Bay"ma"yanından olsun mümkünse !
Yazılan bir takım forum mesajlarında dikkatimi çekti. Kadın üyelerin neredeyse tamamı “bayan” kelimesine sımsıkı sarılmış durumda ve bu yanlış kullanımdan duyduğum rahatsızlığı dile getirmek istedim. “Bay” ve “bayan” kelimeleri ad ön takısı olup Latin kökenli diğer yabancı dillerde, Mr. Mrs., Madamme, Frauleine gibi ad ya da soyadla birlikte kullanılan hitaplarda yer almalıdır.
Şimdi diyeceksiniz ki, “nezaket gereği olduğu için kullanmayı uygun buluyoruz”. Peki, aksini düşündüğümüzde, “kadın” dediğimizdeki kabalığın kaynağı nedir? Yine bir başka açıdan düşündüğümüzde, “erkek” kelimesini kullanmaktan kimsenin imtina etmediği ve utanılası, ayıplanması gereken bir kavram olmadığı da aşikardır, değil mi? Bu durumda “kadın” kelimesi tamamen cinsiyete bağlı bir ayrıcalığı yani dişisel bir kabalığı, nezaketten uzak bir ifadeyi çağrıştırdığı yönünde bir algı var insanlarda. Bu da bizlere “kadın” kelimesinin toplumdan dışlandığı, dilimizden düşürülmek istendiği sonucunu ima ediyor.
Benim bu konudaki rahatsızlığım sosyolojik bir takım gözlemlere dayanıyor. “Kadın” kelimesinin kullanımının sakıncaları olabileceği yönünde toplumda giderek artan bu eğilimin aslında kadının cinsel kimliğinin arka plana itilmesi, baskılanması ve hatta aşağılanması anlamına geldiğini düşünüyorum. Bu yanlış kullanımdaki ısrarlı propagandanın, kadının ve cinselliğinin toplum algısından uzaklaştırılması ve de silinmesi gerektiğini düşünen belli ideolojilere hizmet ettiği kanısındayım. Şimdi aranızdan TDK ve bilumum internet sözlüklerine dalıp, “bayan = kadın, dişi”’ sonucunu bulduğunu ve bir yanlışlık olmadığını savunanlar da olacaktır ki bu da gayet normal olup, yukarıda işaret ettiğim ideolojinin ne boyutta bir sıkıntı doğurabileceğine dair iyi bir göstergedir zira dilimize ait lugatların 80’li yıllardan önceki basımlarında bu yanlış anlam dayatması olmadığı görülecektir. Merak edenleriniz olursa küçük bir araştırmayla keşfedebilirler.
Beni şaşırtan ve üzen bir nokta da özellikle bu forumdaki dişilerin hem toplumdaki pek çok hemcinslerinden farklı bilinç düzeylerinde olduklarını iddia etmeleri hem de toplum nezdinde cinsiyetlerini aşağılayan bu ideolojiye bilinçli ya da bilinçsiz, hatta belki de hiç farkında olmadan alet olmaları. Cinselliklerini ve doğalarının gereklerini yaşarken ve buna yönelik paylaşımlarını dile getirirken “felsefi, derin kavramları” bolca kullanmayı tercih eden bu kadınların da böyle bir dayatmanın farkında olmamalarını ya da aksi bir davranışı tercih etmemelerini de trajikomik buluyorum.
Nezaket konusuna tekrar dönecek olursak, TV programlarında “bayan” sözcüğünün büyük çoğunlukta “alt kültür”e –kural olarak böyle bir ayrımcılığı sevmem ama bir medya deyimi olarak zorunlu kullandım- hitap eden yapımlarda bu kültürün temsilcileri tarafından sıklıkla kullanıldığını algılamanız zor olmayacaktır. Bu programlar arasında evde kalmış beyin özürlülere eş bulma, şarkı söylediğini iddia edip bedenini “pazarlayarak” para kazanmaya çalışanları lanse etme gibi pek çok “medya pezevenkliği” olarak tabir etmekte sakınca görmediğim rezillikler büyük çoğunluğu oluşturmakta. Onlar “çok nazik ve muteber” olurken, kadınlığının bilincinde olması, içindeki dişi ile barışık bir yaşamdan imtina etmesi gereken sizler mi kaba, adi, aşağılık olacaksınız? Toplumda kadınlığıyla gurur duyarak yer alacak sizler kendinizi böyle bir aşağılayıcı baskıya layık görebiliyor musunuz?
Söz medyaya gelmişken, son 1-2 yıldır doğru düzgün yayın yapma çabasındaki bazı kanallarda sunucuların bu konuda özel bir duyarlılık göstermesi sevindirici bir gelişme olup “Türkiye Bayan Basketbol Ligi”, “T. Kadın Basketbol Ligi” olarak düzeltilmiş haliyle okunması da bu güzel gelişmelere küçük bir örnek olarak verilebilir.
