Öncelikle ceza konusunda ki düşünceleri söyleyeyim.
EFENDİ-Köle ilişkisinde kabaca 2 halden bahsedebiliriz;

1-Duyguların derin olmadığı ilişki:
Fiziksel tatminin ön planda olduğu,beğeniden,hoşlanmadan bahsedebileceğimiz, duyguların yoğun olmadığı bir birliktelik şekli:

Bu durumda EFENDİnin verdiği cezalar kendi egosunun tatmini ağırlıklı olacağından, manevi cezalar ....kunu çıkarır şekilde olabilir.Extreme sexin doruklarında gezinilebilir.Bence bu tipte tatmin eksiksiktir.
Ruhun açlığı pek giderilemez.Teyemmüm niyetine yapılabilir.

2-Duyguların derin olduğu sevgiden veya aşktan sözedilebilen ilişki:
Karşıklıklığın vazgeçilmez olduğu ilişkidir.EFENDİ bütün cezalarında ölçülüdür.Sınırları zorlar ama ...kunu çıkarmadan.
Kölesinin mutluluğu onu mutlu eder.Fakat bunu belli etmez.Verdiği bütün cezalarda karşıklı mutluluğu gözetir çaktırmadan.
Özellikle "mahrum bırakma"cezası geri tepen bir silah durumunda olur.Köleyi cezalandırıyım derken kendi hasretten kavrulabilir.Ölçü çok önemlidir.
Maddi cezalar daha ziyadesiyle tercih edilir.Çünkü hiç itiraf edemez ise de EFENDİ;beraber olmak,dokunmak ister.Yakarışları duymak ister.Görmek ister.
Zeki bir EFENDİ,Kölesinin aklını,ruhunu ve bedenini doyurken kendi de doyar.Ve bunları bir lütüf olarak sunar kölesine...

Benim yapacağım yorum da bir yenilik veya bir aydınlanma getirir mi bilemiyorum ama. Kesinlikle verilen fiziksel cezaların extreme seks olduğunu düşünüyorum. Kalıcı sonuçlar doğurması açısından (kendi yaşadıklarımı göz önüne alarak tabi ki) manevi cezaların her zaman daha bir sonuca götüreceğini düşünüyorum.

Tabi yaşanılan ilişki çeşidine göre farklılıklar olacaktır. Benim bahsettiğim içinde sevginin ağır bastığı bir tür.

CEZA VE PEKİŞTİREÇ

Ceza, organizmaya istemediği bir şeyin verilmesi ya da istediği bir şeyin verilmemesidir. Yani organizmaya olumsuz pekiştirecin verilmesi ya da olumlu pekiştirecin verilmemesi durumudur.
Ceza olumsuz pekiştireçten farklıdır. Ceza istenmeyen davranışa verilirken olumsuz pekiştireç istenilen davranış ortaya çıktığında ortamdan çekilmektedir. Diğer bir ifadeyle caza ortaya çıkan davranışı azaltan uyarandır. Cezayı olumsuz pekiştireçten ayıran en önemli husus ceza uygulandığında yapılmakta olan davranış durur. Fakat organizmaya hangi davranışları yapacağını işaret etmez.oysa olumsuz pekiştireçte , organizma istenilen davranışı olumsuz pekiştireci almamak için yapar.

Ceza iki türlü uygulanır. Ya pekiştireci bir uyarıcıdan mahrum bırakılır ya da itici, hoşa gitmeyen bir uyarıcı ona sunulur. Davranışın değiştirilmesinde esas olan olumlu pekiştirmedir.Pekiştirmenin etkilerini önceden kestirmek mümkündür.Fakat cezanın etkilerini kestirmek oldukça zordur.Ceza yeni ve istenilen davranışların öğretilmesini sağlamaz.Yanlızca önceki öğrenmelerin bastırılmasını sağlar.Buna karşın eğitimin temel hedefi kişilere istendik ve yeni davranışları kazandırmaktır.Ceza etkili kullanıldığında kişiler inatlaşır,saldırganlaşır ve duyarsızlaşırlar.
Cezanın kullanılmasında önemli olan cezanın etkili ve zararsız olabileceği durumları saptamaktır. Alternatif tepkiler ödüllendirildiğinde istenmeyen davranışın ortadan kalkması mümkün olabilir.
Ceza uygulandığı sürece istenmeyen davranış baskı altında tutulmakta ancak istenmeyen davranışı gösterme alışkanlığını yok etmemektedir. Örneğin araba hırsızlığı yapan birini cezalandırdığımızda cezanın etkisi sona erdiğinde istenmeyen davranışı tekrar yapacağı anlamını vermektedir. Ceza istenmeyen davranışı yok etmez yalnızca baskı altında tutar ve cezanın etkisi yok olunca davranış tekrar ortaya çıkar .
Ceza çoğu kez bireylere bir davranışı yapmamasını değil, yaptığı halde yakalanmamayı öğretir. Fakat ne yapması gerektiğini öğretmez

