kölelerin zaaflarının bdsm deki yeri (?)
tecrübesiz bir kölenin gözüyle...
kölelerin zaaflarının bdsm deki yeri ne?
kölelerin de normal insanlar gibi zaafları vardır, hatta zaafı olmayan insan var mıdır?
Zaaf nedir? Tdk der ki:
1 . Düşkünlük, eksiklik, yetersizlik, zayıflık, dayanamama:
"Kendisine zaafımdan ziyade metanetimi gösterdiğim kadın içeriye girdi."- P. Safa.
2 . İrade zayıflığı:
"Her Havva kızı gibi övünmek onun da zaafıdır."- H. Taner.
O halde gelelim insanoğluna, her insanın bir ya da birkaç zaafı vardır. insan zaaflarını örtmeye yok etmeye kendi içinde bir şekilde hasır altı etmeye çalışır, bu sebepledir ki insanlar dürtülerini bastırmak için inançlar, meşgaleler icat etmiştir. Aksi takdirde nasıl bir dünya olurdu kim bilir?
Bdsm/fetiş dünyasında ise olayın farklı iki boyutu var biz bu zaaflarımızı açıkça belirtir ya da açıkça, belirtmekten korkarız. Örnek:
ayak fetişisti, ayaklara olan zaafını açıkça belirtir (karşısındaki kişi Sahibe değilse) genelde partneriyle uyumlu bir ilişki yaşar ya da orada ilişkiyi noktalarlar.
Ya da sahibesine ayaklara olan zaafını söylemekten korkar (çünkü genelde gerçek sahibeler en büyük işkencenin işkence yapmamak olduğu mantığıyla hareket eder)
Burada birkaç soru geliyor akla:
1. Sahibeye karşı zaaflar ortadan mı kalkar?
2. Gerçekten her sahibe kölelerinin zaaflarını eksiksiz görebilir mi?
3. Yoksa köle, istemeden (!) bu zaaflarını kendisi mi belli eder?
Ilk soru sanırım insan doğasına aykırı, o sorunun yorumunu siz diğer köle ruhlulara bırakıyorum.
Ikinci soruya gelelim, bu soruyu en iyi sahibeler cevaplayabilir sanırım. Bence Sahibe kölesini yeteri kadar eğitir ve tanırsa mümkün olabilir.
Gelelim asıl soruya, köle zaaflarını istemeden mi yoksa isteyerek mi belli eder?
Isteyerek belli ediyorsa: nedeni açık, köle en büyük zaafıyla cezalandırılmak yani en büyük cezayı çekmekle en büyük zevki alacağını biliyordur ve inceden belli eder bu zaaf(lar)ını.
Istemeyerek belli ediyorsa bunun nedeni nedir?
Burada büyük usta Sigmund Freud’un “edim hatası” terimini kullanmak isterim, edim hataları bilinçaltına itilmiş korkuların, nefretin, sevginin vs. kişi tarafından istemediği halde söze, yazıya ya da eyleme dökülmesidir. Örnek olarak hayret verici, ama sevmediği birinin verdiği hediyeyi kaybeden insan sayısı çok fazladır .
Edim hataları çeşitli şekillerde olabilir, buna bdsm den bir örnek verirsek: strapon dan korkan (gerçekten korkan) köle sahibesine bu korkusunu belli etmemek için elinden geleni yapar ve belki de uzun yıllar belli etmez, ama gün gelir şüpheli bir şekilde ağzından çıkan bir kelimeyle sahibesine yanlışlıkla bu korkusunu açık eder. Bunu anlayan bir sahibenin elbette en büyük zevki kölenin içinde straponla kıvranmasını izlemek olacaktır.
Gelin görün ki köle, tam anlamıyla ezilmek isteyen insandır, boyunduruk altına girmek isteyen insandır. Belki de günlük hayatta yeterince sorumluluğu olan bir insan ya da günlük hayatta kaçmak istediği yeterince sorumluluk olan bir insandır. Kendi kendini günlük hayatta cezalandırır belki de ama bu vicdani rahatlamayı sahibesinin sağlaması; işte bu apayrı birşeydir. Bu yüzden en büyük korkuları onun için en büyük ceza ve belki de en büyük ödüldür. Hem ayrıca tensel temasla gelen haz hemde aitliğin verdiği huzur sorumluluklarından kurtulma hissine eklenerek kölenin o karanlık zavallı benliğinin huzura en yakın olduğu tepe noktasıdır belki de. Ve sahibesinden gizlediği (!) ya da söylemeye korktuğu zaafları onun için en büyük cezalardır, diğer taraftan en büyük rahatlama.
Sonuç : köle zaaflarını saklasa en büyük cezayı tadamayacak, saklamasa belki de buna dayanamayıp sahibinin kendisini azad etmesine sebebiyet verecektir. Ne şimdi bu, bir paradoks mu? Zannetmiyorum zira birçok köle zaaflarını ortaya dökerek olabileceği en aşağılık konumda olmak ve tadabileceği en büyük hazzı tatmak ister ama elbette bunu söylemekten korkanlarda olabilir bir şekilde herkes kendi paradoksuyla yaşamayı öğrenmiştir, ya da öğrenecektir.
gosen waka shũ
olacaktır rüzgar, bildiğim kadarıyla kurallar var ve uyulmak zorunlu tabiki, mesela bir Sahibe şöyle demişti "benimle aynı odadayken köle ayakta duramaz bir iş verdiysem 4ayak üstünde yada sürünerek ilerler ve işini yapar" tecrübesiz bir köle örneğin bu Sahibe kendisini yanına çağırdığında unutabilir ve ayağa kalkıp gidebilir. bunun gibi örnekler çoğaltılabilir. benim üstteki tecrübesizlikten kastım hiç hizmet etmemiş olmaktı ama kavramı biraz karıştırdık galiba. siz kıdemden bahsediyorsunuz kıdem olayı da var(mış) ama burada ben ondan bahsetmedim. kıdem olayına da bir örnek vereyim mesela Sahibem beni oturduğu şehre çağırdı. nasıl görüşeceğiz size nasıl ulaşacağım? diye sordum, "tabiki sana kölemi yollayıp aldırmayacağım, verdiğim adrese geleceksin" dedi. ama ben o arabası olan kölesinden daha eski olsam büyük ihtimal o köle beni terminalden almaya gelecekti. böyle işte daha fazla karıştırmadım umarım mevzuyu
gosen waka shũ
Haaa bi de bu arada kriter kavramı karışmasın. Benim demel istediğim şu idi. Beyoğlu belediyesi simitçilere yeni bir kıyafet yaptırdı Cemil İpekçi'ye ve hepsine standart kapalı araba aldırdı bir örnek. Artık Beyoğlu'nda simitçi olmanın iki kriteri bu kıyafeti giymek ve bu arbayı kullanmak.
Kriter derken bu tip bir tanımlamayı kast etmiştim. Yoksa ilişkideki kurallar bambaşka tabii.
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler