Ben bir köleyim çünkü,bana hükmedici tavrını sergileyen ve onure eden kişiye hizmet etmekten son derece zevk alıyorum.Kadınlıgın bilincinde ve sınırında özellikle bu koşulda boşun eğmenin güzel ve çekici tarafına aşığım galiba.
Yetişme tarzımla,ailevi ve sosyal çevremle de bir alakası olmadıgını düşünüyorum.

Boyun eğmenin olacaktı

İşte bende onu soruyorum yaa NormaJeane boyun eğmenin güzel ve çekici tarafına aşıksın tamam ama sen bi sabah köle olmalıyım ben diyemi kalktın uykudan tahminimce hayır bunun bir başlangıc ve gelişme kısmı olmuştur. İşte bunun sebebi nedir? ben normal yaşantımda, iş yaşantımda, ilişkilerimde baskın olmayı çocukluğumdan beridir severim. Zamanla gelişti değişime uğradı ama temel hep aynıydı.

Bu arada bir ek illa benim yazdığım nedenler olmak zorunda değil (olursada hoş olur tabii :] )

Hmm şimdi anladım.
Evet elbette bir sabah kalkıpta "köle olmalıyım"demedim.Sanırım bunda, okudugum bir kitabın müthiş etkisi var.Lise zamanlarımdı;yani merakımın had safhada oldugu yıllar..Bu kitap sayesinde benimde bdsm kimliğim belli oldu sanırım,düşününce "kölelik benim mizacıma daha uyuyor"dedim.Benim de zamanla değiştiği oldu ama şuan tam rayında

Rayına oturmuduysa ve mutluysan ki mutlusundur eminim senin adına sevindim. Ayrıca fikirlerini paylaştığın içinde teşekkür ederim. Arkadaşalr sadece NormaJeane mi yorum yapacak?

Bir ek daha testament pek sevmem ama The Ballad derim başkada bişi demem :]

* Rayına oturmuduysa* Rayına oturduysa olacaktı :]

Ya evet malesef edit butonu yok editleyemiyoruz Rica ederim,bu ara forum biraz durgun gibi geldi o yüzden fırsatları oldukca yazarlar sanırım.
Tabi ben de eklemek isterim ki elbette zevkler ve renkler farklıdır Thrash'ı bütün olarak severim ben

Elbette bir süreç . Bir sabah kalkıp tercih yapılmaz. En azından bende öyle olmadı. Bir takım bilgileri edindikten sonra ruhumu sorguladım ve mevcut karara vardım. Sebebi nedir? neler etkilemiştir diye hiç düşünmedim. Sanırım bunu tespşit etmek psikoloji, sosyoloji vb. nin konusuna giriyor.

çok can ılıcı ve temel sorulardan biri bence.bir deney izledim geçenlerde 2 domuz yavrusu üzerinde yapılıyor.2side çok küçük 1.si annesinden ayrılıp tek başına yaşamaya zorlanıyor anne ilgi ve şefkatinden mahrum korumasız kendi başına hayatta kalmaya çalışıyor 2.si annesinin korumasında ve güvende hiç kimse tarafından tartaklanmıyor sonra 2 domuz üzerinde bir dizi deney yapılıyor 1.si saldırgan kendine güvensiz uyumsuz ve başarısız 2.si ise sonderece uyumlu diğerine göre daha guvenli ve yetenekli.2 domuzunda beyin kimyalarında büyük farklar var fiziksel olarak gözlemlene biliyor yaşadıkları şeyler onları şekillendirdi ve karakterize etti artık farklı seçimleri ve farklı zevk anlayışları var.şunu demeye çalışıyorum yaşadığımız şeyler hatırlamayacak kadar küçük olsak bile bizi büyük ölçüde şekillendiriyo doğarken beraberimizde bişiyler de getiriyoruz herhalde ama onlarıda burda şekillendiriyoruz bence.iyi insan kötü insan diye bişiy yok,hepimiz yeterince taşıyoruz bazı özellikleri çevremize göre ihtiyaç duydukça kullanıyoruz sadece.köle efendi durumu da böle bence dünyayı algılayışımızla alakalı bu zalim dünyada ya ezenlerden olup ''yaşamayı''yada ezilen olup ''hayatta kalmayı'' tercih deiyoruz.aslında hepimiz köle ve efendiyiz ve her ikisindende çok zevk alıyoruz çünkü böyle öğrendik dünyayı algılayışımız bu zaten...

bu arada bi yanlışlık olmasın hem köle hem efendiyiz ikisinden de zevk alıyoruz derken başka bişiyden söz ediyorum yoksa ilişkimde birisi hükmediyorsa yüksek ihtimal o benimdir.biraz maço oldu ama diil aslında

Hepimiz içimizde yani ruhlarımızda bir çok bilinmeyeni taşımaktayız.Zaman içinde bu bilinmeyenleri keşfetmeye başlıyoruz.Zaman içinde benliğimizi buluyoruz.Tabıkı bır kısmımızı kesfedıyoruz.Kımılerımız bıraz daha fazlamızı kımılerımız bıraz daha azımızı.İşte bu kesıf genıslıgı kısının kendısının becerı ve merakına baglı bilindiği üzere.