CEZA VE PEKİŞTİREÇ 2
OLUMLU PEKİŞTİRME: OLUMLU pekiştireç ortaya konulduğunda belirli bir davranışın yapılma sıklığını artıran uyarıcılardır. Olumlu pekiştirme ise davranışın devamı için, organizmaya hoşa giden uyarıcının verilmesi. Örneğin: aferin demek,saç okşamak…

Birincil pekiştireç:Biyolojik ihtiyaçlardan kaynaklıdır… Yiyecek, su, korunma, sevgi, cinsellik v.b…

İKİNCİL PEKİŞTİREÇ: Nötr bir uyaranın birincil pekiştireçle ilişkilendirilmesi sonucu ortaya çıkar… not para, statü v.b.
Olumsuz (negatif) pekiştirme: Ortamdan çıkarıldığında belirli davranışların yapılma olasılığını artıran uyarıcılardır. Olumsuz pekiştirme ise organizmanın hoşa gitmeyen bir uyarıcının ortamdan çıkarılması sonucu davranış sıklığının artması. Örneğin: kızmaya engel olmak için çalışma…

Sonuç olarak :Olumlu pekiştirmede de olumsuz pekiştirmede de istenilen bir davranışın devamı gerçekleşir . organizma için olumlu uyarıcılar alma, olumsuz uyarıcılarsa kurtulma durumu,ödül olur ki karışıklık aslında buradadır.

DAVRANIŞIN SONUCU:
HOŞA GİDEN UYARICIYI VERME (pekiştirme):
Olumlu pekiştirme:
Hoşa giden uyarıcının ortama verilmesi sonucu davranışın yapılma sıklığının artması
Olumsuz (negatif) pekiştirme: hoşa giden uyarıcının ortamdan çekilmesi sonucu davranışın yapılma sıklığının artması

İKİ DURUMDADA DAVRANIŞ DEVAM EDER

HOŞA GİTMEYEN(İTİCİ) UYARICIYI VERME(CEZA):
1.TİP CEZA:
Hoşa gitmeyen (itici uyarıcının ortama verilmesi sonucu davranışın yapılma sıklığının azalması, dayak atma, azarlama…

2.tip ceza:
Hoşa giden uyarıcının ortamdan çekilmesi sonucu davranışın yapılma sıklığının azalması
Sevgi esirgeme, arkadaşlarından ayırma

kölelerimiz bizim için değerlidir, çoğu zaman ceza, pekiştireç birbirine karıştırılır, sentetik bir efendi değilseniz bu bilgiler yol gösterebilir.
Bilinmesi gereken bir husus ve belkide en önemlisi sizin kölenizin hangi davranışı pekiştireç hangisini ceza olarak algılayacağıdır.
bu konuyu gerek olursa dahada açacağım.
aman karıştırmayın dayak bazen pekiştireçtir bazen ceza...
____________________
okuma zahmetiniz için teşekkürler.

seeeettt, olayı çok güzel formüle etmişsin. Teşekkürler. Eminim huyytt'ta benim gibi sevinecektir. Meslek icabı.
Bir sorum olacak.

"Ceza çoğu kez bireylere bir davranışı yapmamasını değil, yaptığı halde yakalanmamayı öğretir. Fakat ne yapması gerektiğini öğretmez" demişsin ve çok doğru,mantıklı ve katılıyorum. Ancak baştan hangi durumlarda ceza gelebileceğini bildirmek öğretmeye yardımcı olmaz mı?

BDSM nin açılımında Disiplin belirtildiğine göre,bunun zıttı olan her hangi bir disiplinsizlik efendi tarafından cezalandırılmak suretiyle köleye uygulanır.

Fiziksel cezalar olduğu kadar psikolojik cezalar da ağır basar.Fakat fiziksel cezalar köle için bir nebze ödül de sayılır.Tabi burda efendinin uygaladığı fiziksel cezanın dozu da önemli.Hatanın bir daha tekrarlanmaması için,etkili bir fiziksel ceza yerin de olacaktır.

En iyi köle bile farkın da olmadan hata yapabilir.Bu kaçınılmaz olmakla beraber,efendisinin o anki ruh haline de bağlıdır.Normal de ceza gerektirmicek durumlar o an için cezaya davetiye çıkartır.

Her durum da köle,aidiyetini ve kime ait oluşunu daha iyi benimser.Disiplin altın da olduğunu bilir,disiplisizlik olarak görülen davranışa efendisinin uygun gördüğü cezayı alır.