Çok değil bundan 20-30 yıl öncesine kadar bırakın “kadın’”ı, “karı” kelimesi bile oldukça normal karşılanabiliyordu. Öyle ki, medeni hukuk ve miras hukuku gibi pek çok düzenleyici metinde sıklıkla kullanılan bir kelimedir “karı” (evlenenler ya da nikaha gidenler varsa hatırlayınız: evlenme cüzdanı verilirken devlet nezdinde “karı” ve “koca” olarak ilan olunursunuz, bugün bile)
Şimdi forumun güzide dişileri, size tekrar soruyorum: gün geçtikçe muhafazakarlaşıp geriye giden böyle bir toplumda cinsiyetiniz yüzünden suçlanıp, utanıp, sıkılıp, korkup baskılanmayı mı tercih edersiniz yoksa kadınlığınızdan utanmadan gerçek bir medeni eşitlikle, cinsel aşağılanmaya maruz kalmadan mı yaşamayı tercih edersiniz?
Dip not:
Bütün bu yazdıklarımdan sonra “Bayan” sözcüğünü HALÂ “bekaret”, “kız çocuklarına ne diyeceğiz” vs. gibi argümanlarla savunmaya kalkanlar olursa; onlara içlerindeki dişi ile barışık ve kadınlığından utanmadan yaşayabilen bilinçli dişilerin en güzel yanıtları vereceğini umuyorum.
Bir diğer dip not:
Diğer paylaşımlarımda ve burada sıklıkla kadın yerine “dişi” sözcüğünü kullanmış olmam dikkatinizi çekebilir. Bu mesleki bir alışkanlığın yanı sıra, çoğu zaman söz konusu ideolojiye karşı tarafımdan bilinçli olarak bir tepki mahiyetinde de kabul edilebilir. Ayrıca Türkçemizdeki en yalın ve net ifadedir “dişi”, bu konuda da üzerine alınıp hayvanları aşağılamaya kalkanlar olmaz umarım.
SirXANTHOS,
Öncelikle dili kullanmak konusunda özverili olmamız gerektiğini hatırlattığınız için teşekkür ederim. Sanırım ağız alışkanlığı denebilecek bir durumun kurbanı oluyoruz çoğumuz zaman zaman. ''Bayanlar arası bacak yarışması'' başlığında kullandığım bayan kelimesinden yola çıkarak bu başlığı açmış olma ihtimalinizi düşündüm ve sizi haklı buldum. Kadın-dişi kelimeleri kadının gerçek doğasını daha doğru tanımlıyor. Kesinlikle katılıyorum. Kendi adıma KadınEfendi tanımını kullanan biri olmam ve dişi olduğumu üstüne basa basa bir çok kez vurgulamış biri olmam ve fakat bu başlığı açarken bayan kelimesini kullanmış olmam ,yazınızdan sonra beni düşündürdü. Bu forumun amacı da bu olmalı. Birbirimizi düşündürebildiğimiz ölçüde forumun faydalarını hissederiz. Bayan kelimesini ben de sizin gibi doğru bulmasam da toplumun algısındaki yerinden de yazdıklarınız kadar rahatsız değilim. Kelimeler önemlidir fakat algıda oluşturduğu profili çok da değiştirdiğini düşünmüyorum. Hanımefendiler de denilebilir yerine göre. Başlığı bir kez açmış bulundum. Dolayısıyla sonraki yazılarımda kendi adıma buna daha çok dikkat edeceğimden emin olabilirsiniz. :++:
Lakin ;
''Beni şaşırtan ve üzen bir nokta da özellikle bu forumdaki dişilerin hem toplumdaki pek çok hemcinslerinden farklı bilinç düzeylerinde olduklarını iddia etmeleri hem de toplum nezdinde cinsiyetlerini aşağılayan bu ideolojiye bilinçli ya da bilinçsiz, hatta belki de hiç farkında olmadan alet olmaları. Cinselliklerini ve doğalarının gereklerini yaşarken ve buna yönelik paylaşımlarını dile getirirken “felsefi, derin kavramları” bolca kullanmayı tercih eden bu kadınların da böyle bir dayatmanın farkında olmamalarını ya da aksi bir davranışı tercih etmemelerini de trajikomik buluyorum.''
dediğiniz paragrafın anlatımında malesef olmaması gerektiğini söylediğiniz bir küçümseme-kinaye hissediyorum. Trajikomik bulduğunuz durumun ,forumdaki ''dişi kişilerin'' ''felsefi - derin kavramları'' kullanmayı tercih ederken alışkanlık sebebiyle bayan kelimesini kullandıklarında kendi hemcinslerini aşağıladıklarını düşünmüyorum. Zira kimsenin farklı bilinç düzeyinde olduğunu iddia ettiğini de sanmıyorum. Söylemek istediğinizi ne kadar iyi anlasam da bu ''iddia'' konusu ve hemcinslerimin aşağılandığı fikrine kesinlikle katılmıyorum. Bunun sadece edebi bir hata olduğunu düşünüyorum. Toplumda kadını aşağılayacak etkenlerden birinin bayan kelimesi olması durumunu fazla abartılı buluyorum.
