Master / Mistress & Slave
Kişilerin doğuştan Efendi/Köle - Sadist/Mazoşist olduğunu düşünmüyorum.
Bir insan doğuştan lider ruhlu olabilir ama bu onun ileride Efendi olacağı anlamına gelemez. Bu tür özellikler kişide aile çevre ve kişi üçlemesinde yaşadığı, tecrube ettiği deneyimler ile şekillenip bu hale gelebilir. Günümüzde halen daha psikolojik bir rahatsızlık olarak görülen bu olgular her psikolojik sorun gibi doğuştan değil şartlardan ileri gelir. Örneğin sadizm ve mazoşizm için psikologların aldıkları eğitim esnasında sadizm'in yaşanmış ama kabullenilmeyen acının sonucu ortaya çıktığı mazoşizm'in ise kabullenilmiş acıdan dolayı ortaya çıktığı anlatılır. Buna yönelik terapi teknikleri öğretilir. Sonuç olarak hiç kimse kalıtımsal bir durum olmadığı sürece psikolojik herhangi bir sorun ile dünyaya gelmez.
şahsım adına ben bunları psikolojik sorun olarak görmüyorum. bir sorun olsaydı terapiler ortadan kaldırabilirdi. ben bir sene gönüllü terapi gördüm ama acıya bakışımda hiç değişim olmadı. sadece kontrol edebilmeyi ve daha fazla zevk almayı öğrendim. sadist yada mazoşist fark etmez. hayatıunızda acının olması sorun değildir. sorun onunla yaşamayı öğrenmek kontrol edebilmektir. acı en asil duygudur bence ve bununla yaşayabilenler diğerlerinden bir kademe daha üstündür. köle bile olsa.
KIYIYI GÖZDEN KAYBETMEYE CESARET EDEMEYENLER, YENİ OKYANUSLAR KEŞFEDEMEZ. (Andre Gide)
şahsım adına ben bunları psikolojik sorun olarak görmüyorum. bir sorun olsaydı terapiler ortadan kaldırabilirdi. ben bir sene gönüllü terapi gördüm ama acıya bakışımda hiç değişim olmadı.
Şizofrenlerde terapi görüyorlar ama tedavi olamıyorlar. Bu durumda şizofreni içinde psikolojik bir sorunu yok diyebilir miyiz?
şahsım adına ben bunları psikolojik sorun olarak görmüyorum. bir sorun olsaydı terapiler ortadan kaldırabilirdi. ben bir sene gönüllü terapi gördüm ama acıya bakışımda hiç değişim olmadı.
Şizofrenlerde terapi görüyorlar ama tedavi olamıyorlar. Bu durumda şizofreni içinde psikolojik bir sorunu yok diyebilir miyiz?
ukala.
KIYIYI GÖZDEN KAYBETMEYE CESARET EDEMEYENLER, YENİ OKYANUSLAR KEŞFEDEMEZ. (Andre Gide)
şahsım adına ben bunları psikolojik sorun olarak görmüyorum. bir sorun olsaydı terapiler ortadan kaldırabilirdi. ben bir sene gönüllü terapi gördüm ama acıya bakışımda hiç değişim olmadı.
Şizofrenlerde terapi görüyorlar ama tedavi olamıyorlar. Bu durumda şizofreni içinde psikolojik bir sorunu yok diyebilir miyiz?
ukala.
:happy:
Bir doğru hayal edin. Sıfır ortasında yukarı yöne ucu sivri bir dikme olsun. İnsan o dikmenin tam tepesinden bilye gibi aşağı bırakılıyor. Çaresi yok, o sıfır noktasında kalamaz. Dikmenin ya sağına ya soluna düşecek. Bazısı sıfıra yakın düşecek, bazısı da ilerilere savrulacak. Bu doğrunun bir tarafı sadizmdir diğer tarafı da mazoşizm. Asla nötr kalamayız. Çok savrulursak sapık oluruz. BDSM ise makul olanları barındırıyor. Ne sıfıra yakın, ne de savrulup gitmiş olanları.
yukarıda konu acıya sapmış biraz. fakat sanırım konu acı değil. Efendilik ve kölelik duyguları...
bir gemiyi iki kaptan yönetemez. aynı zamanda bütün miçoları bir araya getirsen de yönetemez. iki durumda da gemi karaya oturur. yani muhakkak bir ilişki de bir taraf daha baskın olmak zorundadır. Yoksa gemi karaya oturur...