"Ceza çoğu kez bireylere bir davranışı yapmamasını değil, yaptığı halde yakalanmamayı öğretir. Fakat ne yapması gerektiğini öğretmez"

Buna katılmıyorum.

Ceza,köle tarafından istem dışı yapılan bir davranışın,hatanın bir daha yapılmaması adına,uyarı amaçlı köleye uygulanan bir durumdur.Köle yaptığı hatayı yakalanmadan yapabileceğini düşünmekten ziyade,yaptığının efendisi tarafından hata görüldüğünü anlar,bunun karşılığın da ceza alacağını bilir ve yapmamaya özen gösterir.

Bana göre hiç bir köle ceza alabileceğini düşünerek yakalanmamayı göz ününe alarak hata yapmaz.

seeeettt, olayı çok güzel formüle etmişsin. Teşekkürler. Eminim huyytt'ta benim gibi sevinecektir. Meslek icabı.
Bir sorum olacak.

"Ceza çoğu kez bireylere bir davranışı yapmamasını değil, yaptığı halde yakalanmamayı öğretir. Fakat ne yapması gerektiğini öğretmez" demişsin ve çok doğru,mantıklı ve katılıyorum. Ancak baştan hangi durumlarda ceza gelebileceğini bildirmek öğretmeye yardımcı olmaz mı?
masternickim öncelikle söylemem gerekir ki beğeninizden dolayı bahtiyar oldum.

sorunuza gelince ''Ceza evet genelde bir davranışı yapmamasını değil yaptığı halde yakalanmamasını öğretir'' çünkü insan yapısı gereği kabul görmek beğenilmek,taktir edilmek ister bu kimi zaman yaşamın bir numaralı amacıdır.her köle aslında minik bir çocuktur, yapısı gereği kıskançtır bazen, ve bir yaramazlık yaptığında açıklama_açıklamama çelişkisine düştüğünde ilk ya açıklayınca efendimin gözünden düşersem korkusunu besler.Bu konuda cezanın niteliğinden çok kölenin beynine işletilecek nakış nakış dokunacak, evet sen benim kölemsin bana aitsin ve cezanı çekerken, çektikten sonrada yine benim olacaksın mesajı çoğu zaman bu korkuyu yenecektir.

Her kölenin küçük bir çocuk olduğu tezinden hareketle efendim benimle ilgilensinde nasıl olursa olsun diyerek çeşitli yaramazlıklarada başvurabilir işte sırf bu yüzden hangi davranışın pekiştireç hanginin ceza olacağı kölenin algılayışında bitecektir.

Bu yüzdendir ki önden kuralların koyulması hangi harekete ne tip cezaların verileceğinin açık olması çoğu zaman yararlı olmakla birlikte yukarıda anlatılan durumlarla yan etkilerini gösterebilir.
Aslında formül basit kölenizi tanıyınız,hatta ondan iyi tanıyınız 😉

"Ceza çoğu kez bireylere bir davranışı yapmamasını değil, yaptığı halde yakalanmamayı öğretir. Fakat ne yapması gerektiğini öğretmez"

Buna katılmıyorum.

Ceza,köle tarafından istem dışı yapılan bir davranışın,hatanın bir daha yapılmaması adına,uyarı amaçlı köleye uygulanan bir durumdur.Köle yaptığı hatayı yakalanmadan yapabileceğini düşünmekten ziyade,yaptığının efendisi tarafından hata görüldüğünü anlar,bunun karşılığın da ceza alacağını bilir ve yapmamaya özen gösterir.

Bana göre hiç bir köle ceza alabileceğini düşünerek yakalanmamayı göz ününe alarak hata yapmaz.

Tamamen saygı duyarım.Fakat farz edilen durum BENCE ihtimal dahilinde olmakla beraber çoğu zaman tedirginlik, bir kölenin kendinden bile şüphe etmesini sağlayacak inatlaşma, en kötüsü güvensizlik doğurabilir.

__________________

Aslında formül basit kölenizi tanıyınız,hatta ondan iyi tanıyınız 😉
İşte bu BDSM'im/Efendi'liğin E=mc2 si olmuş.

Fizikten anlamıyoruz, mesleğimiz aynı değil diye bu denli de laf sokulmaz ki yaaaa. Alla alla sizde subman dibuladan anlamazsınız lakin ben laf ediyor muyum? Hıhhh...

şu ana kadar konu hep verilen cez üstünde yoğunlaşmış oysaki mephistophelique sadece verilen cezayı değil EFENDİSİNİN ne hissettiğinide sormuş... bu benimde ilgimi çekmiş ve merakımı uyandırmış bir konu... acaba EFENDİ kölesine bir ceza veya bir mükafat verdiğinde ne hisseder?