Benim bu yönümü anlayıp kesfetmem ve geliştirmemde bir arkadasım aracı oldu. O olmasa belki hala içimdeki adlandıramadıgım bu volkan kabımı zorlayacak ve ne oldugumun farkına varmıyabılecektım. Baslangıcta gercek ruhumu anlamak için itaatkar olmayıda denemiştim acaba gercek yönüm hangısı anlamayabılmek ıcın. Ama bu denemede ortaya cıkan hayır ben itaatkar degıldım ruhum buna buyuk bır tepkı verdi.....Kendımın bu yonden kesfınden sonra bu konuda kendımı egıttım ve halada bu egıtımın devam etmekte.

Ben EFENDİLİĞİN ,tüm özelliklerini taşıyorumdum, ama herkeste oldugu gıbı hayatımın farklı noktalarında benım de EFENDIlerım var.Başta kızım benim EFENDİM.Hayatın akış olgusunda bunu hepımız yasarız hukmedenken hukmedılmek durumunda oldugumuz anlar olabılır yasamın akısı ve hayatın ıdame edılmesınde.

Ama BDSM acısından da yasamımın geneli acısından da hukmeden tarafım.Bıde soyle bır durum var, yasamımıza soktugumuz bı cok kısı var fakat bunların ıcınde cok cok cok özel yerlere otturttugumuz bır yada ıkı kısı vardır kı onlara ruhumuzun ıcınde tasıdıgımız tahtımızı teslım etmısızdır.Bu kısılerle aslımız yıne aynı kalmak uzere farklı anlar yasayabılırız.Cunku bu kısılere sunulan ve alınan teslımıyet duygularının yerı bambaska.

Ama ben hep şunu dedım yıne dıyorum asla cınsıyetlere gore etıketli yasamak dogru degıl.

Elbette ticari amaç düşünmeyen hiç bir birey bir sabah uyanıp ben Hanımefendi/Efenedi/köle olayım demez.
İpleri elinde tutmak/iplerinin elinde olması doğuşumuzla birlikte belkide daha öncesi DNA mızla bize sunulan bir duruş.
Zaman içinde kendimizi tanıdıkça beklentilerimizi anlamlandırdıkça araştırma sürecine giriyoruz.Son senelerde buna en büyük desteği veren internet.Ve bu destek içimizde bulunan adını koyamadığımız duygularımızı adlandırmamızı sağlıyor.
Ben kendi adıma hep bir dominanttım öğrendikçe Hanımefendi oldum.
Öğrenmek bendeki ipleri elinde tutma isteğine sadece isim verdi bunun dışında hala/daima iç güdülerimle hareket etmeye güvendim.

ALEDA ılk 3 satırda yazdıklarına tamamen katılıyorum ve ek olarak Ilk once kısının ruhunda olan bır konu bu benım gorusumce cevre satları sadece kendını tanımayı hızlandırır veya gecıktırır.Kısı ne kadar ozgur olursa kendını okadar ıyı tanıma fırsatı bulur.Icınde Domınantlık olan bır kısı zaten hangı cevre olursa olsun baskınlık yonunu dısa vuracaktır bu kacınılmazdır.Dıger etken aıle, aıle yanında kısı ozgur yasamı tam olarak yasayamıyor en azından kendı gorusum bu ,dıger bır konuda sosyal etkenler mesela benı bu sıte ıle tanıstıran sosyal etkınlıktır bır arkadasımın benı yonlendırmesı ıcımdekı soru ısaretlerının bılınmeyen denklemlerın acıklamasını burada buldum ve ogrenıyorum.MASTERlık yada KOLE lık ılk dogdugumuzda ruhumuza ve genlerımızde vardır bazı kısıler bunların acıklamasını bulur bazıları hayatı boyuncada soru ısaretlerı ıle yasar ben boyle dogdum ruhum boyle yasamayı sevıyor.

Ben kandi adima EFENDI yada KÖLE olmanin kesinlikle aile , sosyal yasam, yetisme tarzi ile alakali olduguna inanmiyorum .. Degerli BATMAN in de dedigi gibi bu kisinin dogustan özünde olan bir olaydir . Dogustan yüregimizde var olan bir takim duygular zaman icerisinde bizler büyüdükce , kisilik sahibi olduca, yolunu buluyor .. rayina oturuyor .. Bana kalirsa , icimizde tasidigimiz bazi duygulari kendimiz suc olarak görürsek buna bir kalip uydurmak adina cevre toplum yetisme tarzi gibi bahaneler bulmaya calismis oluruz .. Oysa bizler gerek EFENDI gerekse KÖLE olarak bununda gayet dogal bir olay oldgunu kabullenirsek, kimseye zararimiz olmadan yürek ve ruih dilimizi anlayan ve bizi tamamlayan insanlarla bu olayi paylasirsak , o zaman gercek benligimizi yasamis oluruz .. Kimi insan rock muzigi sever kimise ise , ( benim gibi ) alaturka hayaranidir ...kimi yemekde etoburluk derecesinde kebab hastasi olurken , kimiside vejeteryan olabilyiorsa , o halde bazi insanlar gayet normal ( siradan ) soft sex severken , bizlerde bdsm ´i tercih ediyorsak , ve bu yasadigimizdan gerek MASTER olarak gerekse KÖLE olarak mutluysak .. o halde bunun ardina neden nicin diye sebebler aramak yanlis olur bence ..

Herkesin yüregince yasadigi bir hayat´ta ayni havayi icimize cekebilecegizmiz bir dünya yi paylasmak en güzel bence ..

kajirus