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
Yazılanları okuyunca beni tanımlayan bir parça bulamadım. Açıkçası ben bile nasıl oldu bilmiyorum ama daha 5-6 yaşlarımda iken anlam veremesem de bu durumumun farkındaydım. internette dolaştıkça ve denk geldikçe BDSM temalı fotoğrafların beni etkilediğinin ve akabinde bu ruh durumumun farkına vardım. neden, nasıl oldu bilemiyorum. Belki de genetiktir diye düşünmedim bile değil.
Hiçkimse doğuştan Efendi yada Köle değildirki.. Bu aslında hayat yolunda ilerledikçe ruhumuzdan gelen tercihleri uygulamaya koymakla yada koymamakla alakalı bence.mesela küçük çocuklara hep sorarlar ya hani büyüyünce ne olacaksın diye.Mademki doğuştan gelen bir dürtü bu o zaman neden herhangi bir çocuk ben büyüyünce efendi olacağım yada köle olacağım demezki ? Misal ben
farklı kadınlarda yaşadığım cinsel ilişkiler yığını sonrasında okuduğum bir kitap izlediğim birkaç film ve birkaç dost sohbeti sonrasında karar verdim efendi duruşumun olduğuna.Çünkü sexte asla soft olamıyordum.Partnerime acı vermekten zevk alıyordum.Partnerimle ilişki esnasında kalçalarını tokatlıyor onun ellerini sırtında birleştirip sanki onu bağlamışçasına ( ki o zamanlarda bağlamak denen şeyden haberim dahi yoktu ) bileklerinden o şekilde tutup kendime çekerek ilişkiye girince normalden daha fazla haz duyuyordum.cinsel dürtü konusundaki liste bu ve benzeri örneklerle uzar gider ama o kadar uzatmaya da gerek yok bence
insanları sürekli akıl vererek yada azarlayarak yönlendiriyor ve daha iyiye ulaşmalarını sağlıyordum.Hatta o kadar ki bazı kadınların hayatlarındaki kadın yada erkek arkadaşları hakkında o arkadaşlarını hiç tanımayışıma rağmen onları uyarıyor ve zarar göreceklerini söylüyordum.Dediğim çıkınca da o kadının gözlerindeki bana o hayran hayran bakışı izlemeyi ise en güçlü orgazmlara değişmem doğrusu
iş hayatında hep lider ruhluydum.alt kademe de olsa yönetici pozisyonunda veya yönetici yardımcılığı pozisyonunda çalışıyordum ve bütün bunların üstüne birde geniş bir hayal gücüm vardı.Bu hayal gücü sayesinde birçok projeyi çöpten alıp rafa koydurmuşluğum vardır.bir şekilde kadınları duruşumla veya sohbetimle etkiliyordum.Bir gün geldi ve bunların aslında hiçde rastlantısal şeyler olmadığını ve bir bütünün parçaları yani Efendi kimliğinin parçaları olduğunu öğrendim.ve o günden sonra bu kimliği daha çok araştırdım ve gördümki aslında ben bir Efendiymişim de sadece o güne kadar adını koyamamışım hepsi bu.. O gün bu gündür bu farkındalığımı yaşıyorum..Umarım sorulan soruya tam bir cevap olabilmiştir...
insanlar tadına vardıkları hazlardan aslında pişmanlık duymaları gerektiğini düşünerek. Aynı anda hem günah içinde erdemli, hem de erdem içinde günahkar olurlar. / Marquis de Sade
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler