisi, kim köle, kim hizmetkar belli olduğundan cinsel yaşamlarında da bu roller kolaylıkla yerine oturtulabiliyor. çünkü köle ne yapar, efendi nasıl konuşur vb. zaten kişilerin bilinçaltına kazınmış. bizde ise bu kavramlar biraz akışkan ve belirsiz olduğundan uygulamada bazı sıkıntılar çıkabiliyor.