Edebi katkınızdan dolayı tekrar teşekkür ederim. :bira
sevgiler,
Bia!
A mediocre Dominant tells, a good Dominant teaches, an excellent Dominant explains, but a True Dominant inspires!
SirXANTHOS
+++
+++
+++
Aynen katılıyorum bende bu sözcükten daha doğrusu mevcut kullanılışından nefret ediyorum ama o kadar yaygınlaştı ki artık bıkkınlık nedeni ile kabullenir oldum. 🙁
Ustadim,
benim fazlasi ile kullandigim "afet" - "zerafet" ve dahi "hatun" kelimelerine itiraziniz olmadigini umid ederim
Aslinda, biraz da hiciv olarak degerlendirirsek, lisanimizin zenginligi acisindan kadin manasinda kullandigimiz o kadar guzel kelimeler var ki, "bayan" listeye bile giremez.
surc-u lisanim mazur gorule..
selamlar
Masternick,
Kabullenmek yerine bu gibi yanlışlıklarla her platformda elimizden geldiğince mücadele etmekte fayda var.
BiaStyle,
Benim savunduğum asıl nokta, bir kelime teknik olarak kullanımından ziyade, genel olarak toplum algılarının belli bir ideolojiye göre yönlendirilme baskısının sakıncaları. Ben bu konuda tepkiliyim ve mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle abartılmasında bir sakınca görmüyorum, en azından dikkat çekici olabilmesi açısından bunu gerekli görüyorum.
Flostromo,
Dilimizin zenginliği konusunda çok haklısın ve bu güzel bir bakış açısı bence. Edebiyata biraz ilgi duyan, okumaktan keyif alan herkesin dikkatini çekiyor bu durum. Ayrıca, kimi sözcüklerin bir şekilde yapay zorlamalarla böyle bir toplum yönlendirlmesine alet olması en çok edebiyatçıları rahatsız ediyordur. Bana göre bir metnin ya da söylevin dinlenmeye değer olup olmadığına ilişkin ölçütler de sözcüklerin kullanımı ve zenginliğine dayanır büyük ölçüde.
Dilinize sağlık. Feminist kadınlar olarak bu durumu tekrar tekrar dile getiriyoruz; ancak bunu erkeklerden de duymak beni her seferinde sevindiriyor. Aslında bu kelimelerin kullanılmasından ziyade kullanılma amaçları beni rahatsız edebiliyor. Mesela Gezi olayları sırasında çok tartışılan ve hatta bazı feminist kişiler tarafından üzerleri boyanan ya da değiştirilen "i... ya da o.ç. t...." gibi küfürler, küfürleri söyleyenler tarafından kelime anlamları dahilinde kullanılmadığı, tamamen kin kusma veyahut aşağılama amaçlarıyla kullanıldığı için beni rahatsız etmedi. Çünkü aynı insanları hayat kadınlarıyla ya da gay'lerle yan yana mücadele ederken gördüm. Ve hatta bu tarz kullanımları, o kelimelerin içinin boşaltılması ve dönüştürülmesi açısından yararlı buluyorum. Yine de eğer kullandığımız kelimeler birilerini üzüyor ya da alınmalarına sebep oluyorsa ısrara hiç gerek yok, yeni kelimeler ihtiyaçtan doğar, mesela alternatif küfür atölyeleri bu duruma çözüm üretmek için çok güzel bir örnek.
Bunları yazarken aklıma bir de "tuvalet/lavabo" ikilemi geldi. Salaş bir restoranda "Lavabo ne tarafta acaba?" diye soran bir arkadaşıma garson dışarıdaki çeşmeyi göstermişti. Ne zaman birileri lavabonun yerini sorsa gülüyorum.
Esasen ananasna nın dediği gibi kelimeler ihtiyaçtan doğar ve küfür de bunun istisnası değil ve tabii ki küfür ettiğimiz kelimelerin etimolojik anlamları değil işlevleri önemli düşünün ki en meşhur küfürlerimiz den olan amk. gerçek olsaydı bu kadar a ve k işlemini kim ne kadar gerçekleştirebilecekti değilmi . Amma küfür karşısındaki insanı Tahkir amacı ile ve o nu sinirlendirmek için söylenir ve konuya bu açaıdan bakılmalıdır diye düşünmekteyim vesselam
EVERY WOMAN HAS A SLAVE IN HER BELLY
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 8,992 Üyeler